GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
2 Nisan 2022 Cumartesi

Sesi 'ilaç' niyetine!

Dün (1 Nisan) itibarıyla…

68 yaşına bastı…

Saçlara, sakallara ak düştü ama umurunda değil…

Hala…

Unutulmaz şarkılarının gölgesinde…

Her zamanki gibi…

Romantizmin doruklarında…

Belki çok daha az ortalarda görünüyor ama…

Unutulmaz şarkılarıyla…

İki nesil büyüttüğünü asla hatırımızdan çıkarmayalım…

Mesela…

Birleşsin Bütün Eller” unutulabilir mi?

Bazen Neşe Bazen Keder” çalarken…

Ya da…

Anlasana” parçası usul usul kalbinize olta attıysa o anda…

Ağlamak gelmedi mi hiç içinizden…

Hele hele…

Sazlıklardan Havalanan”

Hasretim Sana”

Ve de tabii…

Konuşamıyorum” çalarken…

Eliniz, sevdiğinizin elinde…

Nasıl unutulur o günler?

***

Aslen Bursalı’ydı…

Şahane bir çocukluk geçirdi…

Anneannesini çok seviyordu…

Çünkü, büyükannesi…

O’nu kucağına yatırıyor…

Kulağına şarkılar söylüyordu…

Şarkı söylemeye böyle heves etti…

O anneanne…

Torununun sanatçı olacağına daha günlerde…

Kalp’ten inanmıştı…

***

Ortaokul’da iyice kendini müziğe verdi…

14 yaşında okul orkestrasının solisti oldu…

Ardından…

Milliyet Gazetesi’nin Liselerarası Müzik Yarışması’nda…

Marmara Bölgesi birinciliğini kaptı…

Babaevi Bursa’ya döndüğünde…

İstanbul aklından çıkmıyordu…

Babasından borç(!) para aldı veeee…

Soluğu “taşı toprağı altın” dedikleri İstanbul’a geldi…

Bir ayağı…

Unkapanı Plakçılar Çarşısı’ndaydı…

Birleşin Bütün Eller” şöhretin kapısını aralayan ilk plak oldu…

Arkasından…

Anlasana” parçası ile ortalığı kırdı, geçirdi…

Sözü, bestesi…

Hepsi kendisine aitti ve henüz…

Sadece 17 yaşındaydı…

***

N’oluyor?” demeye kalmadan…

İki plak geldi ardı ardına…

Yazık Oldu Yarınlara” ve “Boş Ver Boş Ver Arkadaş”

Peynir ekmek gibi satılıyordu…

Gencecik üretken bir delikanlı rekora koşuyordu…

Yedi yılda 10 adet 45’liği piyasada yok sattı!

Bu bir Türkiye rekoruydu…

Ve O güçlü ses…

Henüz…

20’li yaşların ortasına yeni gelmişti…

***

1979 Eurovision Türkiye’de finaline kaldı…

Gelgelelim, yarışamadan askere alındı…

Çok sevdiğim bir sözü var:

Ben mi geç kaldım, yoksa mevsimler mi solmuş?”

Altı kez “Altın Plak” kucakladı…

Defalarca yılın şarkıcısı seçildi…

Türk Pop Müziği’ne özel bir kulvar açtı…

Çok üretkendi…

Bir gecede şarkı yazıyor…

O plak yüz binler satıyordu…

Bi’anda Türk gençliğinin sevgilisi olmuştu…

***

Bi’önemli ayrıntı daha…

Öyle etkileyici şarkılar üretti ki…

İstanbul Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde…

O emsalsiz parçalar…

Tedavi amaçlı olarak hastalara dinletildi… 

İnanmayan…

Google’daki eski haberlere baksın…

***

Konser vermediği yıllarda bile…

Sevenleri O’nu hiç unutmadı…

Hala müthiş bir hayran kitlesi var…

***

40/50 gün önce…

Sağlık durumu kötüye gidiyor, gibilerinden haberler yayınlandı…

Alakası yok…

Bence…

Sessiz, sakin üretmeye devam ediyor…

Üretmenin yaşı var mı ki?

30 yıl önce Kaz Dağları’nda tanıştığı…

Hansu Atbiner’le hayatını birleştirdi…

Genç kadın…

Küçükken rüyasında gördüğü sanatçının…

O’na “Ben seni bulamam, sen beni bul” dediğini ve…

Yıllar sonra bir konserde tanıştıklarını anlatmıştı…

***

Ha’ni, bizim özdeyişlerimiz arasında…

Pek meşhurdur…

Yiğidi öldür, hakkını ver!” derler ya…

Aynen öyle…

Bu öykünün kahramanı…

İlhan İrem’dir…

Hakkını vermek gerekir…

Yarım asırlık müzik yolculuğuna…

25 albüm, 10 adet 45’lik, altı kitap ve…

11 resim sergisi sığdırarak…

Rekor kırmıştır…

Şu sıralarda…

Pek, sesi sedası çıkmasa da…

İlhan İrem

Pop müziğimizin klasikleri arasındadır ve…

Hala…

Çevresine ışık saçmaya devam eden…

Eşsiz bir yıldızdır…

Kaldı ki…

Şunu unutmamak gerekir:

16 yaşında şarkı söyleyemeye, beste yapmaya başlayan İlhan İrem’le, 68 yaşına “merhaba” diyen İlhan İrem farklı olsa da temelde yer alan benzerlikler hiç değişmiyor: “Duygusallık, naiflik ve kırılganlık” gibi…

Nokta…

Hamiş: Bir İlhan İrem vardı…

Ne oldu O’na diye merak ediyorsanız…

İşte…

O büyük sanatçının yaşamından…

Ufak ufak kesitler…

Özlemişsinizdir mutlaka…

Anılarınızın eşliğinde şifa niyetine…

Sonsöz: “Tarık Akan kadar yakışıklı değilim ama kızlar beni onun kadar beğeniyor… / İlhan İrem - 45 yıl önce söylemiş…”