Son haftada iki kez THY’nin İstanbul Havalimanındaki CIP salonunu kullandım. Anladığım kadarı ile THY, Olimpiyatlardan dönen sporculara CIP salonu kullanma hakkı vermiş, iyi de yapmış. Salonda tişörtlerinde Türkiye Team yazdığı için bizim sporcuları hemen seçebiliyorsunuz. Bu tişörtlerin bordo renkleri harika.
Sporcularımızla hemen sohbetler başlıyor tabii ki. Başarısızlığın nedenleri konuşuluyor. Açılış törenindeki pijama benzeri kostümler konuşuluyor. Açılışta mecburen giydiklerini ama hiç de hoşnut olmadıklarını söylüyor hepsi de. Birine sordum “Memlekette giyilebilir mi bunlar?” diye, cevabı çok enteresan, “Abi ben ceketi Paris’te Olimpiyat Köyündeki temizlikçi bir Afrikalı vardı ona verdim” dedi. Sonra karşılaştığım sporculara sormaya devam ettim, anladığım sporcuların çoğunluğu Paris’te bırakmış o ceketleri.
Pek yakında Paris’in hemen her yerinde sayıları çığ gibi artan “ikinci el”giyim mağazalarında bu ceketlerden görürsek şaşırmayalım. Ekim ayında gittiğimde özel olarak da arayacağım.
***
Olimpiyatları değerlendirdiğimiz üçüncü yazımızda biraz da gelecekten söz edelim.
Malum; İstanbul da açıkça propaganda yapamayacağı için ciddi paralar harcayarak Paris’te “itibar yönetimi” yapmaya çalıştı. Ama beceriksiz belediye memurları işi iyi yönetemediler, kabak İmamoğlu’nun başına patladı.
Olimpiyata aday olacaksan birçok Afrika ülkesinden, en yoksul komşumuz Gürcistan’dan bile kötü sonuç almış bir ülkeye böyle bir organizasyon verilir mi önce o düşüneceksin. Ama bizimkilerde plan yok, program hiç yok.
Olimpiyat kenti parametrelerini düşünürsek İstanbul’un işi kolay değil.
***
Oyunlar öncesinde Paris’i terk eden Parisliler ve turizmde “çakılma” beklentileri en çok yazılan çizilen mevzulardan biriydi. Parizyenler gerçekten de sıkılıp kaçtılar ama turizmde sonuçlar iyi görünüyor.
ParisTurizm Ofisi kapanış töreninin hemen ardından yaptığı açıklamada, Olimpiyat Oyunlarını ve ilgili etkinlikleri biletli veya biletsiz olarak 11,2 milyon kişinin ziyaret ettiğini tahmin ettiklerini bildirdi. Çok iyi bir rakam. 11,2 milyon izleyici sayısı kabaca beklenen 11,3 milyon kişiye tekabül ediyor ve aynı zamanda geçen yılın aynı dönemindeki misafir sayısıyla da aynı seviyede.
Ofisin Genel MüdürüCorinneMenegaux, Paris’in zaten “çok turistik bir başkent” olduğunu, dolayısıyla Olimpiyatlardaki zorluğun ek değerleri vurgulamak olduğunu söylemiş, öncelikle başkentte sürdürülebilirlik, hareketlilik ve su kalitesi gibi konulara değinerek “Olimpiyatlar tüm bunları ön plana çıkarmanın harika bir yoluydu”demiş.
Menegaux’nun vurguladığı gibi sektör şimdi iyi bir Paralimpik dönemi ve ardından yılın geri kalanında “ve önümüzdeki iki veya üç yıl” için olumlu etkiler umuyor. Ağustos ayının sonunda başlayacak Paralimpik Oyunları’na özellikle Fransa’dan 4 milyon seyirci daha bekleniyor.
İyi bir politika ile turizmde olimpiyatlar nedeniyle iyi işler çıkarmak mümkün.
***
Şimdi “2028’deki oyunlar için Los Angeles neler yapacak?” sorusu ile karşı karşıyayız.
Olimpiyat Oyunları, hızla gelişen teknolojik ortama hızla yanıt verdi. LA için “yapay zeka olimpiyatı olacak” iddiası ortada. Yapay zekâ, hayatın tüm yönlerinin stratejik konumunu istikrarlı bir şekilde değiştirirken, spor dünyası da hızla benzer bir yolculuğa başladı. Yapay zekâ artık performans analizi, doping kontrolleri, güvenlik tehditleri, sporcu konforu, spor muhabirliği ve yayıncılık dahil olmak üzere birçok alanda Olimpiyatlarda önemli bir rol oynuyor.
Aslında Paris 2024 Oyunları’nda bazı önemli değişiklikler yapılmıştı. Öncelikle, ziyaretçiler için fiziksel bilet yoktu. Tüm biletler dijital, ancak seyirciler etkinlikleri için ayrıca ek bir kâğıt hatıra bileti satın alabildiler. Bu önemli ölçüde bir COVID mirası olsa da, Olimpiyat Oyunlarının daha fazlası dijital dünyaya taşınırken, aynı zamanda yaşanan dönüşümün bir işareti.
Elbette sosyal medyanın da etkisi önemliydi Paris’te. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) televizyon izlenme rakamları açısından etkisinden bahsettiği günler geride kaldı. Şimdi, her şey tüm kanallardaki canlı izlenmelerle ilgili ve Paris 2024’te belirgin bir varlık, kendisi de büyük miktarda Olimpiyat sporcusu içeriği sağlayan TikTok’un öne çıkması. Hatta Team GB’nin resmi ortağı olması. Tabii ki önümüzdeki günlerde ülkeler arasında ciddi bir TikTok savaşı da yaşanacak. İngiltere’nin sponsoru olması TikTOK’un ABD veya Türkiye’de yasaklanmayacağı anlamına gelmiyor.
Bir de e-spor oyunları var hemen gelecek yıl.Açılış töreninden önceki bir oturumda, IOC oybirliğiyle, 2025’te Suudi Arabistan’da ilk kez gerçekleşecek olan Olimpiyat E-spor Oyunları’nın başlamasını destekledi ve Olimpiyat programında beş yıllık e-spor geliştirme üzerine inşa edildi. Fornite gibi bilindik bilgisayar oyunu formatlarında yarışmaların yanı sıra, sanal gerçeklikte tekvando gibi geleneksel sporlarla uyumlu bazı yeni oyun başlıklarından oluşacakmış.
Bakalım ne olacak? Neler olacak?
Olimpiyat Endüstrisi nereye evrilecek?