“İki yeni siyasi parti geliyor…” haberlerinden bu yana…
Cumhurbaşkanı ilk kez bu kadar ağır konuştu:
“Yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmeyenler varlık sebeplerini inkar etmekle kalmaz kendi hüsranlarını da hazırlar…”
***
Ahmet Davutoğlu’nun adını anmadı…
O’na “malum zat” sıfatını yakıştırdı…
Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için de…
“Selef Cumhurbaşkanı” demekle yetindi…
Babacan’ı işaret ederken, açık açık adını söyledi; gizlemedi…
***
Davutoğlu’nun partisinin…
Ne adı belli, ne kuruluş tarihi…
Babacan bi’adım daha öne geçti…
Bu ay (Aralık) için…
Partinin kuruluşunun gerçekleşeceğini söyledi…
***
Yani, iki siyasi figür de rampada…
Heyecan yaratması doğal…
Ümit Yaldız’ın araştırmalarına göre…
Uzunca bir süredir…
Özellikle İzmir ve Ege’de…
Yeni siyasi parti talebi bir hayli yüksek…
2016’da %53’leri bulan yeni parti beklentisi…
Şu sırada %45’leri geçiyor…
İstanbul merkezli saha çalışmalarına bakılırsa…
“Parti kurarsa oy verir misiniz?” sorusuna…
Olumlu cevap verenlerin oranı Babacan için yüzde 12.1…
Davutoğlu için yüzde 10.9…
Bu rakamlar “gerçeğe” en yakın ise…
Doğal olarak…
Diğer siyasi partileri etkiler…
Ama…
İktidar partisini ziyadesiyle ürkütür!
***
Ali Babacan temkinli…
İktidarı “nokta atışı” hedeflemiyor…
Ali Babacan cephesi, her ne kadar…
“AK Parti’nin muhalifi olmayacağız” dese de…
Davutoğlu’nun çıkışları daha sert…
Diyor ki, eski Başbakan:
“Bugün AK Parti'nin (Ak) kelimesiyle ifade edilen temiz siyasetin yeniden keşfedilmesi gerekmektedir…”
***
İşte, olay bu noktada kopuyor; kılıçlar çekiliyor…
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan…
Haftasonu…
Bu konudaki suskunluğuna son verdi ve…
Mevcut isimlerin tamamı için…
Ciddi bir suçlamayı dile getirdi…
Adeta pazar açtı…
Şoke eden suçlamalarda bulundu…
Söyledikleri ile…
Kurucuları arasında Davutoğlu'nun da bulunduğu ve…
Yönetim kadrosu…
“Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'na yakın”olarak bilinen…
Şehir Üniversitesi'nin arazisine yönelik tartışmalar…
Birdenbire…
Yeni bir boyut kazandı…
Cumhurbaşkanı Erdoğan…
İstanbul Şehir Üniversitesi ile ilgili “bilinmeyenleri” anlattı…
Şehir Üniversitesi yönetimi için de…
“Halkbank'ı dolandırmaya çalışıyorlar” suçlamasında bulundu…
***
Sözleri kılıçtan keskindi…
Özetle şöyle:
“Şehir Üniversitesi’nin tahsisini başbakanlığım sırasında ben yaptım… Tahsisini ben yaptığım halde malum zat (Davutoğlu) başbakan olunca bunu mülkiyet devrine dönüştürdü… Bu yapılamaz… Türkiye’de hiçbir üniversiteye tapu devri yoktur, olmamıştır… Bu mülkiyet devrini yaparken (Davutoğlu’nun) yanında Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Feridun Bilgin var… Halkbank’tan kredi alıyorlar… Selef Cumhurbaşkanı (Abdullah Gül) beni aradı, (Halledersiniz) dedi…”
***
Arkası gelir mi?
Bence gelir…
Yaylım ateş başlamıştır!
***
Peki…
Bundan sonra ne olur?
Her iki yeni partinin “an itibarı” ile…
Ne “konum”da olduklarını…
Cumhurbaşkanı herkesten iyi bilir…
Bildiği için de…
Davutoğlu ile Babacan’ın…
Olası bir “erken” genel seçimde…
(Belki şimdilik çok küçük bir olasılık ama…)
Millet İttifakı içinde yer alabilme ihtimallerini…
Görmüş olabilir…
Böylesi bir tablo…
“Yüzde 51’i alan kazanır”ın konuşulduğu Türkiye’de…
İster istemez iktidarı kasar…
Haklı Cumhurbaşkanı…
Önlem almak zorunda…
Nokta!
Sonsöz: “Her şey neye layıksa, ona dönüşür! / Hz. Mevlana…”