AK Parti’den İzmir Milletvekili Aday Adayı oldu…
Cumhurbaşkanı mitingde kolunu havaya kaldırdı…
Binlerce İzmirli…
“İbo… İbo… İbo…” diye çığlık attı…
Fırsat bu fırsat…
Tatlıses vekil aday adayımız da…
Doğal olarak havaya girdi…
Recep Tayyip Erdoğan’a neden çok “tav olduğunu”…
Bi’güzel anlattı:
“Bizim İdo iki aylıktı… Koca villamız var ama üşüyoruz… O sırada belediye başkanıydı… 10 dakika sonra müjde verdi… Doğalgazımız bağlandı, İdo üşümekten kurtuldu…”
Bi’alkış… Bi’alkış…
Sanırsın ortalık yıkılıyor…
Oysa…
Miting heyecanı ile…
Kimsenin aklına o sırada şu soru gelmiyor:
“Yav, villada oturan doğalgaz yok diye nasıl üşür? Döşe villana, sekiz - on tane klima; kurtul…”
Yok, ille de alkış…
Oysa, Tatlıses ile aynı sitede oturanlar diyor ki:
“Allah Allah… Biz mi yanılıyoruz? Doğalgaz bizim siteye 2000 yılında bağlandı… İdo o zaman sekiz yaşında sevimli bi’çocuktu!”
***
Bu hikayenin esas oğlanı Tatlıses…
Soyadı gibi “tatlı” bi’vekillik rüzgarı aldı ya…
Tutabilene aşk olsun…
35 sene İzmir Fuarı’nın ekmeğini yedi…
Bir yıldır İzmir’de yaşıyor…
Birileri pek güzel öğretmiş İzmir’e nasıl çakılır diye…
O da “tatlı tatlı” sallıyor:
“Fuar’ı bitirdiler… Burayı canlandıracağız… Bütün niyetim o… Fuar canlandırmak… Benim zamanımda yurtdışından Fuar’a gelirlerdi… Şimdi Fuar’ın yanına yaklaşamıyorum… Körfez’in kokusundan durulmuyor… İki buçuk saatte Karşıyaka’ya gitmek istemiyorum… Niye İstanbul - İzmir arası üç buçuk saat? Gerdanlığı yaptıkları için… İzmir bir defa bu at gözlüğünü çıkaracak... Çıkarmadığı zaman bir şey görmüyor…”
İyi de…
Adama sormazlar mı?
Madem İzmir, yaşanacak bi’şehir değil…
Bi’yıl önce tası-tarağı toplayıp…
Niye geldin yerleştin buraya muhterem?
Her evde doğalgaz var diye mi?
Üçkuyular’dan Karşıyaka’ya…
Arabalı vapurla 10 dakikada geçildiğini anlatmadılar mı?
90 yaşındaki İzmir Enternasyonal Fuarı’nda…
10 gün boyunca eğlence adına yer yerinden oynuyor…
Ajda Pekkan bahsetmedi mi sana?
20 bin İzmirli’nin kendisine vokal yaptığını?
Yoksa sen hala…
Ekici Över’in sahnesinden…
“Mavi Mavi Masmavi…” şarkısını söylediğin…
Günlerde mi kaldın değerli sanatçı büyüğümüz?
***
Tatlıses’in ilk siyasi İzmir turu…
Fantezilerle dolu!
O’nun “siyasi yorumları”na tanık olanlar…
Sordular hemen:
“Neden Urfa’dan değil de İzmir’den aday oldunuz?”
El cevap:
“Urfa’yı tercih etmedim… Çünkü Urfa sıkıntılı değil, İzmir sıkıntılı…”
Sevimli adam…
Sıkıntılı dediği İzmir’in göbeğinde kebapçı dükkanı var!
İyi mi?
***
Tatlıses’e demişler ki; “İzmir’in kanadı kırık…”
Arkasını da 40 yıllık siyasetçi gibi o getiriyor:
“İzmir’i uçurmaya geldik…”
Nasıl uçuracak?
Çok basit…
Demişler ki, “En iyisi sen Başkan Kocaoğlu’na saydır…”
Kim tavsiye ettiyse haklı…
Eskimiş yıldızları parlatmanın tam zamanı…
Sen de vur Kocaoğlu’na, İbo’cum:
“Kaç senedir burada… 15 sene mi etti? 15 senede insan çocuğunu nişanlıyor, askere gönderiyor, evlendiriyor… O sünnet bile etmedi… Adam muhterem bir adam ama iş yapmıyor…”
Anlayan beri gelsin… Onun sesinden dinlediğim bir şarkı gibi:
“Her şey yalan gerçek sensin…
Gelirse dert senden gelsin…
Bence aşkın kendisisin…
Seni sevmeyen ölsün…”
***
Bi’de çok tatlı bi’şi daha söylüyor… İnsan, esas buraya takılıyor:
“Benim bundan sonra ne paraya ne pula ihtiyacım var… Şarkılarım türkülerim var ama başka türlü eser bırakmak istiyoruz…”
Galibe, çok güzel söylediği “Acı Gerçekler” şarkısını hatırlatıyor; size, bize, hepimize:
“Nerde sevdiklerim hani sevenler,
Ağlatıyor beni acı gerçekler…
Bitmiyor isyanlar bitmiyor suçlar,
İnliyor başımı vurduğum taşlar…
İhtiyar olmadan ağardı saçlar…”
Yolun açık olsun, ciğerim sanatçım!
Sonsöz: “Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun… Kusuru örtmeyi marifet et kendine, işte o zaman kusursuz olursun… / Mevlana…