GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
3 Ağustos 2013 Cumartesi

Askeri casuslukta yargı çıkmazı

Dün “askeri casusluk” diye servis edilen ancak pilav olmadı lapa misali “belge bulundurmaya” dönüşen, şimdi ise savcılığın tahliyeleri önlemek adına attığı adımla “gizli bilgileri açıklamaya” dönen davanın beş gün süren bir duruşması daha yapıldı.
Dosyayı bilen- hatta çok iyi bilen- birisi olarak söylüyorum ki ne casusluk, ne belge bulundurma ve nede bilgi açıklama eylemleri yoktur.
Savunmalarımızda sıkça belirttiğimiz gibi bu bir dava değil, şerefli Türk subaylarına karşı yapılmış bir operasyondur.
Eskort falan hikaye. Onlar piyasaya sunulan bacak arası pozisyonlarıdır. Güya bununla itibar düşürecekler. Ama dosya öyle demiyor.
Şöyle bir örnekle davanın ciddiyetini anlatayım. Herhangi birisi bilgisayarına mesela balıkçı tekneleri ile ilgili bir şey yazsın ve yazar olarak sizin isminizi yazsın. Sonra bunu mesaj olarak birisine göndersin. İsmi yazılan kişide bir subay olsun.
Yandı O subay. Bu kadar basit mi der gibi olduğunuzu duyar gibi oluyorum.
Evet işte bu kadar basit.
Bir Tümamiral, bir üstü bir komutanı ile ve bir başka Albayla telefon kayıtlar çıktı diye örgüt üyeliği ile suçlanıyor.
Bir örnek vereyim. Herhangi bir iştesiniz. Müdürünüzle konuşmaktan daha doğal bir şey olabilir mi? Olmaz.
Öyle sanın. Müdürünüz bir soruşturma içerisinde ise sizde doğal örgüt üyesisiniz. Şaka gibi geliyor ama hayat hep şakadır ey okuyucu. Ergenekondaki Balyozdaki şakalar daha ciddi şakalar elbette…
Bir kişi düşünün. Tutuklu bir bayan %78 oranında özürlü. Ellerini kullanamıyor. 19 defa ameliyat geçirmiş. Doğuştan bu özrün yanında birde trafik kazası geçirmiş. Yine o bildik operasyonlar. Ayağını katlayamadığı için tuvaletini ayakta yapmak zorunda ve doğal olarak temizlik problemi var. Ancak ellerini ve ayaklarını kullanamadığı için temizliğini de yapamıyor. Yemek pişiremiyor, çamaşır yıkayamıyor.
Ancak koğuş arkadaşlarının yardımı ile yaşamını sürdürüyor.
Alt sınırdan toplan 2,5 yıl ceza istenen bu kişi 14 aydır tutuklu. İnfazıda geçti yani. Suçu sabit görülse bu kadar yatmayacak. Ancak hala tutuklu.
Adalet mi istiyorsunuz. Şakran’a gidin ve görün.
Savcılar dün tutukluluğun devamını istediler.
Mahkemenin bire iki nisabıyla “tutukluluğun devamına” diyeceği belliydi.
Yinede bir savunma yaptık. Açıkçası benim umudum olmadığı için. Savunma adına 2005 yılında yazdığım aşağıda yayınladığım şiirimi okudum savunmamın yanında.
Kulaklar sağır vicdanlar kördü.
Neticede herkes gördü…..

ADALET
Adalet güzel kızdır takıp takıştırmalı
Gözünde ki bandajı sağlam sıkıştırmalı
 
Ki görüp de birini ola ki taraf tuta
Ola ki vicdanına yerleşmesin bir hata
 
Elinde ki terazi dengededir… niyedir
Hakkı ölçsünde versin eşit olsun diyedir
 
Adalet mülke temel, mülkü devlet bilmeli
Budur birliğin kastı, budur devlet temeli
 
Hakim hükmü verirken danışır vicdanına
Elbet yasaları da alacaktır yanına
Lakin haksızsa eğer uygulanan yasalar
Yok sayıp ta atmalı kalemini kırsalar
 
Hüküm vicdanda doğar, vicdan ne yaman yüktür
O yasadan üstündür yargıdan da büyüktür
 
Gerçek kıvranıyorken… bir tarafın masalı
Rağbet görürse eğer nerde kalır kutsalı
 
Adalet akmak gerek bazen yokuş yukarı
Haklıya bakmak gerek budur hakkın çıkarı
 
Sözü yere düşmeye sözüne söz kesile
Sözünü söyledi mi bütün sözler kesile…