GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Adnan SÖKMEN
YAZARLAR
23 Kasım 2017 Perşembe

Kediler, iyi gazetecidir!..

Eskiden "Gazeteciyim" dediğimizde itibar görürdük...

Hatta milletin büyük bir çoğunluğu bizleri sever ve saygı duyardı...

Zaman zaman da danışır, fikirlerimizden feyz almaya çalışırdı...

 

Kısacası, güvenilir ve önemli adamlardık...

Çünkü, o zamanlar özgürce gazetecilik yapıyorduk!..

Bizlere duyulan güvenin başlıca nedeni de "Gazeteci tarafsızdır, kimseye eyvallah etmez" anlayışıydı...

Gerçekten de, bir kaç çürük elma dışında, aramızda şimdiki gibi İbiş'ler pek yoktu...

 

Bir ustam, "Gazetecinin mabedi olmaz! Bu mesleği yapacaksan kimseye tapmayacaksın" demişti...

Ama şimdi görüyorum ki, hemen hemen bütün gazete ve televizyon binaları "Tibet" gibi!..

Sakın ha, bu söylediklerimi "dini ritüeller" ile karıştırmayın!..

Bahsettiğim; daha doğrusu vurgulamak istediğim: Modern biat kültürü... 

Yani kaba tabirle: Yalakalık...

İşte ben de, bu kültürün adamı olmadığım için, evde kedi besleyip hanımla birlikte mantı açıyorum...

Gazetecilik hevesimi de, ara sıra Şerbet'i karşıma alıp memleketin gidişatını istişare ederek gideriyorum!..

Ha!.. Şerbet bu arada, benim geçen sene Çiğli Koçtaş'ın önünde boş "Fried Chicken" kutusunu yalarken bulup evlat edindiğim anarşist bir kedi...

"Anarşist" diyorum; ama bazıları bu tanımlamayı "terörist" ile eş tutup gider yapıyor!..

Fakat bu yanlıştır!..

Çünkü anarşist, "Her çeşit otoriteye, yöneten güce ya da yerleşik düzene isyan edendir..."

Ve kedilerin alayı da bu kategoriye girer...

 

Onlara asla istemediği bir şeyi yaptıramaz, beğenmediği bir yemeği yediremezsiniz...

Hatta; yıllarca yanınıza alıp besleseniz bile, bir fırsatını bulurlarsa tüyerler!..

 

Kediler köpekler gibi değildir meselâ!..

Altı köpeğe karda kızak çektirirsiniz, ama bir kediyi boynundan bağlayıp iki dakika bile çimlerin üzerinde gezdiremezsiniz!.

 

İsterseniz deneyin...

Ben denedim olmadı...

Hatta ağaçtan indirmek için itfaiye çağırmak zorunda kaldım...

 

Şimdi diyeceksiniz ki!..

"Ya arkadaş! Gazetecilikten girdin, kedilere ne ara geldin?.."

 

Yok, yok demeyin!..

Çünkü "gerçek gazeteciler" ile kediler arasında tuhaf bir bağlantı vardır...

 

İkisi de eğitilmez!..

Ha, diyelim ki eğitildi!..

O zaman ne mi olur?..

 

İşte o zaman, o "kedi" olmaz... Kızaklara bağlanıp koşturulan sadık köpeklerden olur!..

Ama inanın, o sevimli koca kafalıların bile bir asaleti, bir samimiyeti, bir duruşu vardır...

Yani asla, bizim meslekteki bazı iki ayaklı koca kafalılar gibi çıkarcı ve basiretsiz değillerdir...