GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
18 Mart 2015 Çarşamba

Kılıçdaroğlu hamlesinin anlamı

CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun davetine icabet ederek, İzmir’den ön seçim adaylığını tercih etmesi, deyim yerindeyse kent gündemine bomba gibi düştü. Başta CHP adayları olmak üzere haberi duyan herkes ilk etapta elektrik çarpmışçasına kısa süreli bir şok yaşadı.

Neydi bu? Ne anlama geliyordu?
Sıcağı sıcağına yapılan yorumlar arasında,
-Kocaoğlu’nun restine rest çekti.
-Nazik davete icabet etti.
-İzmir’i şereflendirdi.

Gibi tepkisel çıkışlar vardı.
Ama mesele bu kadar basit değildi. Ve de sadece İzmir ile ilgili de değildi. İzmir’in ötesinde bir anlamı vardı Kılıçdaroğlu’nun önseçimi ve de İzmir’i tercih etmesinin…
Bir MYK düşünün… 17 kişiden oluşmuş olsun.
Adaylık başvurusu yapmayan Şafak Pavey ve önseçimi tercih eden Veli Ağbaba dışında tamamı ‘kontenjanı’ tercih etmiş olsun.
Yani örgütten/üyeden kaçmış olsun.
Meseleye Ankara’dan bakanlar Kılıçdaroğlu’nun ‘önseçim’ demesinin İstanbul merkezli bu kontenjan kavgasına karşı da bir rest olduğunun altını çiziyor.
*
İzmir’i tercih etmesine gelince; Öncelikle İzmir’in şehremini Kocaoğlu’nun açık bir daveti var.
İlk etapta işkillenilse de geri çevrilemeyecek bir davet…
İstanbul’daki kaostan Tunceli’deki riskten kaçmak için de İzmir uygun bir zemin…
Ege’nin kalbi… CHP’nin elindeki en büyük metropol kent. Her ne kadar son dönemde MYK’sında bir tane bile İzmirli yoksa da CHP’nin oy deposu Batı’ya yönelmesi için bir fırsat…
Bir nevi İzmir açılımı…
Kimilerine göre Davutoğlu’nun ‘Başbakanlık Ofisi’ne bir yanıt.
Kimilerine göre Ege’de yakalanacak sinerjiden yararlanma gayesi… Güneşi Batı’dan doğurma çabası!

Peki, neden 2. Bölge…
Kocaoğlu’nun bölgesi olduğu için mi yoksa CHP’nin bu kontenjan sayısıyla 4 çıkarma ihtimali olan bölge olduğu için mi?
Yoksa ‘Ben halkımın dışında kimsenin önünde eğilmem’ afişiyle tüm seçim bölgesini ateşleyen ve açık bir 8 Haziran mesajı veren Mustafa Balbay’a ‘hadi bakalım, hodri meydan’ çıkışı mı?
Yoksa hepsi birden mi?
Yahut hiçbiri mi?

Aslında durum bu kadar karışık… 
Hepsi de olabilir hiçbiri de olmayabilir.

Ama bu çıkış başta MYK üyeleri olmak üzere kontenjana başvuran mevcut vekiller için iyi bir haber değil.
Ordunun komutanı ön seçimde terlerken kontenjandan medet umanların önünde iki seçenek var.
Ya çizilmeyi göze alacaklar.
Ya da Kılıçdaroğlu’nun yolundan gidip ‘Biz de ön seçim istiyoruz’ diye dilekçe verecekler.

Peki, Kılıçdaroğlu ön seçimden birinci çıkar mı?
Şu sıralar İzmir’den adaylık mücadelesi veren bir parti büyüğü, kayıtdışı bir sohbet esnasında önseçimin iki anlamı olduğunu söylemişti.
Dahası onun cephesinden ön seçim iki şeye yarıyordu.
1-Garip sevindirmeye…
2-Genel Başkan dövmeye…

Yani sandığın bir garantisi olmaz. Kaldı ki İzmir'in siyasal dokusunun Kılıçdaroğlu ile çok da uyuştuğu söylenemez. Özellikle Yeni CHP söylemleri, eksen kayması tartışmaları unutulmuş değil. Kılıçdaroğlu1991’de önseçim için İzmir’i tercih eden Erdal İnönü’nün kaderini yaşayabilir mi?
O tarihlerde İnönü’nün aslında sandıktan üçüncü sırada çıktığını ama SHP örgütünün genel başkanlarını birinci çıkarmak için nasıl bir sandık operasyonu yapmak zorunda kaldıkları yıllardır anlatılagelir.
Kılıçdaroğlu’nun başına aynısı gelebilir mi?
Mümkün ama zayıf ihtimal.. Çünkü O'nu İzmir’e davet eden Aziz Kocaoğlu’nun samimiyetinden şüphem yok. Kocaoğlu ‘anahtarı’ bir kenara itip genel başkanını uzak ara birinci çıkarmanın derdine düşecektir.
Böylelikle kontenjan sürecini de birlikte koordine edebilirler.
Yani Kocaoğlu şu saatten sonra İzmir’in siyasi patronluğu koltuğuna geri dönmüştür.
Tabi ki patronun bizzat kendisi buradayken ne kadar patronluk yapabilirse…

Ve Kılıçdaroğlu bu hamlesiyle İzmir’deki kontenjan sıkıntısını da çözecektir. Dahası aldığım sağlam duyumlar o yönde. En azından ikinci bölgede 4. Kontenjan olmamak adına PM’nin kendisine verdiği ‘düzenleme yetkisini’ kullanmasına kesin gözüyle bakılıyor Kılıçdaroğlu’nun…
Yani ikinci bölgedeki 80 adayın ekstradan sancı çekmesine gerek kalmayacak. Belki de ülke genelindeki kontenjanları da gözden geçirebileceği söyleniyor Kılıçdaroğlu’nun…
Başta MYK üyeleri olmak üzere kontenjancılara yol vermek için…

Sonuçta kent siyasetini derinden sarsan bir gelişme Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e gelip önseçimi tercih etmesi. Ona ve partisine ne getirir bilinmez.
Ama CHP seçmeninden önce AK Parti teşkilatını motive ettiği açık…
Şimdi Kılıçdaroğlu’nu sandığa gömme motivasyonuyla çıkacaklar sahaya…
Tabi ki bu hamlenin MHP ve de HDP cephesinde de anlamı çok büyük…
Sırrı Süreyya Önder, Figen Yüksekdağ gibi isimlerle sahaya çıkıp CHP’den de oy koparmaya niyetlenen HDP, Dersimli Kemal’in partisinden daha az oy alacak demektir artık.
Belki AK Parti’nin de Kılıçdaroğlu hamlesine benzer bir karşılık vermesi ihtimal dahilindedir. Orman Bakanı Eroğlu ile Sağlık Bakanı Müezzinoğlu hatta Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Kılıçdaroğlu’nun karşısında dikiş tutmaz çünkü. AK Parti de Kılıçdaroğlu hamlesini değerlendirebilir.
Bir bakarsınız Davutoğlu da İzmir’e gelmiş…

İşte o zaman seçim tadından yenmez… Seçimin başkenti de ilk kez İzmir olur.
Sonuç olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu tebrik ediyorum. Savaşa giden ordusunun önünden yürüdüğü için… Geç de olsa doğru yolu seçtiği, kaderini üyeye/örgüte bıraktığı için…
Sonuç ne olursa olsun… Bu demokrasi adına da bir kazanımdır. Darısı öteki partilerin/liderlerin başına…