GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
20 Nisan 2015 Pazartesi

İngiliz oyunu!

İzmir’in ithal adaylarına dair isyan yazısını kaleme alırken, listelerde şöyle ağız dolusu ‘İşte İzmir’in adayı’ diyebileceğimiz isim sayısı bir elin parmaklarını zor geçiyor’ diye bir yorumda bulunmuştum.
Sadece CHP’nin listesini kastederek değil tüm partilerin listelerine bakarak yapmıştım bu değerlendirmeyi.
İşte onlardan biri Atilla Sertel’di… Ve ne yazık ki ‘hem İzmirli hem de CHP’liler’ tarafından YSK’ya şikâyet edilerek düşürüldü Sertel’in adaylığı!
Daha önce de başka bir mesele üzerinden kaleme aldığım bir Kürt atasözü vardı.
‘Ağacın kurdu ağaçtandır.’ Bu olayın ardından bu sözü CHP’ye uyarlamak mümkün belki…
Hatta daha geniş bir ifadeyle İzmir’e…
*
İzmir’den iki isme itiraz var. Biri Atilla Sertel öteki Cemil Şeboy
Her ikisi de listelerde ‘İşte İzmir’in vekili’ diye rahatlıkla işaret edeceğimiz isimler!
Dünya kadar ithal aday var. Ama onlara en küçük bir itiraz yok!
Sözüm ona İzmirliler, İzmir’in bağrından çıkan birkaç ismi aşağıya çekmeye çalışıyor.
Ne diyelim?
Taş uzaktan gelmezmiş.
Yahut ‘ağacın kurdu ağaçtanmış’ diyelim.
Tabi ki meslektaşımız, Cemiyet Başkanımız Atilla Sertel’in adaylığının YSK tarafından iptalini hukuken kuşkulu bulduk.
Ağır ve de zorlama bir yorum yapıyor YSK…
İtiraz edenlerin CHP’li olması, kararın oy birliği ile alınmış olması, aynı şikayetin 3-5 gün önce yine YSK tarafından reddedilmiş olması, Basın İlan Kurumu’nun YSK’ya gönderdiği bilgi notunda, Sertel’in katıldığı genel kurulun ‘danışma amaçlı’ olduğu, kamu kurumu niteliği taşımadığı, istifa zorunluluğu aranmadığı yönündeki değerlendirmenin dikkate bile alınmamış olması, ‘bu işin içinde bir değil birden fazla bit yeniği var’ denmesine ayrıca neden oldu.
*
Keşke öyle olsaydı, böyle olsaydı diye dövünmenin anlamı yok bugün…
*
Ama hani derler ya ‘Kurt kuzuya kafayı takmışsa, yemek için bir neden bulur’ diye…
Sertel’in başına gelenleri biraz böyle görmek lazım.
Görünen o ki birileri Atilla Sertel’i kafaya takmış…
*
Yanlış hesap Bağdat’tan döner derler ya!
Umarım hukuken kamu vicdanını yaralayan bu karar önce AYM’den sonra da YSK’dan döner.

Dönmezse ne mi olur?
İçinde bazı çürük elmalar olsa da CHP örgütü sağduyulu ve de vicdanlıdır.
Bunun hesabını kumpasçılardan sorar.
Ve de ilk seçimde Sertel’i istediği koltuğa oturtur.
Tüzüğe göre yerel seçimde de adaylar önseçim sandığından çıkacak…
Büyükşehir adayı dahil buna…
Ve bu mağduriyet Sertel’i isterse İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kadar taşır.
Bugün şu veya bu nedenle bu kumpasın içinde yer alanlar da hem örgütten hem kamuoyundan gereken cevabı kesinlikle alacaklardır.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın… 

Ne derler bilirsiniz.
Doğrunun kalesi yıkılmaz…
Sallanır, sarsılır. Ama yıkılmaz!
Birilerinin ‘Milli irade’ diye tempo tutturduğu süreçte yaklaşık 13 bin partilinin oyuyla hak edilmiş bir koltuğun; eften püften gerekçelerle, altından çekilmesi, açık bir irade gaspından başka bir şey değildir.
Belki de birileri Sertel’den Silivri’nin rövanşını almak istemişti.
Kabul etmek gerekir ki, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, Silivri’deki ‘kumpas ve zulüm’ sürecinin tersine çevrilmesinde en aktif rolü oynayanlardan biriydi.
Herkesin sustuğu, korktuğu, pustuğu süreçte Sertel, gözünü budaktan sözünü dudaktan esirgemeyen bir tavırla bir değil beş adım öne çıktı.
Meslektaşları için başlattığı ‘özgürlük ve adalet turuna’ bir damlacık şefkate/adalete muhtaç bırakılan herkesi dâhil etti. Ve aslında Silivri sürecindeki duruşuyla Sertel nasıl bir vekil portresi çizeceğinin de işaretlerini veriyordu.
İşte o işaretler onu İzmir’in önseçim sandıklarında 3. sıraya oturttu.
Bakmayın siz Sertel’in üçüncü olduğuna…
Lideri Kılıçdaroğlu’nu ve de Silivri’den itibaren arkasında durduğu Mustafa Balbay’ı saymayın.
Aslında YSK İzmir sandığının liderini düşürmüştür adaylıktan…

Birileri İngiliz oyunu oynamış… Çok net bir şekilde meydanda kaybedilen savaşı masa başında kazanma yoluna gitmişlerdir. Ve ne yazık ki gözünü koltuk hırsı bürümüş CHP’liler de sahneye konulan ‘İngiliz Oyunu’nda gönüllü olarak rol almışlardır.
Asıl üzücü olan da budur.
Ondan sonra biz soruyoruz.
Neden CHP’nin MYK’sında İzmirli yok?
Neden AK Parti’nin kabinesinde İzmirli, Egeli yok?
Belki tüm bu olanlar yukarıda saydığımız yokluğunda nedenidir.
Kim bilir!