GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
19 Ekim 2018 Cuma

CHP’ye tebdil-i kıyafet yakışır arkadaş!

“Yakışır!” demekten nefret ederim…

Ama bu kez cuk oturdu!

Haber aslında “Kalk gidelim!” cinsinden ama…

İçinde öyle matrak bir “kelime” var ki…

***

Haberin başlığı…

“Kılıçdaroğlu’ndan vekillere talimat!”

Ne diyor CHP Lideri milletvekillerine?

“Tebdil-i kıyafet ile çarşıda halkla buluşup bilgi toplayın, aday adaylığı için başvuru yapan kişilerle ilgili araştırma yapın, aday adayları ile mülakat yapın…”

***

Peki, ne demek bu “Tebdil-i Kıyafet”?

Tam karşılığı…

“Kılık-kıyafet değiştirmek”

Nereden gelme bir laf?

Osmanlı’dan…

Ne işe yarıyor “Tebdil-i Kıyafet” o devirde?

Bilirsiniz ama ben yine anlatayım…

Saraylarda farklı hayat süren padişahlar…

Zaman zaman kimliklerini gizleyip…

Halkın durumunu bizzat görmek…

Ve kendisi için…

Ne düşündüklerini öğrenmek amacıyla…

Onların arasında dolaşırlarmış…

O devirde fotoğraf yok…

Kafada kavuk yok…

Göğsünde madalyalar yok…

Süslü kaftan yok…

Nereden tanısın sade vatandaş padişah efendiyi?

Döküveriyor eteğinde ne varsa!

***

Tarihte çok örneği var…

Aslında o günler için geçerli yöntem…

Mesela…

250 yıl önce…

Üçüncü Mustafa, çok “tebdil” gezen bir padişahtı…

Bir gün elçilik tercümanlarından birinin…

Devlet ricalinin konaklarına giderek haber topladığını…

Sonra bu bilgileri elçiliklere verdiğini öğrendi…

Bu düpedüz casusluktu!

Adamın o dakika boynunu vurdurttu!

***

Yine mesela…

Osmanlı padişahlarından Dördüncü Murat…

Akol ve tütünü yasaklatmış, kahvehaneleri kapattırmıştı…

Emri yerine getirildi mi diye…

Gece yarısı İstanbul’da “tebdil-i kıyafet” dolaşır…

Yasaklara uymayanların oracıkta canını alırdı!

***

Gelelim günümüze…

CHP Lideri’nin “Tebdil-i kıyafet halkın arasına girin…” talimatı verdiği…

İzmir’in vekillerine…

***

Yıllardır bu kentte CHP için çapa yapan…

Tacettin Bayır, tanınmamak için güneş gözlüğü mü taksın?

Pos bıyıklı DİSK eski Başkanı Kani Beko

Tebdil-i kıyafet uğruna bıyıklarını mı kessin?

Medyada en çok haberi yer alan Özcan Purçu

Tanınmamak adına fötr şapka takıp, bisikletle mi dolaşsın?

Yılların gazetecisi Atilla Sertel

Boynunda kaşkol, ağzında pipo ile mi köy kahvesine gitsin?

18 yaşından beri CHP örgütlerinde görev yapan…

Sevda Erdan Kılıç ev hanımı görüntüsü ile…

Oğlunun elinden tutup, zincir marketlerde nabız mı yoklasın?

Bornova eski belediye başkanı ve CHP eski Genel Sekreteri…

Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır

Tanınmadan halkın arasında sizce dolaşabilir mi?

Yılların işadamı, bir dönem CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter

“Aman beni tanımasınlar!” diyerek…

Bu yaştan sonra sakal bırakıp, kasket mi taksın?

***

Ha, dersiniz ki…

İzmirli zaten şu arkadaşları tanımaz:

Mesela…

Mehmet Ali Çelebi

Ya da…

Tuncay Özkan

Veya…

Mahir Polat

Olmadı, Selin Sayek Böke

O zaman “okey”

Zaten onların “tebdil-i kıyafet” yapmasına gerek yok!

Yalan mı?

***

Şu olabilir belki...

İzmir’in vekilleri Anadolu’daki kentlerde bu görevi yapacaklar ise…

O zaman “tebdil-i kıyafet”e ne gerek var?

***

CHP’nin şaka gibi “tebdil-i kıyafet” önerisi…

Aslında patenti AK Parti’ye ait bir proje…

İlk seslendiren de…

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ

Geçen ay ne dedi İzmir’in vekili?

Şunu dedi:

“Yerel seçimler için aday belirleme sürecinde AK Parti Genel Merkezi'nce görevlendirilen kişiler, tebdil-i kıyafetle gidip çarşı, pazar, taksici, manav, bakkal veya yolda yürüyen bir ablamızla, teyzemizle konuşuyor, nabız tutuyor…”

Neymiş?

Partinin görevlendirdiği kişiler

Yani, senin, benim, bizim hayatta tanımadığımız kişiler…

Sahaya çıkıyormuş!

Zaten onlar da olsa olsa “anketör”dür!

***

Asıl soru şu:

CHP, neden bu “modası geçmiş” yöntemlere bel bağlıyor?

Nokta…

Sonsöz: “Usta olmayanlara sabretmek, usta olanları parlatır! / Hz. Mevlana…”