GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Serdar DEĞİRMENCİ
YAZARLAR
2 Ekim 2018 Salı

Koca adam

Koltuğa sımsıkı sarılanlara inat:

Koca koltuğu gözünü kırpmadan bıraktı Koca Adam

“Koltuk:

Gerektiğinde zirvedeyken bile bırakılabilecek bir şeydir” diyerek…

Anlayana…

                                                                                    ***

Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden biri olan İzmir Büyükşehir belediyesini 14.5 yılda, yatırımlarını tam 28 kat arttırarak İzmir Modelini yaratmak her babayiğitin harcı değil… Hem de iktidarın bütün engellemelerine ve 397 yılla yargılanmasına rağmen…

Devletin bütün olanaklarını fütursuzca kullanan, son kale İzmir’i ele geçirebilmek için her yolu mübah gören bir iktidar karşısında; ödün vermeden, boyun eğmeden savaşmak ve 2 kez belediye başkanlığını kazanarak, 15 yıl aralıksız görev yapmak her faniye nasip olacak bir durum değil...

Üzerine yüklenen tarihi sorumluluğunun bilincinde olan koca adamın yaptıklarına şöyle bir göz atarsak:

Metro, 136 Km’lik banliyo hattı, Konak, Karşıyaka Tramvayları, Doğal Yaşam Parkı, Adnan Saygun Sanat Merkezi, Türkiye’nin en nitelikli Fuar Kompleksi, Bornova, Tire Statları, ilçelere 28 tane çok amaçlı salon,65 bin m2 sosyal yaşam merkezi, Kadifekale, Tarihi Havagazı Fabrikası,15 yolcu gemisi, 3 arabalı vapur, Akıllı Trafik Sistemi, Arıtma tesisleri, Kent Ormanı,  Tarımda uygulanan Kırsal Kalkınma modeliyle Türkiye’ye örnek olan bir model yaratan, arazi yollarını asfaltlayan ve tarımda Türkiye ortalamasından2.4 daha fazla büyüme sağlatan ve burada saymakla bitiremeyeceğimiz nice yatırımlar, örnek çalışmalar…

Hem de hiçbir şaibeye bulaşmadan, hiç kimseye de peşkeş çekmeden…

                                                                     ***

“ Hiç kimse görmek istemeyenler kadar kör değildir.”demiş bir atasözü…

Şimdi bütün bu yapılanları görmezden gelerek İstanbul’a, Ankara’ya bir bakın; İzmir bunların yanında köy kalıyor diyenler, başarısız oldukları için zorla görevden istifa ettirilen AKP’li belediye başkanlarını da, İstanbul’dan, Ankara’dan İzmir’e kaçanları da görmüyorlar herhalde…

Peki hiç mi hatası, günahı yok Koca Adamın, adı gibi Aziz mi?

Hiç şüphesiz eksileri, yanlışları da var ama büyük fotoğrafa baktığınızda, artıları çok daha fazla…

İzmir birçok büyük kent gibi yağmalanmadıysa, beton yığınına dönüşmediyse, rantçıların eline düşmediyse; Koca Adamın bunda katkısı çok büyük…

                                                                       ***

 

Bu Koca Adam görev yaptığı süre içinde de; doğru-yanlış, hep sözlerinin arkasında durdu.

 CHP içinde değişimi savunurken kendisiyle çelişkiye düşmedi… Örnek bir davranışla 6 ay önceden aday olmadığını açıklayarak değişimi kendisinden başlattı…

“ Değişimin Genel Başkan öncülüğünde gerçekleşmesi partimize büyük güç katacaktır. Bugün sizlerin huzurunda bir kez daha altını çizmek istiyorum ki bu açıklamayı yaptığım gün ne düşünüyorsam bugün de ayni noktadayım. Kişilerle problemim yok, sorun yönetim biçimi ve ilkelerdir. Yaşamım boyunca kimsenin adamı olmadım. Ne düşünüyorsam onu söyledim. Ne yaptıysam arkasında durdum. Gizli hesapları olmayan, çıkar peşinde koşmayan atadan CHP’liyim…”

Koca Adam arkasında koca bir hoş sada bırakarak gitti…

Giderken en büyük arzusunu söylemeyi de ihmal etmedi:

“ Görevimi CHP’li bir arkadaşıma devretmek en büyük arzumdur. Genel Merkezimizin liyakatı, adalet, hak hukuk kavramlarını her şeyin üstünde tutarak, İzmirli’nin malını gözü gibi koruyacak, İzmir’in parasını harcarken kendi parasını harcarmış gibi düşünecek, İzmir’in hakkını savunurken gözünü daldan budaktan esirgemeyecek bir ismi seçeceğine inanıyorum, inanmak istiyorum.”

Şimdi CHP’liler düşünsün bakalım, Koca Adamın yerine kimi koyacaklarını…

Kavga etmeden, birbirine düşmeden, birbirini yıpratmadan ama…