GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
14 Ocak 2018 Pazar

Canan Teyze haklı mı yoksa…

2018 başından beri Avrupa medyasını izleyenler görmüştür. Şu ara sadece yabancı medya izleyen onlarca tanıdığım var… Birçok Avrupa ülkesi şekerli ürünlere ek vergi getirmek istiyor. Tartışmalar İsviçre’ye kadar uzandı, gıda sektörü ise durumdan doğal olarak rahatsız.

Yemek tarifi yazarları arasında bir yıldız olan İngiliz Jamie Oliver’in kitaplarını İsviçre’de de hemen hemen her evde bulmak mümkün. Fakat Oliver en büyük başarısını yemek tarifleri alanında değil, siyasi alanda yaşadı. Uzun yıllardır şeker vergisinin getirilmesi için çalıştıktan sonra nihayet başarılı oldu ve Büyük Britanya Hükümeti, şekerli alkolsüz içecekler üreten ya da ithal eden şirketler için vergi getirileceğini bildirdi. Bu uygulamanın 2018 yılı itibarıyla senede 700 milyon Frank getirmesi ve bu paranın okul sporlarında kullanılması öngörülüyor.

Şimdi de Şeker Vergisi konusu İsviçre Ulusal Meclisi`nin gündeminde. Tütün sanayisinden sonra şeker sanayisinin de insanların sağlığı için tehdit oluşturduğu ve ek vergilerin getirilmesi tartışılıyor. 

Gıda maddelerine suni olarak eklenen şekere vücudun ihtiyacının olmadığını, hatta sağlığa zarar verdiğini belirten Ulusal Meclis üyesi Laurence Fehlmann Rielle’nin çabaları, sadece gıda maddeleri üreticilerinin yoğurt ve diğer gıda ürünlerindeki şeker miktarını 2018 yılına kadar kademeli olarak azaltma vaadiyle sonlanmıştı. Yeni yılın başlamasıyla da kıyamet koptu.

Neuenburg kantonunda şeker vergisi konusunun kantonlar arası bir halk inisiyatifiyle hızlandırılması isteniyor. Fakat konudan rahatsız olanlar da var. Özellikle tatlı içecek sektörü! Bilumum kahverengi içecekler aşırı şeker tüketimi dolayısıyla meydana gelen hastalıkların ana nedeni olarak görülmekte. Fransa gibi ülkelerin şeker vergisini hali hazırda yasalaştırmış ya da yasalaştırmayı planlamış olması ise sektörde ayrı bir endişe kaynağı.

Bütün bu bilgilerden sonra aklıma Prof. Canan Karatay geliyor. Canan Hanımın benim göbeğimi gösterdiği fotoğraf sosyal medyada yüzlerce kez paylaşıldı ya. İşte o fotoğraf çekilirken Canan Hanım şekere dikkat çekiyordu.

Prof. Dr. Canan Karatay bakın ne diyor özetle:  "Kanser yapan şekerdir, yediğimiz şekerlerin ve ekmeklerin kan şekerini yükseltmesidir. Kanserin sebebi, vücuttaki insülin hormonu yüksekliğidir. Ekmek bunu çok yükseltir ve trans yağlar, yani pakete girmiş tüm gıdalarda bulunan yağlar, kanser sebebidir. Onun için 'Şeker ve ekmek tüketmeyin, şeker, en tatlı zehirdir' diyorum. Kan şekerini en çok yükselten ekmektir."

Ekmekte, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının izniyle yüzde 10 katkı maddesi olduğuna da sık sık gönderme yapar Karatay,  “O katkı maddesinin içinde bromür var. Bromürün artık kanserojen olduğu tüm çalışmalarda gösterildi. Bromür, klorür gibi ağır bir metaldir. Suriye'de klorür gazı kullanılarak insanlar öldü. Klorür de bromür de aynı gruptan sayılır” ifadesini kullanır…

Canan Hanım’ın her açıklamasından sonra gıda sektörü ayağa kalkıyor. Kadını “şucu-bucu” diye ihbar edenler var. Bilim dünyasından da ciddi itirazlar var. Benim kafam da çok karışık…

Ama Avrupa’da da şeker işleri böyle… Canan Hanım haklı mı yoksa?