GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
24 Mayıs 2022 Salı

İcralık hayatlar ülkesi!

Milletçe…

Altı aydır “iki yakamız bi’araya” gelmiyor…

Nüfusun büyük bölümünde…

Eve giren para…

Ancak…

Boğaza gidiyor…

Gerisi?

Hiç konuşmayalım, daha iyi…

***

“Aç kalmak, borçlu olmaktan iyidir!” gibi…

Absürt atasözleri üretmekte üstümüze ülke tanımam…

Mesela…

“Borç yiğidin kamçısıdır!”

En bahtsız özlü söz olarak tarihe geçmiştir!

Ne anlama geliyor?

Yorumsuz tercümesi şu:

“Borç dediğin nane, kişiyi daha çok çalışmaya zorlar…”

Tövbe…

Acı gerçek, dört gün önce yayınlandı:

Genç İşsizler Platformu’nu göre…

Genç işsiz sayısı yüzde 30,3 ile kayıtlara geçti…

Bu ne demek?

Üç gençten biri işsiz demek…

Üç yıldır bu oran yüzde 30’un üzerinde dolaşıyor!

Yani…

Kamçıya gerek yok; sağımız-solumuz “yiğit” dolu ama…

Kimse borcunu ödeyemiyor…

Türkiye tıkandı!

***

CHP milletvekili Gürsel Tekin…

“Tıkanan Türkiye”nin haritasını çıkardı…

Çoğumuz aşağıdaki “alev alev” rakamlardan habersiz!

An itibarıyla…

Adliyelerdeki icra dosyası sayısı 23 milyon…

Bankaların el koyduğu konut sayısı 2,5 milyon…

Günlük açılan icra dosyası sayısı 18 bin…

Enerjideki yıllık enflasyon artışı % 241.5…

Üreticinin yıllık enflasyonu % 97.11…

Bankalara olan toplam borç 5,7 trilyon…

İcra iflas dosyaları patlamış durumda…

***

Muhtarlıklar tebligatlarla doldu…

Hangi babayiğit ülke…

Bu tablonun altından kalkabilir?

***

İzmir’de 4 milyon 300 bin kişi yaşıyor…

Bu şehrin…

An itibarıyla…

1 milyon 600 bin icra dosyası var…

Neredeyse…

Çalışma çağındaki herkese “bir icra dosyası” düşüyor…

Bundan daha batık bir tablo olabilir mi?

***

Peki, vatandaş bu tablo karşısında ne yapıyor?

“Battım, nasıl olsa ödeyemeyeceğim!” diyerek…

Tebligatı almak için muhtara gitmiyor…

Hatta…

“Aman muhtar beni görürse elime sıkıştırıverir borç kağıdını!” diyerek…

Yolunu değiştiriyor…

Kendince…

Muhtarlığın adresini unutuyor!

Ne yazık ki…

Vatandaşın düştüğü durum budur!

Sizce…

Bu katmerli acıların “kaderle” ilgisi var mı?

***

Uykusuz geceler…

Evde patlayan kavgalar…

Boşanmalar…

Ana-baba evine dönmek zorunda kalan…

Çiçeği burnunda karı-kocalar!

Çaresiz, yüksek faizle kredi çekiyor “yaşayabilmek” için…

Borcu borçla kapatmanın…

Dipsiz bir “son” olduğunu biliyorlar ama ne yapsınlar?

***

Türkiye’nin her köşesinde “mutsuz hayatlar” sergileniyor…

Sonunda ne oluyor?

Şu oluyor:

Ekonomik kriz…

Toplumsal bunalım yaratıyor…

O bunalım da…

Sosyal krize neden oluyor…

Boşanma rakamlarına bi’göz atın…

Yüreğiniz dayanmaz yıkılan yuvaların sayısına…

Onca çift yıllarca aynı yastığa baş koyduktan sonra…

Tek celsede birbirlerine veda ediyor…

Sevgi, saygı mı azaldı; yoksa aşk mı sona erdi?

Hiçbiri!

***

Her şeyin pahalı, paranın pul olduğu bir ülkede yaşadığımız için…

Her üç gençten biri…

Neden yabancı bir ülkede yaşamını sürdürmek istiyor?

***

Bitiriyoruz…

Başımızdaki en büyük bela…

Yüksek enflasyon…

Çünkü…

O’nun yüzünden her yere borçlanıyoruz…

Bakın…

Çocuklar süt içerek büyür derler; doğrudur…

Bir litre süt…

An itibarıyla zincir marketlerde 20 TL.’den etiket taşıyor…

Her gün…

Eve 1 litre süt girse…

Aile bütçesinin aylık “süt parası” en az 600 TL.

Bu zamanda…

Asgari ücretle geçinen dört kişilik aile…

(Ki, öyle ailelerden yüz binlerce var…)

Maaşın “7’de biri”ni…

Nasıl “süt parası” için ayırabilsin?

***

Demek ki, değişim şart!

Nokta…

Hamiş: DİSK'in “Asgari Ücret Gerçeği-2022” başlıklı raporuna göre bugün 85 milyonluk nüfusa sahip Türkiye'de 10 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor… Aynı rapor; 3 milyon 400 bin işçinin asgari ücretin altında bir ücretle çalıştığını ve 1500 liradan daha az ücretle çalışan işçi sayısının da 1 milyon 700 bin olduğunu ortaya koyuyor…

SONSÖZ: “Mutsuz hayatlar ülkesinde kim yaşamak ister? / Anonim…”