Şaka değil, sallama değil…
Harbi’den Denizli’nin Honaz İlçesi’ne gitti, iftara katıldı…
Sevgi seli ile karşılandı…
Sevgi seli ile uğurlandı…
Kim?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer…
Ne işi var oralarda, demeyin…
Hikayesi çok güzel, bi’o kadar anlamlı…
***
Honaz, Denizli’nin küçük ilçelerinden…
Ege’nin en yüksek dağı (2.571 metre) Honaz Dağı’nın eteklerinde…
Adını da o bulutları delen dağdan almış zaten…
Nüfusu 35 bin civarında…
Konak’tan bas gaza…
Tam 250 kilometre uzakta, bu kadim kente…
Trafik cezası yemeyi göze alsan bile…
Üç saatte anca girersin Honaz’a…
Peki…
Başkan Soyer, neden Honazlılar’la iftar yaptı?
***
İki nedenle…
Birincisi; 2 Haziran’da “yine, yeni, yeniden” Honaz’da seçim var…
CHP’nin Honaz adayına destek vermek gerek…
Çünkü, Honaz 31 Mart gecesi…
Tarihe geçecek bir seçim yaşadı…
CHP’li Yüksel Kepenek 9 bin 389 oy aldı…
Rakibi AK Partili Turgut Devecioğlu, 9 bin 381 oyda kaldı…
Fark ne kadar?
Sadece “sekiz” oy!
AK Parti itirazı anında bastı; oylar yeniden sayıldı…
Fark “üç oy” oldu!
AK Parti, bi’kez daha itirazı çaktı…
Çok komik ama…
Fark “bir oya” düşüverdi…
AK Parti yılmadı, bu kez YSK’ya gitti…
Kısıtlı “beş kişinin” oy kullandığını iddia etti…
Sonunda avuç içi Honaz’da seçimin yenilenmesine karar verildi…
Şimdi…
2 Haziran’da 20 bin küsur Honazlı yine sandık başına gidecek…
CHP’li aday Yüksel Kepenek’e…
Moralleri tavan yaptırmak gerekirdi…
İşte; Tunç Soyer bu yüzden Honaz yollarına düştü…
23 Haziran için CHP’nin tüm milletvekilleri…
Büyükşehir Belediye Başkanları…
İmamoğlu için İstanbul’a kamp kurmayacak mı?
İşte, o eylemin küçük provası Honaz’da gerçekleşti…
***
Soyer’in Honaz’a gidişinin ikinci nedeni farklı…
Üstelik, haber değeri yüksek…
***
Biraz gerilere gidelim…
Hatırlar mısınız?
Altı-yedi yıl önce bir EXPO masalı vardı…
O yıllarda…
AK Partili Nihat Zeybekci Ekonomi Bakanı’ydı…
Denizlili olmasına karşın…
Şöyle demişti:
“EXPO’yu düzenleyen diğer ülkelerden bir adım öne geçmek için (EXPO İzmir) değil, (EXPO Ege) adıyla katılalım…”
O tarihlerde işe yarar mıydı, bilinmez ama…
Kimsecikler üstünde durmadı…
Oysa…
Yıllar, yıllar sonra gördük ki…
Tunç Soyer…
Yarattığı “Aşk’la İzmir” sloganının kanatlarında…
Zaten “Ege’nin Başkenti” İzmir oturuyordu…
Seçimlere iki ay kala…
Cemreler sırayla düşerken bu kadim kente…
Tunç Soyer, kararlılığını dile getirmişti bile:
“Ege Bölgesi’nin tamamını kucaklayacağız… İzmir zaten tarih boyunca Ege'nin lideriydi… Şimdi İzmir tekrar bunu yapacak...”
***
Sonra sırasıyla şunlar oldu…
Seçimin ertesinde hemen İzmir’in en uzak ilçesindeki…
Dokuzlar Köyü’ne gitti…
Kendisine en az oy bu köyden çıkmıştı…
Sarıldı, kenetlendi o köyün sakinleriyle…
Bir ay sonra da…
Dokuzlar sakinleri ne istediyse yerine getirdi…
Şimdi Ege sınırlarını zorluyor…
Siyaseten CHP adayına katkı için gittiği…
Denizli Honaz’da…
Dilinin ucuna geleni yapıştırıverdi, cesurca:
“Honaz’ı dünya markası yapacağız!”
Söz dudakta kalmamalı prensibinden yola çıkmıştı…
Bi’de “Tunç Soyer Sözü” verdi:
“Honazlı üretici kardeşim bilsin ki, ürettiği kiraz asla elinde kalmayacak, gerekirse İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak biz satın alacağız…”
Arkası daha güzel:
“Sevgili Yüksel Kepenek başkan seçildiğinde Honaz, İzmir'in bir ilçesi gibi, biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak nasıl Seferihisar'da mandalinayı dünya markası yaptıysak Honaz'ın kirazını da dünya markası yapacağız… Onun için bu topraklarda üretilen neyiniz varsa, biliyorum cennet elmanız var, domatesiniz var, bunları mutlaka işleyeceğiz ve pazarlayacağız…”
***
İzmir, işte böylesi ataklarla…
Gerçekten…
Ege’nin başkenti olur…
Çünkü…
Türkiye’nin her köşesinde “cek-cak…” ile ömürler törpüleniyor…
Çoban Ateşi İzmir’den yansın…
Başkentimize hayırlı, uğurlu olsun…
En çok da…
İzmirimiz’in “yeni ilçesi” Honaz”a…
Nokta!
Sonsöz: “Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz… / Hz. Mevlana…”