Bizim Fırat
Gezginler çeşitli ülkelerden çıktı da,
Kaşiflerin hemen hepsi Avrupa’dan çıktı...
* Amerika’yı...
1492’de İtalya Cenova’dan,
Kristof Colomb keşfetti.
Şaşkın... buraya Hindistan dedi !
* Güney Amerika’yı...
1499’da İtalya Floransa’dan,
Amerigo Vespuci keşfetti de,
Kristof Kolomb’un yerine...
Adı , ‘Amerika’ Kıt’asının adı oldu !
* Ümit Burnu’nu...
1488’de Portekiz’li Bartolomeu Dias keşfetti de.
Bir gelişinde, beyazları siyaha boyayarak... yerliler muhteşem bir karşılama yaptılar !
* Ümit Burnu’nu dolaşarak...
Portekiz’li Vasco Da Gama... 1498’de
Hindista’a gitti.
Teknelerinde çıkan yangından yanarak denize atlayan... 300 kişi için kılını kıpırdatmadı, yanışlarını seyretti !
***
Avrupa hem keşfetti... Hem de hükmetti.
Keşfettiğinin... Doğal kaynaklarını tüketti, büyük güç elde etti.
Kendisine, kimse hükmedemedi.
ABD’nin Trump’u... kükredi de,
Merkel O’nu... küredi !
Başkan Trump... kendilerini aşırı güçlü görüyor ki,
Stalin’in... “ Kaç bölüğün var Avrupa “ diye küçümsediği gibi,
O’da... herkesi küçümsüyor !
Neden ?..
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra,
Tek avcı... kalmışlardı da ondan !
Hani...
İnsan hakları getiriyorlardı,
Demokrasi getiriyorlardı,
Afganistan’a Irak’a Libya’ya !
Oysa...
Dünyanın ikinci petrol kaynağı... Irak’tı.
Afganistan... Suudi Arabistan gibi
‘Petrol Kralı’ olabilirdi.
Libya’da... zaten petrol vardı.
***
Afganistan’ın imarı için... 10 milyar dolardan fazla para harcamıştı.
Sosyolog Zygmunt Bauman, ‘Avrupa’ kitabında diyorki...
Bu miktarın % 80’i... ülkenin bombalanması ve savaş şeflerine ödenmiştir.
Yani ,
Suriye’de... PYD/YPG/PKK’ya gönderdikleri en az 20 bin tır dolusu :
silah, mühimmat, teçhizat, araç gibi...
Yani ,
Türkiyenin... Fırat’ın doğusuna , tek taraflı “müdahalesi kabul edilemez” miş.
Öyle diyor... Amerika’lılar !
Sanki... terör bataklığını kurutmak izinlerine bağlıymış ki...
Suriye’de... ne işleri varsa !
Aynı kitapta alıntılanarak,
İngiliz Tarihçi Arnold Toynbee demişki... 1954’de :
“Amerika çok küçük bir odaya konmuş kocaman, dost canlısı bir(benzetme !).
Kuyruğunu her salladığında bir sandalye devirir.”
Gerçekten ,
Çok sandalye devirdi de...
Aradan çok zaman geçti,
Köprünün altından çok su geçti.
Bor’un pazarı da... geçti !