GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
30 Mart 2020 Pazartesi

Maske ve Eldiven’le yaşayacağınız aklınıza gelir miydi?

100 yaşına koşan Türkiye Cumhuriyet’nde...

Bir “ilk” yaşıyoruz!

Daha önceleri hiç bu kadar uzun süre...

Ameliyat maskesi gibi bir “aksesuarımız” olmamıştı!

Kış gelince...

Ellerimizi ısıtan deri / yün farketmez, bi’ton eldiven almışızdır...

Gelin görün ki...

Ameliyat Eldiveni’ni cebimizde taşıyacağımız...

Hiç aklımıza gelir miydi?

**

Hastaneler dışında ilk nerede gördük, bu iki “hayati” aksesuarı?

Aşağı yukarı 20 küsur yol önce...

Büyük Marmara Depremi’nde...

Acıları katmerleyen enkaz altından can toplama görüntülerinde...

Sonra...

Yine hayatımızdan çıktı o tıbbi maskelerle, lastik eldivenler...

Taaa ki, bir ay öncesine kadar...

“Coronavirüs” belası yüzünden öylesine anlam ve maksat dışı kullanmaya başladık ki...

Fıkra gibi yaşantımıza girdi o lastik eldiven...

Özellikle büyükşehirlerde yaşayanlar...

Gizli bir emir almış gibi...

“Önce hijyen” diyor, başka bi’şi demiyorduk...

Mesela...

Şarküterideki arkadaş lastik eldivenle peyniri kesiyor...

Ama aynı eldivenle...

Bize para üstü veriyordu!

Akıl ve mantığı zorlayan...

Türk işi öyle “pratik” bir yanımız vardı ki...

Bunun adı, açık açık...

“Öldüren Virüs” ile tango yapmaktan başka bi’şi olamazdı...

**

Duyduğumuz herşeye...

Ve dahi...

Facebook’taki her paylaşıma...

Körü körüne inanan bizler ne yaptık?

Ameliyat maskesine...

Lastik eldivene...

Ve kolonyaya hücum ettik...

Stoklar anında eridi!

Merdiven altı üretim başladı...

Denetim “hak getire” olduğu için...

Bir “koruyucu maske”ye...

Tıraka 100 TL. verdik!

Allah korkusu olmayan haramzadeleri...

Bir kez daha zengin ettik!

**

Gelelim, “eldivenli ve maskeli yeni hayatımızın püf noktalarına...

**

Önce an itibarıyla hayatımızın bir parçası haline gelen maskeden başlayalım...

O taktığınız maskeler var ya...

Hasta bir insanı ancak bir metre mesafede 15 dakikadan daha uzun bir süre kalırsak bizi koruyor...

Onun dışında “fazladan” bir koruyuculuğu yok!

Tersine...

Doğru kullanmazsak o maskeyi bir enfeksiyon kaynağı oluyor!

Alın size sağlam bir örnek:

Kullandınız maskeyi... İşiniz bitti... Çıkardınız, katlayıp cebinize koydunuz... Tekrar kullanmaya kalkarsanız, maskenin kendisi bir “bulaşma” kaynağı oluyor...

Bu nedenle...

Uzmanlar, maskeyi sadece hastalara ya da hastalık belirtisi gösterenlere öneriyorlar, “Sağlıklı kişiler maske kullanmasın” diyorlar... Bu sözün sahibi kim?

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap...

**

Gelelim eldivene...

Uzmanlar eldiveni asla önermiyor...

Çünkü...

O lastik eldivenler...

Sadece hastanelerde görevli sağlık çalışanlarını koruyan bir malzeme...

Üstelik “doğru kullanımı” da çok önemli...

Çünkü...

Plastik eldivenler...

Sözde, bizde, hepimizde...

“Yalancı bir güvenlik hissi” yaratıyor!

O lastik eldiveni takıp sokağa çıktığımızda...

Belki inanmayacaksınız ama...

Her şeye daha “korkusuzca” dokunuyoruz ki...

Bu yeni moda virüs’ün en sevdiği şey!

Neden?

Şundan:

Eldiveni, evin kapısından çıkarken takıyoruz, taaa akşam eve girinceye kadar çıkarmıyoruz!

Aynı eldivenle...

Pazara gidiyoruz...

Markete gidiyoruz...

Para veriyoruz, para üstü alıyoruz...

O eldiveni...

O kadar uzun süre kullanıyoruz ki...

Virüsü bir yerden alıp, başka yere taşıyoruz!

**

Bitiriyoruz...

Son yıllarda neler gördük, neler yaşadık...

“Kuş Gribi” yüzünden bir yıl tavuk yemedik...

“Korkmayı bi’şi olmaz!” diyen dönemin Aydın Valisi sözlerini kanıtlamak için mutfakta tavuk pişirip, afiyetle yedi!

Kene kabusu yaşadık...

Hiç unutmuyorum, bir parazitoloji profesörü, Türkiye’ye, “Paçalarınızı çorabın içine sokun!” diye tavsiyede bulunmuştu...

Acaba, diyorum...

Daha neler göreceğiz?

Nokta...

Sonsöz: “Başımıza ne geliyorsa, (Bize bi’şi olmaz!) dediğimiz için geliyor... / Anonim...”