GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
27 Şubat 2015 Cuma

İzmir’de CHP ve AKP’nin HDP endişesi…

Biliyoruz zaten ama Ege’de Sonsöz’de ziyaretçi trafiği arttıkça, seçimlere bir adım daha yaklaştığımızı her an hissediyoruz.
Öyle bir trafik ki, ben diyeyim il başkanlığı, siz deyin parti genel merkezi! Fark şu ki, partimiz hiçbiri!
CHP’lisine de, MHP’lisine de, AKP’lisine ve mecliste grubu olsun olmasın tüm partilerin partililerine, aday adaylarına açık bir kapı. Yoğun trafiğin zaman zaman rakip partilileri aynı anda buluşturduğu, tatlı tatlı konuştukları, tatlı tatlı birbirlerine takıldıkları, ‘hoşça kal’ derken de birbirlerine centilmence ‘bol şans’ diledikleri bir merkez… Büroda bu anlara tanıklık edenlere/bizlere, ‘keşke rekabet burada yaşanan gibi olsa, ekranlardan her birimizin saçlarını diken diken eden görüntüler/sataşmalar olmasa’ dedirten, sadece rekabetin/adrenalinin hissedildiği medeni bir ortam.
İçin için biliyoruz ki, özellikle adaylar netleşip de yurt sathında mitingler/konvoylar birbirini kovaladığında… Gerilimin dozu da artacak, özellikle ekranlardan saçılanlar da…
Tüm bu ‘ahval ve şerait’ içinde dahi; Ege’de Sonsöz herkese eşit mesafeyi koruma gayretinin öznesi, doğru gazeteciliğin adresi/merkezi olmayı sürdürecek illa ki… Tabii ki…
 
Yazıp çizdiklerimiz, sevgili Ümit’le Ege TV’de ‘Söz Meclisten İçeri’de konuştuklarımız bir yana… Bir de sohbet/fikir alışverişi tadındaki konuşmalarımız var ki, bunların arasında HDP epeyce bir yer kaplıyor. Geçen gün röportaj konuğum olan Sayın Alaattin Epözdemir’in de söylediği gibi zira, HDP Türkiye genelinde olduğu gibi, İzmir için de ‘kilit parti’ konumunda. Epözdemir’in bir adım daha ileri gidip İstanbul’la birlikte İzmir’in HDP için ‘kilit kent’ olduğu değerlendirmesi de eklenince, büromuzdaki her partinin temsilcilerinin konuyu buraya getirmeleri, şaşırtıcı değil. Bilakis yerinde. Ve (en güvendiğim) İzmir merkezli araştırma şirketi İntegral’in bizim sayfalarımızda da yer alan araştırma çalışması da… İntegral’in son araştırması, HDP’nin İzmir oylarının cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki -bazılarına şaşırtıcı gelen- yükselişini koruduğunu gösteriyor.
Keza… Gözlemlerimiz ve halk arasındaki gözlemleri kuvvetli dostlarımızın söylemleri de aynı minvalde. Bugün bir vesile ile sohbet ettiğim, üyeleri yüz binleri bulan bir sivil toplum örgütünün liberal demokrat başkanının ifadesiyle yazarsam:
“HDP barajı çoktan aştı, Demirtaş’ın HDP’sine büyük bir teveccüh var. İzmir’de de durum böyle. HDP baraj altında kalırsa, ‘geçirtilmediği için’ olur ancak!”
 
Aklı selim değerlendirmeleriyle tanıyıp sevdiğimiz akademisyen, ekonomist, gazeteci Prof. Dr. Ahmet İnsel’in Radikal’deki yazısında, konuya ilişkin yorumları da bu yöndeydi. “Önümüzdeki seçim kampanyasında iki ana konu tartışılacak” diyen İnsel, devamını şöyle getiriyordu:
“Birincisi, seçimlere parti olarak girecek HDP’nin %10 barajını aşmasının önemi ve gereği. HDP’nin barajı geçmeme ihtimali hala ihmal edilmeyecek kadar yüksek ama bu parti etrafında oluşan seçmen koalisyonu da gözle görünür bir hızla büyüyor. Seçimlere 14 hafta var ve sadece Türkiyeli Kürt seçmenlerde değil, daha geniş yelpazede yer alan seçmen grubunda HDP’ye oy verme yönünde gözlenen eğilim güçlenebilir.”
“HDP’ye neden oy vermek gerekir” konusunu gelecek haftalarda daha etraflı biçimde ele alacağını vurgulayan Ahmet İnsel, “Kısaca ifade etmek gerekirse, önümüzdeki seçimde CHP’nin oyunun %2 artmasının, otoriter bir rejimin kurumsallaşmasının önüne set çekmek açısından anlamlı bir katkısı olmayacak. Buna karşılık, yürürlükteki seçim sistemi nedeniyle, HDP’nin oyunun %2 artmasının bu açıdan etkisinin kıyas kabul edilemeyecek kadar büyük olacağı aşikâr” diyordu.
Hatırlarsınız… 2011 seçimlerinde ‘MHP’nin baraj altında kalabileceği’ ihtimali, nasıl ki bazı evlerde ‘sen CHP’ye, ben MHP’ye verelim’ seçimi yaratıp MHP’nin baraj altında kalma tehlikesi bertaraf edildiyse, benzer bir mantığın bu seçimlerde ‘HDP için’ yürürlüğe gireceği, politik ortamlarda bulunanların aşikar oldukları bir husus. Ege’de Ssonsöz’deki sohbetlerde, bu konunun etrafında epeyce dönülmesi de bu yüzden.

‘HDP’nin baraj altında kalmaması’ konusunda oluşmaya başlayan konsensüsün, ‘İzmir’de kıyasıya rekabet yaşayacak partilere nasıl etki edeceği’ ise tüm partilerin adayları netleştikten sonra daha net yanıtlanabilecek bir soru. Kimlik değil, bir Türkiye partisi olma iddiasını/gayretini sürdüren HDP’nin aday listeleri bu beklentiyi karşılarsa, sonucun İzmir’de MHP dışındaki iki partiyi , “CHP’yi ve AKP’yi zorlayacağı” yorumunun en kabul gören yorum olduğunu ifade etmekte yarar var. Daha net konuşmak/yazmak için önümüzdeki haftayı beklemekte de…