GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
24 Nisan 2019 Çarşamba

Bisiklete binerek nasıl bir 'mesaj' veriyor?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer için…

Diyorlar ki:

“Bi’belediye başkanı işe bisikletle gider mi?”

Seviyoruz böyle makara lafları milletçe…

Gider tabii…

Neden gitmesin?

Karşı taraf laf çarpıyor:

“E, balina gibi makam arabası var, neden ona binmiyor da şov yapıyor?”

Neden şov olsun?

Otomobili için “tek aşkım” diyenlere…

Damperli kamyonuna gözü gibi bakanlara…

Kamyonetini hergün köpürte köpürte yıkayan esnafa…

Neredeyse motosikleti ile yatıp kalkana…

Sor bakalım; şov mu yapıyorlar?

***

Aslında…

Tunç Soyer İzmir’de belediyecilik tarihine geçiyor…

Nasıl tarihe geçiyor?

“Bisiklet Aşkını” yaygınlaştırmaya çalıştığı için…

Hülasa:

Sağlık için…

Ekonomi için…

Canımız için…

***

Rakamlar ortada…

An itibarıyla Türkiye’nin yollarında…

23 milyon civarında…

Lastik tekerlekli motorlu araç var…

Yarısından fazlası otomobil…

Geri kalanı, sırasıyla…

Kamyonet, motosiklet, kamyon, minibüs ve otobüs…

Trafik kazalarında dünya rekoru kırıyoruz!

Sadece geçen yıl 1.5 milyon kaza olmuş…

Kaybettiğimiz can sayısı 200 binin üstünde…

Hele motosiklet kazaları akla zarar…

Bu güzel ülkede an itibarıyla 3 milyondan fazla motosiklet var…

***

Peki…

Hiç bisiklet kazası haberine tanık oldunuz mu?

Göremezsiniz!

Çünkü, kullanımı basit ve keyifli…

Özel yolları var ayrıca…

Ya, Tunç Soyer gibi işe giderken?

Eh, tabii ki dikkatli olacaksın; can bu!

Ama…

Kararlılık da önemli…

Ne demişti 31 Mart seçimlerinden önce?

“Kazanırsam belediyeye bisikletle gidip geleceğim!”

Kazandı, ilk iş ne yaptı?

Bisikletini Büyükşehir’e getirdi, kapıya yerleştirdi…

Sonra ne yaptı?

Makam aracının arkasına “bisiklet taşıma” aparatı taktırdı…

Daha sonra ne oldu?

Günlerdir kent trafiğinde bisikletin üstünde, pedal basıyor…

Yanımızdan rüzgar gibi geçiyor…

Son olarak…

Cumhuriyet Meydanı’ndaki 23 Nisan törenlerine…

Bisikleti ile gitti…

Acaba neden?

***

Bisikletin icadı 200 yılın az üstünde…

Türkiye’de hep…

Eşi bulunmaz bir “karne hediyesi” olarak tarihe geçti…

Ayrıca…

50 yıl önce acayip bir “Bisiklet Kültürü” vardı…

Memur, işçi, esnaf…

Sefertasını yerleştirir; işe gider gelirdi…

Hatta…

Hatta bisikletlerin trafik plakası vardı…

Bi’vakitler bisiklet ehliyeti almak şarttı, şaka değil…

Şimdi yine zorunlu…

Ama bak, bi’tane bisiklet ehliyetli vatandaş bulamazsın…

Sadece İzmir’de…

20’ye yakın “Bisiklet Derneği” veya kulübü var…

***

Türkiye’deki “bisikletli ulaşım” oranı nedir?

Bunu kimse bilmiyor; çünkü…

Kimsenin aklına bisiklete binen kişileri saymak gelmemiş…

Oysa…

Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da yaşayan…

Yaklaşık 850 bin kişinin %63’ü her gün bisiklet kullanıyor…

Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın…

En işlek ve yoğun caddesinden her gün 40 bin bisikletli geçiyor…

Bi’çok Avrupa ülkesinin…

Başbakanları, bakanları, milletvekilleri…

(Onların da makam araçları var, merak etmeyin…)

Her gün işe bisikletle gidip, geliyor…

Neden?

***

Çünkü, bisikletle işe gidip, gelmenin…

Zarar yok ama faydası çok…

Mesela…

Bisiklet kullanan sayısı arttıkça trafik kazaları azalıyor…

Mesela…

Bisiklet sayısı artarsa karbon emisyonu düşüyor…

Benzin, mazot kullanımı azaldığı için cebimiz delinmiyor!

Mesela…

Ciğerlerimize temiz havayı çekiyoruz…

Sağlık harcamalarımız azalıyor…

Avrupa’da araştırmışlar…

İşe bisikletle gidenler, bisiklet kullanmayanlara oranla…

Daha az hastalanıyor…

Bisiklet kullanımı her yıl binlerce insanın hayatını kurtarıyor…

***

Deneyin, hak vereceksiniz…

Bisiklet, otomobilin sağladığı imkanlardan…

Hiç de aşağı kalmıyor…

Çünkü, basit bir makine…

Trafik sıkışsa bile…

Bisikletli biri o araç konvoyunun arasından kolayca sıyrılarak…

Kendine yol bulup ilerleyebilir…

Bisiklet aslında bir “karınca” gibidir…

Kendi ağırlılığının 10 katı yük taşır…

Karıncadan çok daha hızlı yol alır…

Bisikletinizle saatte 15-20 kilometrelik hız yaparsanız…

Yürürken harcadığınız enerji kadar bir enerji sarf etmeniz yeter…

Yolun düz veya çukurlu oluşu…

Bisiklet için asla engel teşkil etmez…

Herhangi bir motorlu aracın giremediği yerlere…

Kolayca girip çıkabilir…

Bisiklet gezintileri, bize tabiatın güzelliklerini…

İçimize sindire sindire seyretme imkânını verir…

Eeee, daha ne olsun?

***

Tunç Soyer, koltuğuna otururken şöyle demişti:

Bisiklet kullanmayı teşvik edeceğim… İzmir’deki 50-60 kilometrelik bisiklet parkurunu, 250 kilometreye çıkaracağız… Bu ancak, o kentin belediye başkanı bisiklet kullanıyorsa yapılabilir... Zorlayarak, alışkanlıkları değiştirerek, yapacağız… Belediyeden bir yere giderken mümkün olduğu kadar bisiklet kullanacağım... Zorlukları görüp çözüm üreteceğiz... Sıkıntı yaşayacağımız zaman da olacak ama o sıkıntılar yaşayarak aşılacak…”

Sözünün arkasında duruyor…

“Şov yapıyor…” diyenlerin inadına…

Verdiği kararı hayata geçiriyor!

***

Bitiriyoruz…

Tunç Soyer ve bisikletinin…

İzmir’e verdiği mesaj şudur:

Belediye başkanları…

O kente yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla örnek olurlar…

Başkanın duruşu, kıyafeti, davranış biçimi, hepsi örnektir…

Başkanlar…

O kentin “dönüşümünün” en önemli dinamikleridir…

Nokta!

Sonsöz: “Bisiklet özgürlük ve iç huzurunun bir timsalidir… / Anonim…”