GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
25 Ekim 2020 Pazar

Nikah kıydılar mı?

Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...

20 yıl önce…

“Gazi ve Fikriye” adlı kitaba imza atan…

Türkiye’nin popüler gazeteci ve yazarlarından…

97 yaşındaki Hıfzı Topuz’u…

Saygıyla analım…

***

Daha önce de bu köşede vurgulamıştık…

Mustafa Kemal'i, karşılık beklemeden…

Yürekten ve dahi…

Sadece “O” olduğu için seven tek kadındır, “Fikriye”

Milli mücadelede…

Her zaman onun yanında olmasa da…

Desteğini hep hissettiren Fikriye...

Ne yazık ki, hiç mutlu olamadı…

Ancak öyle bir ayrıntı var ki…

Hala tartışılıyor…

Gazi ile Fikriye, gerçekten imam nikahı kıydırmışlar mıydı?

***

20 yılda 20’den fazla baskı yapan…

“Gazi ve Fikriye”nin sayfalarını çevirmeden önce…

İzninizle…

“Büyük Aşk”ın biraz geçmişine gidelim…

***

Mustafa Kemal’i, Selanik’te tanıdığında…

Fikriye sekiz yaşındaydı…

Kemal Ağabey’i, O’ndan 16 yaş büyüktü…

Akraba sayılırlardı…

Mustafa Kemal’in üvey babasının kardeşinin kızıydı Fikriye…

Aradan yedi yıl geçti…

Zübeyde Hanım, Balkan Savaşı öncesi İstanbul’a taşındı…

Mustafa Kemal, annesini görmek için geldiğinde…

Bir kez daha karşılaştılar…

Fikriye, artık 15 yaşındaydı ve çok güzel bir kız olmuştu…

Kemal Abi’sine sırılsıklam aşık oldu…

O karşılaşma, bir rüya gibidiydi…

Güzel kız, onca yıldan sonra…

Mustafa Kemal’in boynuna sarılmış; öpmüş, öpmüş, öpmüştü…

Ölümüne tutku, o gün böyle başladı…

***

Ayrılıkların hasrete dönüştüğü yılları yaşamaya başladılar…

Çanakkale Savaşı…

Ardından Mustafa Kemal’in Almanya gezisi…

Daha sonra, Samsun’a çıkışı…

Erzurum ve Sivas Kongreleri, Ankara ve Kurtuluş Savaşı…

Fikriye 21 yaşına gelinceye kadar…

“imkansız aşk” hep “platonik” olarak…

Masalsı kıvamını sürdürür…

Bir süre sonra…

Fikriye, delice bir karar verir…

İstanbul’dan at sırtında Ankara’ya gelir…

Gazi o sırada Ankara Garı’nın olduğu yerde…

Direksiyon binasında kalmaktadır…

Fikriye’yi coşkuyla kucaklar, çok mutlu olur…

Konut’ta kalmasını ister…

O anda itibaren Fikriye artık evin hanımı olur…

Evde konukları ağırlar…

Ama en önemlisi…

Herkes O’nu, Mustafa Kemal’in eşi olarak görmeye başlar…

***

Hıfzı Topuz’un kaleminden, “Gazi ve Fikriye” kitabının…

Belki de en heyecanlı bölümü…

Şöyle başlıyor ve devam ediyordu…

***

Ankara'daki o eve bir gün Fikriye'nin ağabeyi Ali Enver gelir…

Durum nedir, diye sorar…

Fikriye, hiçbir şeyi gizlemez:

“Abi, biz evlendik... Ankara'ya geldikten üç hafta sonra Aralık ayının karlı bir perşembe akşamı Mustafa Kemal, salonda rakısını yudumlarken bana şöyle dedi: Seninle evlenmeye karar verdim… Bunu ne zamandır düşünüyordum... Sen buraya gelince durum çok değişti… Seninle aynı evde yaşıyoruz… Bir gün bu olayı bana karşı kullanabilirler... Eğer bu nikahlanma düşüncesi sana da uygun geliyorsa hemen gerekeni yapalım…”

***

İddiaya göre Fikriye bu teklifi kabul eder…

Nikah hazırlıkları başlar…

Atatürk karşı olsa da dönemin gereği olarak imam nikahı kıyılır...

Ve yine iddiaya göre…

Dönemin Şeriye Bakanı (Devlet’in kararlarının şeriata uygun olup olmadığını değerlendiren bakanlık / Bugünkü Diyanet İşleri Bakanlığı)  Mustafa Fehmi Gerçeker…

Mustafa Kemal ve Fikriye’nin nikâhlarını gizlice kıyar…

O gizli nikahın iki tanığından biri…

Gazi’nin üvey babası Ragıp Bey’in yakın akrabası…

Türk Hava Kurumu eski Başkanı Fuat Bulca…

Diğeri de Gazi’nin yaveri Muzaffer Kılıç…

Bu evlilik hep saklı tutulur…

***

Tahmin edeceğiniz gibi…

Fikriye hayatının en mutlu günlerini yaşamaya başlar…

Ancak…

Araya yeniden ayrılıklar girer…

*** 

Ve, Büyük Taaruz…

Ve, 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu…

***

Gazi Mustafa Kemal, İzmir’de Latife Hanım’ı tanır…

Batı kültürüyle yetişmiş bir kızdır Latife…

İngilizce ve Fransızca’yı, sular seller gibi konuşuyor ve yazıyordu…

***

İzmir’in kurtuluş coşkusu içinde…

Böyle çekici, cesur, yürekli ve iddialı bir kızla karşılaşmak…

Gazi’yi, ister istemez etkiler…

Mustafa Kemal, Ankara’ya döner ama…

Fikriye ne yazık ki, vereme yakalanmıştır…

Atatürk, O’nu tedavi için Almanya’ya yollar ve…

Hemen Latife Hanım’la evlenir…

Fikriye bu izdivacı…

Münih’teki kaldığı sanatoryumda öğrenince çılgına döner…

Sanatoryumdan kaçar…

Önce İstanbul’a, sonra ver eline Ankara…

Çankaya’da çok soğuk biçimde karşılanır…

Genç kadının artık yaşamdan beklediği bir şey kalmamıştır…

Bu duruma katlanamayacağını anlar…

Çankaya Köşkü’nden çıkıp faytona bindikten sonra…

Çantasında taşıdığı tabancayı…

Göğsüne dayar ve tetiğe basar…

Fikriye kanlar içinde hastaneye kaldırılır…

Ne yazık ki…

Kurşun yarası iyileşirken zatürreye yakalanır ve…

27 yaşında yaşama gözlerini yumar…

***

Bitiriyoruz…

Tüm bu iddiaların elbette tek kanıtı bile yok…

Hem Fikriye…

Hem Atatürk…

Hem de “o gizemli nikah”ın şahitleri…

Ölene dek bu konu hakkında hiçbir şey söylemediler…

Nokta…

Özel Not: Hıfzı Topuz, bir röportajda şöyle diyor: “Atatürk, Latife’den çok çekiniyor... Ona âşık olduğunu sanmıyorum... Mantık evliliği yapıyor Latife’yle…”

Sonsöz: “Hayatta beni iki kadın sevdi; biri mevkim için; diğeri insan olarak… (İlki Latife, ikincisi Fikriye…) / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…)