GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
3 Ekim 2024 Perşembe

Bağırın ki sesimiz duyulsun!

Meslek hayatımda yarım asrı geride bırakırken…

İlk kez…

Bir büyükşehir belediye başkanının…

Hemşehrilerine…

“Bağırın ki, sesimiz duyulsun!”

Dediğine tanık oluyorum…

O cümle…

Belli ki…

Gencecik bir şehreminin bile…

Sabrının sonuna geldiğinin…

“İşaret fişeğidir!”

Koltukta…

Henüz…

İlk altı ayını geride bırakan O Başkan…

Neden?

“Belediyeler kapıya kilit vurma noktasında!”

Demek zorunda kaldı?

Neden?

O gencecik başkana göre…

CHP’li bazı belediyeler “pes bizden bu kadar” çizgisine geldi…

Yokluk (!) süreci daha ilk aylarda başlamıştı…

*** 

O genç Büyükşehir Belediye Başkanı…

İçinde ne varsa…

Hepsini İzmir’deki toplantıda masaya yatırdı…

Sözde tasarruf (!) tedbirlerinin arkasından gelen…

SGK ve vergi borçlarının nasıl can yaktığını da ekleyerek…

Belediyelerin boynuna…

Nasıl da bi’çırpıda kement geçirildiğini anlattı…

Son kısıtlamalar felaketten farksızdı…

“Ege Belediyeler Birliği” toplantısında bir bir ortaya koydu…

Mesela…

Bazı belediyeler sadece maaş ödeyebiliyordu…

İddialara göre…

Neredeyse kimi belediyeler kapıya kilit vurma noktasına gelmişti…

***

Şuna inanır mısınız?

SGK ve vergi dairesi borçlarının…

Yıllardan beri kimsenin aklına gelmediği dönemde…

CHP’li belediyelerin yerelde iktidar olduğunda hatırlanması (!)

Bir tesadüf olabilir miydi?

Bu tedbirlerle (!)

Bazı belediyelerin son nefesini vereceği…

Kimseciklerin aklına neden gelmiyordu?

***

Bu yazıda “O genç Başkan” diye…

Kimden söz ettiğimizi hemen anladınız; biliyorum…

İzmir’in burnunun ucundaki…

Manisa’nın Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in…

İzmir’deki toplantıda…

Dile getirdiği “vahim tablo” aslında keskin bir çığlıktan farksızdı…

Peki…

Bu kıskaçtan kurtuluşun formülü var mıydı?

Evet; vardı bir formül…

Başkan Zeyrek, atak projeyi seslendirdi:

“Ege Planlama Ajansı’nı hayata geçirmek için ciddi adımlar atacağız… Mesela, Manisalı üretici bereketli Gediz Ovası’nda zarar ediyor… Onların sesini duyuyoruz ama Manisa Büyükşehir tek başına yetmez… Ege Planlama Ajansı’nın çizdiği vizyonla belediyelerin güçlerini birleştireceğiz…”

***

Yalnız İzmir Körfezi’nde yaşanmıyor balık ölümleri…

Gediz’in durumu da içler acısı…

Turgutlu’daki Sinirli Mahallesi’nde…

İddialara göre…

Sıvı gübre atıkları balıkları öldürüyor…

Peki…

Böylesi acıklı bir tablo karşısında…

Çevre Şehircilik Müdürlüğü ne yapıyor?

O’nu da…

Başkan Ferdi Zeyrek anlatsın…

Şapkanız uçar!

Sözü, yine…

“İçim acıyor!” diyen Başkan Zeyrek’e bırakalım:

“Çevre Şehircilik Müdürlüğü ertesi gün hazırladığı raporla aslında buraya atılan zehirli atıkların balık ölümlerine sebebiyet vermediğini, Gediz’i kirletmediğini ve sadece oradan kopan ağaç dallarının geçidi kapatıp sudaki oksijen azlığından dolayı balık ölümlerinin gerçekleştiğine dair bir rapor hazırladı. Bunun sağlıklı bir rapor olduğunu düşünmüyorum…”

***

47 yaşındaki Ferdi Zeyrek, mimar…

Bu nedenle…

Manisa ve ilçelerinde yaşanan…

Eğik… Yamuk… Kusurlu… Acıklı…

Her şeyin farkında…

Bu nedenle İzmir’de heyecanlandıran konuşmasını şöyle bitirdi:

“Hepimizin aynı yüksek sesle bağırması gerekiyor… Bağırın ki sesimiz duyulsun…”

***

Biz de bitiriyoruz…

Şahane bir ailesi var…

Merhum babası…

Manisalıların çok sevdiği

Manisa Çarşı eşrafından unutulmaz “Tıraşçı Ahmet”

Ferdi Başkan’ın babasından öğrendiği o kadar çok şey olmuş ki…

Bi’tanesi çok şahane…

Geçen yıl yazmıştım…

Ha’di bi’daha hatırlatalım:

Manisa Büyükşehir Başkanı Ferdi Zeyrek anlatıyor:

***

“Küçükken çıraklığa giderdik…

Babam bana hep hayatın cilvelerini anlatır ve öğretirdi…

Mesela dükkana girdiğimde her defasında…

“Ekmek teknesine böyle girilmez” der ve kükrerdi: “Çık dışarı!”

“Peki, nasıl gireceğim?” derdim…

Babacığım da bana, “Dükkana girilirken selam verilir” derdi…

“Nasıl diyeceğim?” diye sorardım…

O da, “Selamünaleyküm” diyeceksin…

Ben tekrar çıkar, yeniden girerdim…

Bu sefer de “Bu ses tonuyla olmaz” derdi…

Bir daha çıktım…

Yaklaşık 8 veya 9’uncu seferde…

“Tamam…” dedi; “İşte böyle olacak!”

Her seferinde dükkana böyle gireceksin…

İşyerine girerken kapının eşiğine…

Önce sağ ayakla basılacağını babamdan öğrendim…

Nasıl selam verileceğini de babamdan öğrendim…

Keşke yaşasaydı…

Keşke yanımda olsaydı…

Keşke…

Bana öğrettiklerini torunlarına da öğretseydi…

Nokta…

Sonsöz:  “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir… / Hz. Mevlana…