GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
3 Ağustos 2010 Salı

Kanseri kemirtmeyin, direk damardan verin!

Referandumdu, Kürt sorunuydu derken, yüksek volümlü tartışmalar arasında ’“sessiz sedasız’” hayati bir izin çıktı hükümetimizden’…’¶
15 yıldır bıkmadan usanmadan yazdığı tarım haberleriyle/yorumlarıyla bizi bilgilendiren değerli meslektaşımız Dünya Gazetesi İzmir Temsilcisi Ali Ekber Yıldırım’’ın dikkati sayesinde öğreniyoruz ki’…
Hükümet, GDO’’lu 25 çeşit tarımsal ürünün ithalatına izin verdi.
Böylece genetiği değiştirilmiş 9 çeşit mısır, 3 çeşit soya, 3 çeşit kanola, 6 çeşit pamuk, 1 çeşit şekerpancarı, 1 çeşit maya, 1 çeşit patates, 1 çeşit bakteri biyokütlesi olmak üzere toplam 25 çeşit ’“genetiği değiştirilmiş ürün’”, Türkiye’’ye rahatça girebilecek, biz de afiyetle yiyebileceğiz.
 
Yazısında, Bilimsel Komite kararı ile ilk kez genetiği değiştirilmiş şekerpancarı ithalatına izin verilirken, ’“H7-1 şeker pancarı çeşidinin yem, gıda olarak kullanıldığında mevcut bilgiler ışığında insan ve hayvan sağlığı açısından istenmeyen bir etki oluşturmayacağı beklenmektedir’” gibi muğlak ifadelerin kullanıldığını belirten Ali Ekber Yıldırım, şekerpancarı üretimini kota ile sınırlayan ve üreticilere alternatif ürünlerin üretilmesi için destek veren Türkiye’’nin, GDO’’lu şekerpancarı ithal etmesine dikkat çekiyor.
Yine aynı yazıdan öğreniyoruz ki, zararları araştırmalarla yüzlerce kez kanıtlanmış fast food ürünlerden patates kızartması, bu ithal izninden sonra daha bir damardan(!) olacak; çünkü ithalatına izin verilen genetiği değiştirilmiş amilopektin patates çeşidi, fast food zincirlerinde kullanılıyor.
Hadi çocuğunuza fast-food kızarmış patatesi yasakladınız’…(Çok da dinlerler ya!)
Diğerlerini nasıl anlayacağız?
Soya ve mısırın bolca kullanıldığı, şimdi ilave olarak şeker pancarının da ekleneceği bisküvileri, çikolataları, gofretleri, kekleri, gazozu, kolayı, meyve sularını, süt tozu karıştırılmış yoğurtları, soyalı sucuğu, sosisi, salamı vb. yüzlerce ürünü nasıl ayıklayacağız?
İçinde GDO’’lu mısır unu kullanılan bebek mamalarını nasıl anlayacağız?
 
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’’ün açıklamaları vardı bugün gazetelerde.
Bakanlık olarak piyasa denetimlerine ağırlık verdiklerini, yapılan denetimlerde ’‘kanserojen’’ 77 Çin malının toplatılmasına karar verildiğini söyleyen Ergün’’den öğreniyoruz ki, toplatılan ayakkabı, deri ceket, kasket gibi ürünler arasında, ’‘oyuncaklar’’ da var.
Bakan Ergün şöyle diyor haberde:
 ’“Çocuklar, ne yaparsanız yapın bu oyuncakları ağızlarına sokar. Oyuncağı ısırmak, oynarken bunları yapmak, çocukların doğal olarak yaptıkları işler. Ama bu ürünlerde bu tür (kanserojen) maddeler olduğunda bu çocuklar için de son derece zararlı. O yüzden bu konuda denetimleri yoğunlaştırmış bulunuyoruz.’”
 
Çocuklarımızın kanserojen boya kullanılan oyuncakları zarar görmesin diye ağızlarına bile almasını istemeyen hükümet, diğer taraftan da kansere davetiye çıkardığı bilinen, bilimsel olarak kanıtlanan zararları nedeniyle pek çok ülkeye giriş yasağı olan GDO’’lu ürünleri, ’“kolaların, bisküvilerin, çikolataların, bebek mamalarının içine konulsun’” diye ithaline izin veriyor.
Sanki, ’“Çocuğunuz oyuncakları kemirerek uğraşmasın, kanseri direk damardan alsın’” diyor!
 
’“Gel de bu hükümetin samimiyetine inan’” diye yazmak yerine, ’“Çocuklarımızın devlet tarafından koruyup kollandığını bilmek, insanın içini ferahlatıyor’” diyebilmeyi ne kadar çok isterdim, tahmin edemezsiniz’…