GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Hanzade ÜNUZ
YAZARLAR
22 Mart 2018 Perşembe

Sen İzbansın, büyük düşün

“İzbanzede Olmamak İçin” başlıklı son yazımda İzmirlilere anlattım.

Madem ki burnundan kıl aldırmayan  İzbancılar,

Yeni buluşları “Artı Para” sisteminin işleyişindeki sıkıntılarla ilgili olarak,

“Kardeşim biz her şeyi anlattık, İzmirliler anlamıyor” kafasındalar.

“Daha da anlatmayız” diyorlar...

İnsanların yaşadıkları mağduriyetlere kuru gürültü gözüyle bakıyorlar.

Kamu hizmeti verdiklerinin ve oturdukları koltukların tek sebebinin de 4.5 milyon İzmirlinin hayatını iyileştirmek, kolaylaştırmak için olduğunun farkında değiller....

“Biz her şeyi dört dörtlük yaptık”

“Ama İzmir rahatına düşkün kardeşim, kurallara uymak istemiyor”...

Diye kendini tam saha savunan,

İzban Kafası’na karşı…

Bir çözüm öneriyorum…

İzmir Kafası’nı...

***

Madem ki İzbancılar “İzmirliler laftan anlamıyor” diyerek…

“Artı Para” sisteminin dahiyane ve de eksiksiz olduğunu savunuyor…

“Artı Para” sistemini vatandaşı cezalandıran anlayışla önümüze koyuyor.

Zihni sinir projeler hazırlayıp, buna isyan eden İzmirlilere ‘nato kafa nato mermer’ muamelesi yapıyor…

Gazetecilere “Beğenmiyorsan o zaman çözüm öner” diye konuşuyor…

Kendileri doğru düzgün anlamış ve anlatabilmiş gibi...

Basını bu harika sistemi kamuoyuna yeterince aktarmamakla suçluyor…

***

İzban Kafası’na panzehir olmak için,

Dayanışmayı önemseyen, İzmirliler’in birbirine destek olması gerektiğini gören...

İzmir Kafası ile İzmirliler’i bilgilendiriyorum...

Değerli İzmirliler,

15 Şubat tarihinden itibaren,

İzban’ın muhteşem buluşu “Artı Para” uygulaması ve “Gittiğin Kadar Öde” sistemine geçişten sonra,

7 yaşındaki çocukların da İZMİRİM KARTI olmak zorunda.

İzmirim Kart İzban turnikelerinde artık sadece tek kişi tarafından kullanılabilecek.

Eskiden olduğu gibi bir başkası için…

Örneğin birlikte seyahat ettiğiniz 6 yaşından büyük çocuğunuz için kendi kartınızı basamayacaksınız.

Çocuğunuz için ayrı bir İZMİRİM KART alıp,

En az 10 liralık dolum yapmanız gerekiyor.

ÇOCUKLARI,

Özellikle de her zaman ebeveynleriyle seyahat eden 7 – 8 – 9 yaş grubu çocukları ele aldığımızda...

İzmirli yetişkinlerin Artı Para sistemine dikkat etmesini,

Artık her çocuğunuza ayrı bir İzmirim Kart alınması zorunluluğunun doğduğunu,

Peronda çaresiz kalmak ve görevliler tarafından dışarı atılmak istemiyorlarsa bunu dikkate almalarını,

İzmir İl Milli Eğitim verilerine göre İzmir’de sadece bu yaş grubunda (7 – 8 – 9) yaklaşık 50 bin çocuk olduğunu,

Hatırlatıyorum.

Bununla birlikte sahip olduğunuz çocuk sayısına göre,

Örneğin özendirildiği üzere dört çocuğunuz var ise,

İzban’a çoluk çocuk maaile binmek için ilk başta her çocuk için ayrı kart almanız,

En az 10 liralık doldurmanız, bir çocuk için 16 liradan toplam 64 lira ödemeniz, her seferinde her birinin kartında en az 10 liradan toplam 40 liralık bakiye bulunması gerekeceğini de tekrarlıyorum.

Anne babanın kendi İzmirim Kart’ına yapacağı dolumlar hariç tabii ki...

***

Peki tüm bunları neden tekrarlıyorum?

Ege’de Sonsöz Ailesi’nin emektarı Cemile Hanım’ın başına geldi çünkü…

8 yaşındaki kızına ait bir İzmirim Kart olmadığı gerekçesiyle İzban turnikesinden geçemediler,

Anne yanında hiç nakit para olmadığı için maaş kartı ile çocuğuna İzmirim Kart almayı  önerdiğinde,

İZBAN gişelerde sadece nakit para kabul edildiği söylendi,

İzban görevlileriyle çıkan tartışma sonrası çocuğunun korku dolu gözleri önünde güvenlik görevlileri koluna girerek anneyi perondan dışarı attı…

Diye daha önce yazdım.

Bütün İzmir’in güleryüzüyle tanıdığı Cemile’nin gözünden akan yaşı anlattım.

Yaşanan bu anlayışsız, kaba ve talihsiz olay sonrası küçük bir geçmiş olsun demeyi bile düşünemeyen İzban Kafası’ndan dem vurdum…

Bu  arkadaşların refleks olarak İzmirliler’i suçlayan bir psikolojide olduğunu,

4.5 milyon İzmirliye kafa tuttuğunu,

“Yapıyoruz efendim, biz çok iyi anlattık, anlamıyorlar işte”  kafası yaşadıklarını izah etmeye çalıştım.

Gelen eleştiriyi, talebi anlamak ve çözmek yerine nobran bir tavır içinde olunduğunu yazdım.

 “Biz İzmiriz” diye atıp tutanlara,

Her sıkıştıklarında İzmirlilerin arkasına sığınanlara sordum,

“Biz İzmir miyiz”,

“Biz gerçekten bu İzmir miyiz” dedim.

***

Yukarıda bahsettiğim İZBANZEDE yazısı çok okundu…

Ve de çok yorumlandı.

İzmirlilerin isyan çığlıkları yorumlarda fazlasıyla yer buldu.

Bir de aklı başında olmayan görevli Trol yorumcular dile gelmiş…

Yorumlar, inciler dizmişler.

Belli hepsi aynı tornadan çıkmış.

Ama bir yorum var ki,

İşte o Trolcü Kafa’nın yazdıklarını sizlerle paylaşmak zorundayım.

Ki İzmir’de aslında ne ile karşı karşıya olduğumuzu açık seçik anlayınız.

Nobranlığın vücuda gelmiş haline tanıklık ediniz.

***

Demir rumuzuyla yazan trolcü öncelikle beni fırsatçılıkla suçlamış…

Yani konuyu bulmuşsun, çakmışsın yazıyı demeye getirmiş.

Başka ne yapmam gerekiyordu ise…

İzban peronundan atılan Cemile Hanım ve yanındaki 8 yaşındaki kızını kast ederek,

“Öncelikle yanında bir çocukla sokağa çıkan bir hanımefendi ne cesaretle beş kuruşsuz gezebiliyor, bu neyin kafası, ne cesaret ve bu ne düşüncesizlik” deme rahatsızlığında bulunmuş…

Biz İzmirliler çok rahatmışız, kurallara uymak istemiyormuşuz…

O nedenle kopuyormuş yani bu İzban kıyameti.

İzmirliler kurallara uymadığı için...

Kuralların mantıksızlığından değil...

İzmir ile sağlıklı iletişim kuramadıkları için değil...

Aynı Trolcü Kafa,  “Gol atmak isterken, gol yemişsiniz farkında değilsiniz” demiş bana…

Bu soruyu da çok sportif buldum ayrıca...

Çözüm öneriniz nedir ?

Diye sormuş bir de…

“Biz en iyisini yaptık, sen daha iyisini biliyorsan çık da anlat”  havalarında...

Bizim işimiz İzbancıların arapsaçı yaptıkları işleri düzeltmekmiş gibi.

Demir rumuzlu Trolcü Kafa’nın sizlere imla hatalarını düzeltmeden aktaracağım satırları aynen şöyle…

 “Perde, sahne tarzındaki üslubunuz son derece fırsatçı ve çelişkilerle dolu. Öncelikle yanında bir çocukla sokağa çıkan bir hanımefendi ne cesaretle beş kuruşsuz gezebiliyor, bu neyin kafası, ne cesaret, ve bu ne düşüncesizlik... Öncelikle siz burdan gol atayım derken gol yemişsiniz farkında değilsiniz. Ayrıca bu sistem yurt dışında da böle işliyor, ancak biz millet olarak rahata o kadar alışığız ki kurallara uymak zor geliyor. Ayrıca bu yazıyı bu kadar kalame alıp sistemi eleştiri yağmuruna tutana kadar gazete çalışanınızın seyehat etmek istediği hattan binmeyi denediniz mi? karttan ne kadar kesiliyor bir fikriniz var mı? konuyla ilgili çözümünüz öneriniz nedir?”

***

Asgari ücretli bir anne için , “Çocuklu bir kadın ne cesaretle beş kuruşsuz gezebiliyor, bu neyin kafası, ne cesaret” diyor.

Paran yoksa hangi yüzle sokağa çıkıyorsun diye soruyor...

Ne cesaretle diyor...

Benden çözüm de istediğine göre...

Bunları İzbancılar için soruyor belli ki...

Her kimse bu arkadaş?

Vicdanını cüzdanına koymuş,

Terbiyesini askıya asmış,

Ve emir demiri kesmiş,

 Bu Trol Kafa’ya,

Şimdilik sadece “Demir tavında dövülür” diye hatırlatıyorum.

Son olarak,

Çözüm önerisi soran İzbancılar’a,

“Sen İzbansın, Büyük Düşün” diyorum.

Buluşları “Artı Para” sistemine,

“Artı Vicdan” ve “Artı Kafa” seçeneklerini de eklemelerini öneriyorum.

***

Ayşegül isimli bir başka okur ise  yaptığı yorumunda,

“Son zamanların en iyi sorusu ‘Biz İzmir miyiz’ idi demiş...

Ben aynı soruyu  değiştirerek soruyorum.

“Siz İzmir misiniz gerçekten...”