GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
16 Mayıs 2019 Perşembe

Başkan da olsa… ‘Aşkla tiyatro’

Tesadüf müydü, o ödülü alması?

Alakası yok!

Ya, tam yaş gününe denk gelmesi?

Sadece tatlı bir tesadüf…

Ödülü alırken sesi titredi mi?

Belki, azıcık…

Ama…

Hakkıydı ve “Ege’de SonSöz”deki başlıkta olduğu gibi…

O’nun için “Büyük Şeref” oldu...

***

Tiyatro, toplum psikolojisini derinden etkiler…

Tiyatro, insanın ta kendisidir…

Mesela…

Boşuna dememiş Shakespeare:

“Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır” diye…

Tiyatro yapmak zordur…

Yine mesela…

Oscar Wilde da tam bunu anlatmış:

Gerçek tiyatro sanatçısı kesinlikle kendine inanandır, çünkü o mutlak biçimde kendisidir…”

***

BAL’da (Bornova Anadolu Lisesi) okurken…

Tiyatroya meyli var mıydı; bilmiyorum…

Ama…

“Aşkla Tiyatro…” dediği günler…

Herhalde Ankara’da Hukuk Fakültesi’nde okuduğu günler olmalı…

Sahne Tozu yutmak önemli…

O toz illaki ciğerlerine dolacak ve…

Tam da “kendin” olacaksın…

O da öyle yapmış zaten…

O tarihlerde hafızalardaki kısaltılmış adı ile…

Efsane AST’ta (Ankara Sanat Tiyatrosu) önce oyuncu…

Sonra yönetmen asistanı…

Peki, sahne tozu yutmak iyi geldi mi, acaba?

İzmir’in bugünkü Büyük Başkanı’na…

İlaç gibi desek yeridir…

Tiyatro yaparken…

Benliğinden vazgeçmek ve başka bir benliğe girmek…

Kendi ifadesi ile:

“Empati becerisi başka nasıl anlatılır ki?”

O günlerde öğrendi…

Kendisininkinden başka başka bedenler…

Özel duygular…

Farklı hayat anlayışları olduğunu…

Ve, daha önemlisi…

Onlarla uzlaşmak için önce tanımak gerektiğini…

Daha önemlisi var…

Tiyatro yapmak…

Tunç Soyer’e…

İçinde bulunduğu durum her ne olursa olsun…

Onu bir yana bırakıp…

Yapılması gerekeni yapma…

Hayat tarzını aşılamış…

Bakın…

Bugün İzmir, kocamaaaan bir tiyatro sahnesi ise…

İki aydaki icraatları ve söylemleri…

O günlerde elde ettiği prensiplerin birer izdüşümü değil mi?

Bir de özel teşekkürü var…

Kime?

Minnetle, şükranla… dediği…

Sanat yaşamının zirvesindeki Rutkay Aziz’e…

***

Peki…

Bu zalim hayatta…

“Doğruyu arayış” prensibini nasıl elde etti?

Tiyatro ile birlikte gazetecilik yaparken…

Bizim meslek O’na neyi öğretti?

“Bu doğru mu?” sorusunun cevabını almayı…

Sonra?

Zaten hiç yılmadan hep doğruyu sorguladı…

Bi’minik ayrıntı daha…

Yine üniversite yıllarında…

Ingela Bendt ve James Downing’in…

Mülteci kamplarında Filistinli kadınların dramını anlatan…

“Geri Döneceğiz” isimli kitabını Türkçe’ye çevirdi…

Bu uğraş ile ne kazandı?

Doğru Türkçe kullanmayı ve her sözcüğün bağımsız gücünü…

Anadilin “kutsallığına” inancı buradan geliyor…

***

Dikkat edin!

Hem adaylık sürecinde…

Hem sonrasında…

Görüntülü tüm tanıtımlarda…

Kendi sesini kullandı…

Lirik, duygulu, kadife gibi yumuşak ve…

Her kelimenin “kalplerde karşılığını” bulan…

Bir ses tonuyla…

Tiyatro’da sahne tozu yutmayan bunu yapabilir mi?

***

10 yıl önce Seferihisar Belediye Başkanı olduğunda…

Hepimiz…

Cittaslow (Sakin Şehir) hareketini konuşur olduk…

Ama, neyi kaçırdık?

“Ulamış Köy Tiyatrosu” ile “Ürkmez Kadın Tiyatrosu”nu…

Nasıl ve hangi şartlarla yarattığını…

Tiyatrocu aşkı…

Tiyatrocu azmi…

Tiyatrocu kararlılığı ile…

Yörenin köylü kadınları…

Hem “ev kadını” kimliğini zedelemedin yaşamlarını sürdürdüler…

Hem de haftalarca…

Önlerine konan senaryolardaki replikleri ezberlediler…

Başkan “aşk” ile hazırladı…

Onlar “aşk” ile sahne tozu yutmaya başladı…

Köylü tiyatro ustalarını…

Önce eşleri alkışlamaya başladı…

Demek ki, aşk olmadan olmuyor!

***

13 Mayıs 2019…

Özel bir geceydi Tunç Soyer için…

Hem 60 yaşına basıyordu…

Hem de…

“Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri” kapsamında…

“Yılın En İyi Yerel Yöneticisi” ödülü…

Sanata olan katkıları nedeniyle…

Kanatlanıp, kendisine geliyordu…

Özellikle…

Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde…

Küçücük ama güzel ilçesinde…

Tiyatroya verdiği destekler nedeniyle bu ödüle layık görülmüştü…

Başkan Soyer…

Ödülünü Türk Tiyatrosu’nun duayeni Haldun Dormen'in elinden alırken…

İz bırakan sesi ile…

Önce…

“Her şey çok güzel olacak…” dedi…

Gözleri nemlenmişti…

Sadece…

“Her ödül aslında biraz da omuzlarınızda yüktür… O ödülü verenlere layık olma sorumluluğunu yükler. Bu güvene layık olmak için canla, başla, aşkla çalışacağımdan hiç kuşkunuz olmasın…” diyebildi…

***

Bitiriyoruz…

Tiyatro, dünya dillerine…

Yunancada “görme yeri” anlamına gelen…

“Theatron” sözcüğü ile girmiştir…

Tunç Soyer Başkanı…

Aramızda “görme” dileğiyle…

Mevlana ne demiş?

“Aşk nasip işidir, hesap işi değil; aşk adayıştır, arayış değil…”

Nokta…

 

Sonsöz: “Hiç kimse kendi başına var olmuyor… Hayat yolculuğunuzda size dokunan her insan, önünden geçtiğiniz ağaç, suyunu içtiğiniz dere, kulaç attığınız deniz, okuduğunuz bir şiir size hiç fark ettirmeden ve hiç ara vermeden sizi biçimlendiriyor, işliyor, törpülüyor… / Tunç Soyer – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı…”