GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
18 Ekim 2019 Cuma

Neden bu kıyaslama?

Aslında…

Üçü de “seçim kazanırken” zorlanmadı…

En önemlisi…

Üçü de “kazanacağını” biliyordu!

Sadece…

Bi’hafif  “gıcıklık” oldu İstanbul’da…

İktidar Partisi’nin “yanlış” stratejisi…

“Türk milleti mazlumun yanındadır” sözünü haklı çıkardı…

Nitekim o seçim…

CHP’nin “afiyetle kaşıkladığı” bir zafere döndü…

Ancak…

Niyetimiz geçmişi hatırlatmak değil…

İzmir’de dalga dalga yayılan bir muhabbetten söz etmek…

***

Neredeyse iki aydır…

Başka kentlerde olmayan bir “kıyaslama” yaşanıyor…

Üstelik, sadece İzmir’de…

Kıyaslananlar ise…

Türkiye’nin üç büyük kentinin…

CHP’li büyük başkanları…

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer…

Günün muhabbeti şu:

“Kim daha iyi, kim daha başarılı?”

Yav, bu başkanlar daha koltukta yedi ayı doldurmadı…

Nasıl kıyaslama yapılır?

Bu hikaye…

“Geldim, gördüm, yendim!” muhabbeti değil…

Hemşehrisine dokunmasını bilen…

İcraatları ile kentini öne çıkarmaya çalışan…

Bunu yaparken de…

Alkış beklemeyen üç Koca Reis’ten söz ediyoruz…

***

Mansur Yavaş, mesela…

25 yıl (çeyrek asır) Ankara’yı yöneten Melih Gökçek’ten aldı koltuğu…

Bu yüzden öne çıkıyor…

Ekrem İmamoğlu, mesela…

Taaa, 1994’ten beri…

Refah, Fazilet ve AK Parti’nin yönettiği İstanbul’u kazandı…

Bu yüzden öne çıkıyor…

Yani…

Ankara ve İstanbul’un CHP’ye geçişi…

İcraat beklentisini ikinci plana itilerek…

Öncelikle…

Siyasi bir “zafer” olarak değerlendiriliyor…

Önce paşa paşa bunu kabul etmek gerekir…

***

Mansur Yavaş beş yıl önce…

CHP rozetiyle Ankara’yı 32 bin oyla kaybetmişti…

Yedi ay önce…

125 bin oy farkıyla kazandı…

Üstelik karşısında AK Parti’nin bir bakanı vardı…

Ekrem İmamoğlu, 31 Mart’ta…

Son Başbakan Yıldırım’a karşı…

Nereden baksan 20 bin oy farkıyla seçimi almıştı…

“N’ayır, n’olamaz…” dediler…

Sandıklar defalarca sayıldı…

Fark 13 bine kadar indi…

Pes etmedi iktidar…

“Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu!” deyip…

Seçimi yeniledi…

Sonuç?

Yıkıldı Türkiye, İmamoğlu 806 bin fark attı…

Demek ki…

Ankara ve İstanbul’da…

O kentleri “başarılı yönetememekten” kaynaklanan değil…

Çeyrek asırdır süren…

İktidar kaynaklı bir “büyük sıkıntı” vardı…

Seçmen gereğini yaptı…

***

İzmir için böyle bir “sıkıntı” var mıydı?

Kesinlikle yoktu…

Bu kadim “demokrasinin kalesi” şehir…

48 yıldır “sol görüşlü” başkanlar tarafından yönetildi…

(Araya sadece 10 yıl ANAP’lı Burhan Özfatura girdi…)

AK Parti son 16 yılda…

İzmir’i almak için çok çaba sarfetti ama olmadı…

Ahmet Piriştina, Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer…

Seçimleri “kılçıksız” sıyırdı…

AK Parti, İzmir’de hep muhalefette kaldı…

***

O zaman neden?

Ankara, İstanbul ve İzmir’in yeni başkanları…

Henüz “altı aydır” işbaşında olmalarına karşın…

İzmir’de hararetle kıyaslanıyorlar?

Siyaset mi, seçim zaferi mi, icraat mı?

Bence hiç biri değil…

İzmir’de her nedense bir “karşılaştırma” hevesi var…

Bu erken “tahlil” acaba kentin genlerinde mi var?

“Bak İmamoğlu’na, nasıl girişti işe? Bizim Tunç Başkan hala bisikletin üstünde…”

Say bakalım, İmamoğlu’nun giriştiği işleri desen…

Tık yok…

Arkadaş diyor ki…

“Bak Mansur Başkan’a, mecliste AK Partililer’in belalısı oldu…”

Peki neler yaptı Mansur Başkan?

Tık yok…

Ankara’da, İstanbul’da…

Altı ayda nereden nereye gelindiğini bilmeden…

İzmir’de Tunç Soyer’in adımlarını ve ataklarını…

Küçümsemek…

Hepsinden önemlisi…

CHP’li Ankara ve İstanbul’daki mevkidaşları ile kıyaslamak…

Zinhar hatadır; dolaylı olarak yürekleri acıtır…

Biraz sert olacak ama…

Bu kıyaslamayı yapanlar…

Aslında…

Açık açık, “Tunç Soyer başarısızdır!” diyemeyenlerin…

Sığındığı limandır…

***

Üç başkanın da özellikleri…

Yönettikleri kentlerin mozaiğine inanılmaz uygundur…

Ancaaak…

Biz önce yaşadığımız kente, İzmir’e bakalım…

Hata varsa parmağımızla gösterelim…

Güzel icraatları hiç üşenmeden alkışlayalım…

Ama…

İlle de bir “kıyaslama” ihtiyacı yaşıyorsak…

Bi’zahmet…

Sağlık ve afiyet içinde kalan 4.5 yılın sonunu bekleyelim…

İzmir’e yakışan budur!

Toz kondurmak her yaşta kolaydır…

Önemli olan…

Gururla “toz kondurmamayı” becerebilmektir…

Nokta…

Sonsöz: “Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı… / Hz. Mevlana…”