GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
19 Ocak 2019 Cumartesi

İzmir’i Cep’te görmenin ‘dayanılmaz’ hafifliği

Bir film gibi vallahi…

32 kısım tekmil-i birden…

24 Haziran’ın hemen arkası…

CHP’nin üstünde şimşekler çakıyor!

Muharrem İnce’nin oyu bile CHP’nin üstünde…

Homurtular kulakları sağır edecek neredeyse…

Muharrem İnce, CHP Liderliği’ne talip…

Bir hafta geçmeden günün sürprizi…

İzmir’in “Koca Başkanı” Kocaoğlu’ndan geliyor:

“CHP'de acil bir değişim zorunlu oldu… Değişimin genel başkanın öncülüğünde gerçekleşmesi, partimize büyük güç katacak…”

60 gün sonra…

Yıldız Tarihi: 1 Ekim Pazartesi…

Kocaoğlu yine sahnede…

“Buraya kadar, aday değilim… Siyaseti bırakıyorum, torunlarımı seveceğim… Ama şunu unutmayın: Ben adayım deseydim, CHP beni %99.9 aday gösterirdi…”

CHP Genel Merkezi’nden “çıt” çıkmadı…

Bir hafta sonra…

İstanbul’a gitti CNN’de konuştu:

“CHP’nin politika üretecek mutfağı yok… Benim partim, bugüne kadar Türkiye’yi nasıl yöneteceğini bilmiyor…”

Kılıçdaroğlu yine sustu, gıkı bile çıkmadı…

Seyircilerden…

“N’aptın Babooo…”

Sesleri gelmeye başladı…

Sonra ortalık sakinleşti…

Kocaoğlu, köylere veda ziyaretlerine başladı…

Seçim sath-ı mailine girilmişti ama…

İzmir “buz” gibiydi…

Aday adayları birer-ikişer dökülmeye başladı…

Aziz Bey “Yokum” dediği için…

İzmir’in “Koca Başkan” koltuğuna rekor talip çıktı…

İzmir’in ne büyük başkanı konuşuluyordu ne de ilçe adayları…

CHP’nin çatısı, adeta İzmir’i unutmuş gibiydi…

Tam bu sırada…

Yani iki ay önce AK Parti İzmir bombasını patlattı…

“Mahallenin en güzel kızını kim istemez?” diyen…

Nihat Zeybekci’ye yol açıldı…

İzmir’in belediye başkan adayları hızla belirlendi…

Tören yapıldı, Cumhurbaşkanı o isimleri…

Sahnede tek tek kutladı…

CHP, hala İYİ Parti ile masada kent bölüşümü…

Yapmayı sürdürüyordu…

CHP’nin İzmir aday adayları bitab düştü…

Yalnız onlar mı?

Mevcut ilçe belediye başkanları bile huzursuz olmuştu…

Yüzleri gülmez hale geldi…

***

Bu süreç içinde “en matrak” olay yaşandı…

İstanbul Medyası…

CHP’nin olası İzmir Büyükşehir aday adayları üstüne…

“Spor Toto” oynamaya başladı…

Neredeyse her akşam TV’lerde bir isim masaya sürüldü!

CHP’nin İzmirli aday adayları…

“Ankara, Ankara güzel Ankara…

Seni görmek ister her bahtı kara…”

Marşı eşliğinde başkent otellerinin yatak kapasitesini…

Rekor seviyeye taşıdılar…

***

“Aaaa, o da ne?” demeye kalmadan…

Hafta başında yine bi’haber patladı İstanbul semalarında:

“CHP yarın MYK’da İzmir’in kararı verilecek…”

Artık, İzmir’in “Koca Başkan” aday adayı sayısı…

Bizans Medyası’na göre iki isme düşmüştü…

Bunlardan biri de Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’di…

Bu ismi duyunca ilk uçakla Kılıçdaroğlu’na gitti…

İsim vermedi ama…

Acıklı konuştu:

AKP, İzmir'e Sayın Nihat Zeybekci'yi gönderdi... Hem büyükşehir belediye başkanlığı hem de ekonomiden sorumlu bakanlık yaptı... Yanlış birini aday yaparsanız bu kentte yaşayamam, ama 71 yaşımdan sonra bu kentten gidemem de… Olumsuz bir arkadaş olur, bayrak ileri taşınmaz, ilçeler kaybedilirse en büyük hayati sorumluluk bende…” 

Ardından liderine sordu:

“Ne düşünüyorsunuz?”

Kılıçdaroğlu, net cevap verdi:

“Henüz belli değil…” 

O zaman Aziz Bey, son sözünü söyledi:

“Seçimi riske atacak bir durum var… O zaman beni de potada değerlendirin… Mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı'nı da aday adayı olarak değerlendirin…”

CHP Lideri’nden yine kısacık cevap:

“Arkadaşlarla konuşacağım; hayırlı olsun…”

***

Şimdiiii…

İşte burası önemli…

Aziz Kocaoğlu, Hürriyet’ten Hande Fırat’a şöyle diyor:

“Bu gidişe (dur) demem lazımdı… Tunç (Soyer) Bey ile kişisel sorunum yok, ama belediye başkanlığı yapma yetisinde (bir şeyi yapabilme gücü) problem var…” 

Kocaoğlu, bu sözleri…

Bi’belediye başkanı için ilk kez söylemiyordu…

Tüm 3 yıl bir ay önce…

Ege TV’deki canlı yayında…

Bugünün CHP İzmir Milletvekili…

Geçmiş dönemin Bornova Belediye Başkanı…

Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır için de şöyle demişti:

“Sındır dürüsttür, bir kuruş yemez… Ancak belediye başkanlığı yapamadı!"

Tarih, bunu da yazacak!

***

Bana kalırsa, ki kalmaz ama yine de söyleyeyim…

Bu bilmeceda “karanlık” bi’nokta var…

Aziz Bey, neden her şey bitti dedikten sonra…

Aday adaylığını ilan etti?

Kılıçdaroğlu’na yakındığı “Zeybekci Vakası” nedeniyle mi?

Yoksa…

Gazeteci Hande Fırat’a dediği gibi…

Tunç Soyer’in “bir ihtimal” aday olasılığı endişesi mi?

***

Bu “Çarşı karışık” dedirten olaylar zincirinde…

Bir zafiyet var mı?

Varsa nerede?

Ve de kim haklı?

Aklım erdiğince yazayım, siz karar verin…

Madem aday belirleme süreci uzuyor…

Madem Nihat Zeybekci ismi “endişe” yarattı…

Keşke…

Kocaoğlu, Zebekci İzmir’e geldiğinde…

Kılıçdaroğlu’na bunu anlatıp, aday adaylığını ilan etseydi!

O zaman süreç daha “sıkıntısız” işlerdi…

Şimdi herkes…

Doğru – yanlış, Aziz Bey’in “Tunç Soyer ihtimaline” vurgu yaparak…

Sil baştan aday adaylığını ilan ettiğini konuşuyor…

Değer mi?

Kaldı ki…

Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir’e yeni mi göz kırpıyor?

2014 sürecinin “sessiz” talibi değil miydi?

N’olacak şimdi?

“Kalplere vur bir zımba, rumba da rumba, rumba!”

***

Tüm bu yaşananların gölgesinde…

Tek vahim hata…

Bence CHP’nin çatısındadır…

İzmir “çantada keklik” görülmüş, süreç gereksiz uzatılmıştır…

Sabır taşının çatlamasına neden olunmuştur…

Sinir harbi başlatılmıştır…

Yoksa…

3.5 ay önce “Bana eyvallah!” diyen Kocaoğlu’nun yerine…

Tabii ki, isimler aranacaktır…

Bu asırlık Ana Muhalefet Partisi’nin doğal hakkıdır…

Ama bu işi “lastik gibi” uzatmanın anlamı yoktur…

Aziz Bey’in “Ankara çıkarması”nın…

Özünde bir iş’e yarayıp yaramayacağını göreceğiz…

Gelgelelim…

CHP’nin “İzmir’i cepte görme”nin…

Dayanılmaz hafifliğini yaşadığını…

İnkar etmeye kalkmak da…

Vahim ötesi vahim bir durumdur!

Nokta!

Sonsöz: “Üzülme can! Doğruysan zarar gördüm deme… Bil ki, iyiler mutlaka kazanır… / Hz. Mevlana…”