Doktorundan, uzmanına…
Daha yazdan çıkarken…
Kulağımızı çekip, şöyle demişlerdi:
“Önümüz kış… Hava soğuyacak, vatandaş kendini kapalı yerlere atacak… Böyle olunca da korona belası, yine azacak; hatta kuduracak…”
***
Dedikleri çıktı…
Korona hayatımızın en büyük kabusu oldu…
1 Haziran 2020’de…
Davul zurna ile başlattığımız “normalleşme” süreci…
Bizi “duvardan duvara” çarptı…
Müthiş örnek’tir, yazın bi’kenara…
Deniz, kum, güneş… derken;
Hayatımızda hiç plaja gitmemiş gibi…
Birbirimizin sırtında kulaç attık…
Geçen Temmuz’un son günü günlük vefat sayısı 17 idi…
Tatil yapacağız derken, kendimizden geçtik…
Korona mikrobunu bi’güzel birbirimize bulaştırdık…
Takvimler 30 Eylül’ü gösterirken…
Günlük vaka sayısı 30 bin’lere…
Günlük vefat sayısı 65’e yükselmişti…
Devlet Baba, çaresiz…
Kasım ayı biterken…
Türkiye’yi hafta sonu eve kapattı…
Yılbaşı gecesi günlük vefat ortalaması 240’a tırmanmıştı…
***
Çok sıkı önlemler alındı…
Maskesini burnunun altına indiren bile yedi cezayı…
Kapalı yerlerden kaçtık…
Lokantalar, kafeler, kahvehaneler hayatımızdan çıktı…
Sıkı önlemler işe yaradı ama…
Bir başka hassas konu…
Zebani gibi sağlığımızın önünde duruyordu…
Adı: “Grip”ti, o yapışkan hastalığın!
Ve bu kez…
Her zamankinden daha tehlikeliydi…
Çünkü…
Grip ile korona verileri, birbirine çok benziyordu...
Bir hasta gripten mi geldi doktora, yoksa korona mı; anlamak zordu...
O zaman ne diyordu doktorlar, uzmanlar?
“Merak etmeyin; koronadan korunmak için aldığınız önlemler, sizi gripten de koruyacaktır…”
Hakikaten de öyle oldu...
Bir aile hekimiyle konuştum...
Ne dedi, biliyor musunuz?
“2020 yılı Ocak ayının ilk iki haftasında 2 bin civarında grip vakasıyla gelen hastamla ilgilendim… Fakat, 2021’in Ocak ayında aynı sürede, yani ilk iki hafta içinde grip şikayetiyle gelen hastalarımın sayısı iki elin parmağını geçmedi…”
Eczacılara göre de tablo aynıydı…
İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan…
Çok değil, iki hafta önce…
SonSöz TV’nin canlı yayınında söylediklerini hatırlayalım:
“Biz kış aylarında en çok grip ilaçları satarız… Bu yıl en az sattığımız ilaçlar griple savaşan ilaçlardı… Grip aşısı henüz belli sayıda vatandaşa yapıldığını göz önünde tutarsak, korona önlemlerinin bizi gripten de koruduğunu kabul etmemiz lazım… Biz aynı titizlikle bu salgınla ilgili önlemleri uygulamaya devam edersek koronayı da yeneriz… Aslında Korona önlemleri, hepimizi gripten de korudu…”
***
Pandemiyle “sağlam” mücadele…
(En basit haliyle; Maske-Mesafe-Hijyen’e %100 uyarken…)
Bizi, sizi, hepimizi…
Kış aylarının yapışkan hastalığı gripten…
Aslanlar gibi korudu; korumaya devam ediyor…
***
Korona belasıyla ilgili “çok önemli” bir ayrıntıyı da…
İzmir Tabip Odası önceki başkanlarından…
Opr. Dr. Suat Kaptaner, masanın üstüne bıraktı:
“Toplumsal aşılama için hayli yolumuz var… Pandemiye karşı olumlu bir süreç yaşıyoruz… Rakamlarda sevindiren düşüş var… Ancak bu durum henüz, açılalım kampanyası, sürdürülecek seviyede değil, ne yazık ki… Çeşitli baskılarla yeniden pandemide yükselişe yol açacak konuma sürüklenmeyelim… Azalma çok iyi ancak unutmayalım ki; çok yavaş…”
Bitiriyoruz…
Opr. Dr. Suat Kaptaner’in önemli bir “saptaması” ile…
“Vefat sayısının hala 140’larda dolaştığını unutmayalım… Her gün bir uçak dolusu insanımızı kaybediyoruz… Bu çok acı veriyor kalplere… Bu nedenle her olumlu gelişmeyi hemen tersine çevirecek kampanyalara başlamayalım… Özellikle maske ve mesafe hassasiyetinin ortadan kalktığı kafe - restoran gibi mekanlar için acele etmeyelim… Onlara Devlet Baba olarak maddi destek verelim…”
Nokta…
Sonsöz: “İnanılacak gibi değil; ama gerçek… Fransa Ulusal Tıp Akademisi, Korona’nın yayılmasını önlemek için, maske önleminin yanı sıra toplu taşıma araçlarında (konuşma yasağı) getirilmesini önerdi… / Gazeteler…”