GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
10 Ağustos 2020 Pazartesi

CHP yapmazsa halk Cumhur adayı yapar!

İki yıl iki ay önceydi...

Türkiye’ye, görüp görebileceği...

En coşkulu “Cumhurbaşkanlığı Adaylığı” süreci yaşattı...

CHP’nin adayı olarak çıkmıştı meydanlara...

15 milyon 336 bin vatandaşın oyunu aldı...

Atatürk’ün partisi, yıllardır ilk kez...

O’nun sayesinde yüzde 31’i gördü sandıkta...

**

Peki...

CHP’ye bu onuru yaşatan Muharrem İnce’ye...

Neden?

“Parti kuruyor, Altıok’u bırakıyor!” yakıştırması yapılıyor?

Tek cümlelik cevabı var:

Muharrem İnce, ürküttü birilerini!

**

Açalım konuyu sakince...

CHP boykot kararı almıştı ama...

O, Diyanet’in davetine itibar etmedi...

Dışarda vatandaşın arasında namaz kıldı...

İktidar yanlısı medya...

O görüntüye senaryo yazdı:

“Muharrem İnce parti kuruyor...”

Deneyimli politikacı İnce...

İki satırlık ironik bir cevap verdi:

“AK Parti’den ayrılanlar demokrasi kahramanı, CHP’den rahatsız olanlar Saray’ın adamı... Yok birbirlerinden farkları...”

**

Aslında...

O saate kadar Muharrem İnce, kimselere...

“CHP’den ayrılıyorum, parti kuruyorum!” dememişti...

Gelgelelim, herkes huylanmıştı bi’kez...

**

“Amanın neler oluyor?” demeye kalmadan...

Deniz Baykal, Ankaralı gazeteci Orhan Uğuroğlu ile konuştu...

82 yaşındaki tecrübeli Devlet Adamı...

“Geliyorum...” diyen tehlikeyi sezmişti...

Önce Kılıçdaroğlu’na seslendi:

“İnce’nin ayrılmasına da parti kurmasına da göz yumamayız, hazmedemeyiz! O’nun ayrılmasına izin vermemeliyiz... Cumhuriyet’e inanan, demokrasiyi savunan CHP’liler bu ayrılığı hazmedemez!”

**

Bunlar taş gibi ağır sözlerdir...

Doğrudan gittiği hedef de CHP Lideri Kılıçdaroğlu’dur...

Aslında...

Bu güzel ülkede 60 yıldır siyaset yapan Baykal...

Bu günün CHP Liderine şunu tavsiye ediyor:

“Muharrem, sevgiyi ve saygıyı hak eden gerçek bir CHP’lidir... Çağırın, konuşun... Ayrılması vahim hata olur!”

Ve Baykal’ın son sözleri:

“Tuzağa düşmeyelim, ayrışmayalım...”

**

Sizce Deniz Baykal, neden topa girdi?

Çünkü...

10 yıldır CHP parçalanmasın diye gayret ediyor...

Çünkü...

Ufak-tefek arızaları içine atıyordu...

Bu kez iş ciddiydi ve konuşmak zorunda kalmıştı...

CHP’yi rahatsız edecek her şey...

Deniz Baykal’a dert oluyordu...

O’na göre...

Muharrem İnce’nin parti kurması...

Tek kelime ile “facia” olurdu!

**

Peki, Muharrem İnce yola çıktı mı?

Evet, çıktı...

Ama yeni bir siyasi parti kurmak için değil...

Bence şunu yapacak!

Bütün Anadolu’yu dolaşarak...

Kendisiyle ilgili sempatiyi test edecek...

Sonra?

Ardından kitleleri harekete geçirecek...

Aslında bu yolun sonu “partileşmek” gibi görünse de...

Muharrem İnce’nin parti kuracağına inanmayanlar çoğunlukta...

**

Zaten iki yeni parti geliyor...

Biri, Ali Babacan’ın DEVA’sı...

Diğeri, Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi...

İyi de...

Onların sırtında 18 yıllık bir AK Parti bagajı var!

Bu “eski yükleri” yüzünden kendilerini anlatamıyorlar...

Anlatsalar bile...

Yeteri kadar indiremiyorlar...

Çünkü, vatandaş haklı olarak soruyor:

“18 yıldır siz neredeydiniz?”

Ancak...

Muharrem İnce’de “bagaj” yok!

Sadece...

16 milyona yakın O’na inanmış CHP oyu var!

Bu yüzden...

Başka partiyle flörte gerek yok!

Dolayısıyla yeni parti kurmasına hiç gerek yok!

Zaten...

Bunu kendisi de söylüyor:

“CHP’ye karşı parti kuracak kadar çocukca bir iş yapmam!”

İyi de...

Ortalık nasıl durulur?

Eğer Kılıçdaroğlu...

Muharrem İnce’ye şimdiden...

“Cumhurbaşkanı adayımız sensin!” derse...

Çok erken değil mi?

Fazla erken...

Yarın, bu dünyadan kimin / kimlerin göçüp gideceğini söyleyebilecek biri var mı?

**

Diyor ki, Muharrem İnce:

“Halka emanet edeceğim kendimi!”

Yani...

Fransa Cumhurbaşkanı Macron gibi...

Partisiz Lider...

CHP’ye ömrünü veren İnce...

Türkiye’nin Macron’u olabilir mi?

Anayasamız, buna engel değil ama...

Bizim ülkemizde şu haliyle partisiz Cumhurbaşkanı adayına vatandaş aşkla sarılır mı?

**

Hatırlayın üç yol önceyi...

Gençliği, hırsı ve aldığı halk desteği ile dikkat çeken Emmanuel Macron...

Fransa’daki tüm ana akım siyasi partilerin adaylarını geride bırakarak, ülkenin tarihindeki en genç cumhurbaşkanı seçilmişti...

Kurduğu siyasi oluşum “En Marche / Yürüyüş” neredeyse Fransa’nın tamamını etkilemişti...

Çünkü...

Lider dahil herkes “hareket” halindeydi...

Ve...

Macron cumhurbaşkanı seçildiğinde...

Sadece “39” yaşındaydı...

Nokta...

Sonsöz: “Parti kurmuyorum, yola çıkıyorum... Yüzde 31’le bıraktım, şimdi onu yüzde 51’e taşımak için yola çıkıyorum... / Muharrem İnce...”