İzmir gibi…
Türkiye’nin üçüncü büyük kentinde yaşayan vatandaş…
Dünyanın başına gelmiş…
En büyük belalardan biri kabul edilen koronaya karşı…
Sağlam ve eksiksiz…
Bilgi edinmek hakkına sahiptir…
Bu hak…
Vatandaş olmanın gereğinde vardır…
***
Unutmayalım ki…
Doğru bilgi, hasarı önler…
***
Bakın, mesela…
Defalarca fotoğraflı / görüntülü yayın yapılmasına rağmen…
İzmir Birinci Kordon’daki çimlerin üstünde…
Korona partilerinin ardı/arkası kesilmiyor!
Oysa…
Belediye çimlerin üstüne daireler çizdi…
Ey vatandaş, bunun dışına çıkma…
Mesafeye dikkat et…
Maskesiz çim keyfi yapma, demedi mi?
Bi’kez değil, iki kez değil, bin kez uyarı yapıldı…
Sonuç?
Çimlerin üstünde her gece cümbüş yaşandı / yaşanıyor…
O güzelim yeşil alan her sabah…
Harmandalı Çöplüğü’ne dönüyor…
Parmakla gösterilen Kordon’da…
Görüntü ve gürültü kirliliği tavan yapıyor…
Maske hak getire…
Sosyal mesafeye bakan bile yok…
Peki…
Denetleyen, ceza yazan var mı?
Belki, biz göremiyoruz ama…
Her halde “Görünmeyen görevliler” ceza yazıyor…
Kimbilir kaç İzmirli’ye o ortamda korona bulaştı?
Merak eden var mı?
***
Alkollü / alkolsüz içecek bi’şiler mi lazım?
Kolay…
Yakınlardaki bazı mekanları cep’ten aramak yeterli…
Beş dakika sonra…
Elinde siyah poşetli bir eleman geliyor…
(Saat kaç olursa olsun…)
Çimlerin üstündeki…
Keyif fotoğrafının kahramanlarına servis (!) yapıyor…
***
İşin garip yanı şu…
İzmir’in Valisi Yavuz Selim Köşger…
Gazetecilere şöyle demişti:
“Vaka artışlarının sebebini henüz çözebilmiş değiliz… Aldığımız tedbirlerle bu artışların olmaması lazım... Çünkü, denetimler üst seviyede... Vaka artışının nedenini anlamaya çalışıyoruz…”
Sayın Vali, İzmir’de Devlet Baba’yı temsil ediyor…
Rakamları en iyi kendileri biliyor…
Ancak, Vali Bey’in şu cümlesi çok hassas:
“Vaka artışlarının sebebini bizler de henüz çözebilmiş değiliz…”
“Peki, kim çözecek?” derken…
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı’dan…
Tek cümlelik karşılık geldi…
“Aslında tedbirlere yeteri kadar uyum gösterilmiyor…”
Neden?
Dr. Çamlı’ya göre şundan:
“Kafe, restoran, AVM’ler açık ama mesafeye uyulmuyor… Maskesiz dolaşan çok… Toplu taşımalarda hala sıkıntılar var… Düğünler yakın plan sürüyor… Yani önceki yüksekliği düşürecek bir tedbir alınmış durumda değil… Kendiliğinden düşmeyeceğine göre, demek ki, bir takım yeni önlemlere ihtiyaç var…”
***
Bir de gerçek sebep var; Tabip Odası Başkanı’na göre:
“Olguların dörtte üçü semptomsuz (belirtisiz) olgular… Bakan Bey’e göre hasta sayılmayan olgular… Hastalığı bu olgular yayıyor…”
***
Peki, devlet-millet el ele ne yapılması gerekiyor?
Şunlar çok önemli…
Toplumsal hareketliliği azaltmak gerek…
Şehirlerarası yolculuklar…
Düğünler… Taziyeler… Asker uğurlamaları…
AVM’ler… Restoranlar… Kafeler…
Hepsi için “ciddi kontrol” şart…
***
Dikkat; yanlış anlaşılmasın…
“Yasak değil; sıkı kontrol ve denetim!”
***
En küçük işyerlerinde bile kontroller artacak…
Fabrikaya personel götüren servis araçları bile denetlenecek…
Bulaş zincirini kırmak şart!
Bunun için de ne kadar çok test yapılırsa…
Bulaştırıcılık o kadar azalacak…
***
Bitiriyoruz…
Başka yerleri görmediğimiz için bilemeyiz ama...
Söz konusu koronavirüs olunca…
İzmir’de bir “rehavet / gevşeklik” havası olduğu tartışılmaz…
Sanki, hepimizde…
Bu salgın bir süre sonra geçecek yada…
Birkaç ay sonra her şey normale dönecek düşüncesi var…
Oysa…
Bu yönde ne yazık ki bir “işaret” bile yok…
Çünkü…
Dünya, böyle bir pandemi ile hiç karşılaşmadı…
Dolayısıyla…
Örneği olmayan bir mikropla savaşıyoruz!
Akılımızı kullanmak zorundayız…
Bakın, şu sırada Avrupa ülkelerine…
Bi’normalleşelim demeye kalktılar…
Yönetenler de umursamadı…
Şimdi virüsten sapır sapır dökülüyorlar…
Onlar gibi mi olalım?
Nokta…
Sonsöz: “Covid aşısının ne zaman bulunacağını, bulunması halinde ne kadar etkili olacağını kimse bilmiyor… Gerisi hikaye…”