GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
31 Mart 2023 Cuma

Ortanın solu ile başladı…

Sosyal demokrasi fikrinin CHP’de serüveni, altmışlı yıllarda, “Ortanın Solu” hareketiyle başladı.

Başlangıçta umut veriyordu. Sosyal demokrat partileri zenginleştiren, başarılı kılan sağ ve sol kanat hareketleri CHP’de hayat bulabiliyordu.

Ancak bu olumlu hareketlenme zaman içinde parti içi çekişmelere bağlı olarak hizipleşti. Ve bir daha iflah olmadı.

Altmışlı, yetmişli yıllarda sosyal demokrasinin inşası için verilen mücadele sonuçsuz kaldı. O gün bugündür sosyal demokrasi fikrinin ne varlığı belli ne yokluğu…

Sosyal demokrasinin dünya ölçeğinde gerileyişi, kapitalistlerin neoliberal dönemde, sosyal demokrat politikaları yük addetmesinin sonucudur. Ve bu yaklaşım sonucu, ekonomide sosyal devletin finansmanını sağlayan fazla ortadan kalkmıştır.

Bununla birlikte, sosyal demokratlar zaten iktidar olamadıklarından, hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler.

Bu umursamaz tavır, sosyal demokratların uluslararası sistemde olan bitene bakış açılarını da etkiledi. İlgisiz kaldılar.

Seksen darbesi ve 24 Ocak Kararları, CHP’nin de altında kaldığı neo liberal süreci ifade eder. Kırk yıl zarfında gerek CHP gerek CHP’den türemiş siyasi partiler kayda değer bir varlık gösteremediler.

Günümüze gelince, değişim ve dönüşüm giderek hızlanıyor.Gel gör ki “Yeni Dünya Düzeni ve Sosyal Demokrasi” başlığı altındasiyaset gündemine rastlamak dört yapraklı yonca bulmaktan daha zor.

Ülkemizde sosyal demokratların bence en büyük sorunu; kapitalizmi ya bilmiyorlar ya bilmezden geliyorlar.

CHP’nin bir sistem partisi olduğu gerçeğinden kaçan CHP’liler indinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kapitalist sisteme dahli tam bir muammadır. O kadar ki karma ekonomiden, devletçilikten solculuk çıkarmaya yeltenenler bile var. Türkiye Cumhuriyeti’nin kapitalist sisteme entegrasyonu yok hükmündedir.

Yeni bir çağın şafağındayız. Kapitalist sistem bir değişim ve dönüşüm sürecinde değilse, tarih sahnesinden çekilmenin eşiğindedir.

Gösteri kıvamında Rifkin’li, Daron’lu toplantı ve arada kaynayan kısa açıklamalarla CHP yol alamaz.

Türkiye’nin yeni dünya düzeninde yeri ve dijital devrimin getirdikleri üzerine sosyal demokratlar bir an önce düşünmeye ve konuşmaya başlamak zorunda.

Kemal Kılıçdaroğlu’nu “İkinci Kemal” ilan ederek kurtarıcı misyonu yüklemek, CHP’nin inkarıdır. Kemal Kılıçdaroğlu’na zarar verir. Hele hele, “Piro” diyerek tapınmak!..

CHP’de ihtiyaç duyulan dönüşüm gerçekleştirilemezse, ortanın solu ile başlayan hikâye büyük fiyaskoyla son bulacak. Çünkü seçimleri kazanmak yetmiyor. Hemen ardından başlayacak bir restorasyon dönemine ihtiyaç var. Ve bu restorasyon bir kurtarıcıyla değil, yetkin kadrolar ve doğru politikalarla başarıya ulaşabilir.

Cumhuriyet devriminin mümkün kıldığı Batı normlarına dayalı devlet ve kamusal yaşam, seksen sonrasında büyük yara aldı. Neo liberal dönemin açtığı yara oldukça derin.

Eğer, yirmi yıllık islami hengameden çıkış kişi kültüne bağlandıysa, CHP’nin tarihi misyonu son bulacağı gibi bu ülkeye de yazık olacak.