CHP İl Kongresi’’ne artık günler kaldı. Ama ortada hala çok bilinmeyenli kocaman bir denklem var.’¶
Taşlar yerine oturmadı. Kongreden ne çıkacağı, kimin çıkacağı belli değil.
Ve liste pazarlıkları başladı. Sadece Bornova’’dan 5 yönetici adayı var.
Kurultay delegesi kuyruğunda bekleyen en az 200 partili.
Tüm bunlar, kongrenin bilinmezliğini arttırıyor.
Yüksek Demirsoy’’un ekibinden, hemşehrisi Kocaoğlu’’ndan bağımsız çıkışı hızla artan imza sayısı dengeleri değiştirebilir.
Sav ekibi beş yıl önce kongre kaybettiği Bulgun’’a sarılmaya başladı. Demirsoy’’u yalnız bırakma eğilimi hakim ekibin üst yapısında. Ama delege aynı şeyi düşünmeyebilir.
Ekip Bulgun’’dan umduğunu bulamazsa işler değişir, ibre Demirsoy’’a dönebilir.
Bu süreç en azından Gaziemir’’de rüştünü ispatlayan 44 yaşındaki Demirsoy’’u İzmir siyasetçisi yapmaya yetecek.
Hemşehrisi Kocaoğlu ekibinden destek almaya başladı. Siyasi ekibi Sav grubundan da birkaç kıymık kopartırsa salona ’‘aday’’ olarak girebilir. Bunu başarırsa, her şey mümkün’…
**
Baykal’’ın adayı Bulgun’’un da işi kolay değil.
Bir yanda beş yıl önce kendisini hançerleyen Baykal ekibi’…
Diğer yanda eksi dost, eski müttefik Sav grubu’…
20 kişilik il yönetimini, 52 kişilik kurultay delegasyonunu hangi dengelere göre yapacak?
Kafasına göre yapma şansı yok.
İkinci kez kaybetme lüksü de yok.
Bir yandan bu paradoksu çözmeye, diğer yandan da ekipler dengesini kurmaya uğraşacak.
Baykal cephesinin 78 yaşındaki ihtiyar delikanlıya biçtiği rol, beş yıl önce kendisiyle aynı kaderi paylaşanları yok etmek.
Hedefteki isim PM Üyesi A. Rezzak Erten.
Kozmik planların merkezinde Erten’’in defterinin dürülmesi var.
Erten demek Genel Sekreter Sav demek. En azından 250 de delege demek.
Konak demek, Karabağlar demek, Buca demek, Gaziemir demek, yarı Bayraklı, çeyrek Bornova hatta 1/4 Karşıyaka demek’…
O nedenle biraz kanlı biraz zorlu geçiyor bu süreç.
Ekibin Bulgun’’a karşı konsensüs adayı çıkarması engellendi Demirsoy’’un çıkışı/çıkarılmasıyla’…
Ve anında manevra yapıldı. Yapmak zorunda kalındı belki de.
Dün akşamüstü Bulgun ziyaret edildi. Karabağlar Belediye Başkanı Kürüm ve Buca İlçe Başkanı Süne tarafından.
Destek vaat edildi, Demirsoy’’la ilgili olunmadığı vurgulandı.
Yönetim ve kurultay delegasyonundan pay istendi.
Ne yanıt alındı, ne sözler verildi, bu sözler nasıl/ne şekilde tutulacak bilmiyorum.
Bulgun tıpkı adaylığında olduğu gibi bu konuda da rahat değil.
İzmir’’deki en tecrübeli Baykal askeri’…
Ve Baykal’’ın bu konuda fermanı belli’…
Sav ekibi iyice tıraşlanacak, ’‘kent dokusu’’ tazelenecek.
Bulgun’’un bu fermanı görmezden gelmesi mümkün görünmüyor.
Çünkü hemen yanı başında Milletvekili Selçuk Ayhan’’ın başını çektiği Cevat Durak’’ın da içinde olduğu Baykalcılar var. MYK Üyesi Susam da Eski Başkan Karataş da aportta’…
Attığı her adım kontrol ediliyor, rapor tutuluyor.
Onlara göre listede Sav ekibine yer yok.
**
Listede yer bulamayan Sav ekibi ne yapacak? Soru bu’…
’‘Su akar, yolunu bulur’’ demiş atalarımız.
Onlar da yolunu bulacak.
Bence ekibin isyankar üyesi Yüksel Demirsoy’’a çıkacak son anda bütün yollar.
Demirsoy’’un ekipten bağımsız 120 imzaya ulaşması tehlike çanlarını harekete geçirmeye yeter çünkü. Ve hiç beklemediği yapılardan destek alıyor Demirsoy şu sıralar.
Bu durum ekibin pazarlık gücünü arttırırken, karşı ekibe de geri vites/fren yaptırmaya yetecek.
En rahatı Aziz Kocaoğlu’… Fotoğrafa girmese de Bulgun’’a ses çıkarmıyor. Çünkü Bulgun tercihiyle epey rahatladı. Daha önce de belirttiğimiz gibi sırtındaki yumurta küfesinden kurtuldu. CHP Lideri, Nalbantoğlu operasyonundan sonra Kocaoğlu’’na verdiği topu bizzat kaleye gönderdi çünkü. Golü bizzat attı Baykal.
**
Sav ekibi, özellikle de A. Rezzak Erten tarafından olmak ya da olmamak meselesine dönüştü bu kongre. Savaş taktikleri konusunda usta olan Erten’’in ne yapacağı, nasıl hareket edeceği merak konusu. Ekip, Bulgun’’un açıklamasında fotoğrafa girmeyerek ilk mesajını verdi. Demirsoy’’un ani adaylığı işleri biraz zorlaştırsa da durum toparlanmayacak kadar da kötü görünmüyor o cephede.
Liste pazarlıkları, küskünler, dayatma karşısında direnişi seçenler derken işler bir anda terse dönebilir. Hatırlarsanız, beş yıl önce Selçuk Ayhan’’a da bir avuç inanmış şans veriyordu.
9 milletvekili, 26 ilçe başkanı Bulgun’’un yanında, 320 imza da cebindeydi.
Ama olmadı. Burun farkıyla da olsa Selçuk Ayhan kazandı.
En önemli neden Bulgun’’un 73’’ünde olmasıydı’…
Şimdi ne değişti? Aynı Baykal, aynı CHP, aynı delege, aynı Bulgun’… Sadece 5 yıl daha yaşlandı. O kadar.
**
Dün akşam ilginç bir toplantıya tanıklık ettim bu arada
İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, yönetimiyle birlikte veda yemeğindeydi.
İlginç olan yönetim kurulunun tam kadro katılımıydı. Genel başkan darbesiyle sarsılmalarına karşın Nalbantoğlu ve yönetimi hala ayakta hala tek yürekti.
Birkaç konuya açıklık getirdi Nalbantoğlu’…
Öncelikle İl Sekreteri Hüseyin Mutlu Akpınar’’ın kendisine ne kadar sadık, ne kadar yardımcı olduğunu anlattı uzun uzun. Sanıldığının, düşünüldüğünün aksine ihanet de etmediğinin altını çizdi.
İkinci olarak, 27 Şubat’’taki kongrede oynayacağı kritik rolden ve Baykal’’ın adayı Ekrem Bulgun’’un kazanması gerektiğinden dem vurdu.
Bu konuda üzerine düşeni yapacağını, İzmir örgütünün içinde bulunduğu durumdan derhal çıkıp normalleşme sürecine girmesi, genel seçime kilitlenmesi gerektiğini vurguladı.
Biraz buruk, biraz kırgın, biraz da üzgündü.
Ama anlaşılan yaşadıklarını daha fazla kişiselleştirmeye niyeti yoktu. Ama atama bir yönetimin bir yılın sonunda tam kadro yemekte buluşması görülmeye değerdi doğrusu’…
**
Ve AKP İzmir’’deki durum’…
Eylem ve söylemleri, teşkilatta yaptığı operasyonla adından söz ettirten zaman zaman ağır şekilde eleştirilere maruz kalan Ömür Kabak’…
Son günlerde çok iyi gidiyor. Çok doğru şeyler yapıyor.
Çiğli’’de CHP’’den atılan Metin Solak’’ı AKP’’ye davet eden Meclis Üyesi Sıddık Soysal’’a verdiği yanıttaki ustalığı, kendisiyle birlikte ateşten gömleği giyen ekibine sahip çıkma içgüdüsü takdire şayan.
Açıktan kavga etmeme politikası da İzmir için son derece yerinde bir karar. Çünkü giderek AKP’’den uzaklaşan bir kentte kavga kültürü insanları daha da marjinalleştiriyor.
Sanıyorum geç de olsa, Kabak bu gerçeği gördü.
Ziyaretlerle teşkilatın gazını alıyor ama dik duruşundan da taviz vermiyor. Vekilleri gece yarısına kadar çalıştırıyor, halka inme talimatıyla yeni bir rota çiziyor İzmir’’de.
CHP’’deki sancılara da içten içe gülüyor. ’‘Oh canıma değsin’’ der gibi’…
Çünkü en iyi muhalefet, kendi kendini yok eden muhalefettir’…