GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
2 Eylül 2024 Pazartesi

‘Marifet iltifata tabidir’

Bu yazının üç kelimelik başlığı...

Tabii ki, bilmece değil...

Artık konuşma dilinde pek “kıymet-i harbiye”si yok ama...

Anlamı şahanedir...

Kimin için söylenmişse...

Bilin ki, çok gururlanır...

Hatta kanatları olsa uçmaya başlar...

Çünkü...

“Marifet İltifata Tabidir...”

Özlü sözünün tam karşılığı aslında pek güzeldir...

Aynen şöyle:

“Başarılı bir kimse, desteklenir, takdir edilir ve övülürse daha iyi işler yapar...”

Gelelim, gururlandıran bu özlü sözün...

Yaşandığı ve dahi yaşatıldığı geceye...

***

Bir zamanlar...

Dünyanın şapka çıkardığı...

İkinci Dünya Savaşı’nda bile kapılarını kapatmayan...

İzmir Fuarı...

Geride kalan cumartesi akşamı...

Siyaset arenasında pek rastlanmayan...

Kalpten gelen “sıcak görüntülere” tanık oldu...

Sadece bu kadarla kalmadı...

92 yıldır olduğu gibi...

Bir kez daha...

Cuma akşamı...

“Gönüller Fuar’a erdi...”

Açılış konuşmasında...

Belki de ilk kez....

Bir CHP Genel Başkanı...

İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanını...

Hiç değinilmemiş övgü dolu sözlerle adeta göklere taşıdı...

Özgür Özel...

Büyükşehir’in Reisi Dr. Cemil Tugay’ın gözlerinin içine bakarak dedi ki:

“Süreç analizinde gerçeği görmede, teknolojiden yararlanmada ve sürdürülebilirlikte Türkiye’nin en iyisi olan başkanımız Sayın Cemil Tugay’ın, İzmir’de de en iyisini yapacağına ve kaptanlığına inandığımdan emin olduğumu belirtiyorum...”

***

Bu eşine ender rastlanır samimi bir övgüdür...

CHP’nin dümenindeki son genel başkanlardan hiç biri...

İzmir gibi...

Nüfusu beş milyona koşan bir Büyükşehir’in Reisi’ne...

“Türkiye’nin en iyisi...”

Yakıştırması yapması...

Yarım asırdır ilk kez yaşanıyor...

En azından bir CHP liderinden ilk kez duyuyoruz...

Ve...

Gerçektir... Canlıdır... İzmir’e de yakışmıştır...

***

CHP’nin Genel Başkanları...

Aslında İzmir’i bildim bileli kalben severler ama...

Çok da belli etmezler...

Hayli örneği var...

***

Mesela...

Rahmetli Deniz Baykal...

Bir yerel seçim öncesi İzmirliler’e sesleniyor...

Aziz Kocaoğlu, ilk dönemini bitirmek üzere...

CHP lideri de...

Tarihi Havagazı Fabrikası’nın açılışında...

(27 Aralık 2008)

Kalabalıktan koro halinde nabız yoklaması geliyor:

“Başkanı açıkla, başkanı...

Deniz Baykal ile...

O sırada birinci dönemini sürdüren Kocaoğlu yan yana...

CHP’nin müthiş deneyimli lideri...

Biraz heyecan olsun diye...

Başkan adayının adını vermiyor ama...

Şunları söylüyor:

“Beyefendi olacak... Herkese eşit davranacak... İnsana saygı gösterecek... Dürüst olacak... Çalmayacak... Eşini dostunu kayırmayacak... Hizmet aşkıyla yüreği dolu olacak... Milletin yüzünü güldürecek... Peki, erkek mi olacak kadın mı olacak? Fark etmez... Erkek bile olabilir...”

Tören alanından kahkahalar yükseliyor...

Sonra dayanamadı Baykal, düğmeye bastı:

 

“Başkan Kocaoğlu, ağustos böceği gibi ötmüyor; karınca gibi çalışıyor...”

***

Bir CHP Genel Başkanı değerlendirmesi daha:

Aziz Bey’in ikinci döneminin sonuna doğru...

AK Parti, İzmir için o günlerin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın adını...

Masaya koydu...

O sırada Kılıçdaroğlu ABD’deydi...

Gazeteciler CHP’nin İzmir adayını sordular Kemal Bey’e...

Ana muhalefetin lideri cevabı ikiletmedi:

“Aziz Kocaoğlu isterse, İzmir’de kendisiyle yola devam edeceğiz...”

***

Bu örnekleri neden hatırlattık?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanları...

Neredeyse son “50 küsur yıldır”...

İzmir Belediye Başkanı koltuğu için...

Özenle seçim yapmaya gayret ederken...

Ellerinden geldiğince “kılı kırk yarıyorlar”...

Taaa...

Rahmetli İhsan Alyanak’tan beri...

(Arada bir 10 yıl ANAP’tan seçilen Burhan Özfatura var... İzmirliler O’nu çok sevdiler... Hala elini öpen, öpene...)

***

Kabul etmek gerekir ki...

Cumhuriyeti kuran parti CHP...

Son yerel seçimin sonuçları dikkate alındığında...

“Türkiye’nin Birinci Partisi” unvanı ile çalışıyor...

Partinin hedefinde...

Bu olumlu gidişatın bariz izleri kendini belli ediyor...

Ancak...

Siyaset’te unutulması gereken bir olgu var...

“Başarı sürdürülebilir haliyle anlamlıdır...”

Bakalım...

Ülke genelinde...

Belediye başkanlarının başarısı...

CHP’nin...

Olası genel seçimde “büyük başarı”yı yakalamasına yetecek mi?

***

Bitiriyoruz...

Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya sordum:

“CHP’nin bugünkü gidişatı, yakın veya zamanında yapılacak genel seçimde mevcut tabloyu nasıl etkiler?”

İşte Sayın Baratalı’nın, CHP’nin bugünlerine ve yarınlarına bakışı:

“CHP son yerel seçimlerden yıllar sonra başarılı çıktı, yüzde 38’i yakaladı... Kuşkusuz CHP’ye oy veren diğer partili ve partisiz yurttaşların katkısı inkar edilemez... Bu tablo, seçmenin CHP’ye güvenini gösteriyor... Ancak, yıllardır alınamayan belediyeler son seçimde Altıok’a geçince ortaya şöyle bir tablo çıktı: Yoksulluk, hastalık, açlık, ulaşım ve özellikle de eğitimle ilgili sorunlarda ilk başvurulan kurum belediyeler oldu... Zaten yurttaş hizmeti kendine en yakın kurumdan talep eder... Çünkü, kendisinin seçtiği bir yönetim vardır ve nazının geçtiğini / geçeceğini iyi bilir... Mevcut başkanların başarısı yaptıkları / yapacakları açılımlara bağlıdır... Aksi halde 1989 seçimlerinde başarıyı yakalayan CHP, 1991 ve 1994 sendromlarını bi’kez daha yaşayabilir... CHP için iktidara giden yolda tek durak kalmıştır o da erken veya zamanında gerçekleşecek genel seçimdir... Unutmayalım; Almanya ve Fransa’da başbakan koltuğuna oturanların bazıları daha önce belediye başkanıydı... Türkiye de bu yola girmek zorundadır... CHP’li belediye başkanları da önce şeffaf olacaklar, hesap verebilecekler ve en önemlisi nepotizmden (akraba ve yakın arkadaşı kayırma) uzak duracaklar... Yetmez; yetim hakkını koruyacaklar, şatafatsız yaşayacaklar ve mal beyanlarını her yıl halka açacaklar... Geliriyle orantılı yaşamak belediye başkanlarını güçlendirir ve halka yakınlaştırır... Mazerete sığınmayacaklar... Çünkü, hiç bir mazeret başarının yerine tutamaz... Kaldı ki, iktidara giden yolun adı dünyanın her yerinde “başarı” olarak anılır...”

Nokta...

Hamiş: Tıp Fakültesi’ne devam ederken dört yıl İzmir Fuarı’nda çalıştım... Paraşüt Kulesi’nin yanında, Süt Endüstrisi Kurumu’nda önce kasiyer ardından şefi olarak görev yaptım... Çalışma hayatımın başlangıcıydı ve sigortaya girişim de böyle olmuştu... Şimdi o fuarı düzenleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başkanı olarak büyük bir mutluluk, onur ve heyecan duyuyorum... / Dr. Cemil Tugay – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı...”

Sonsöz: “İzmir’de herkes oyuncu olmak ister... Çünkü kimse seyirci olmaktan mutlu olmaz... / Anonim...