GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
6 Haziran 2011 Pazartesi

AKP'nin İzmir ısrarı

R.T. Erdoğan çıkıp; “biz aslında ‘laik Atatürk Cumhuriyet’ini savunuyoruz, bizi yanlış anladınız!..” derse, bilin ki İzmir yüzündendir.
 
Seçim çalışmaları şehrimizde, yerel seçimler kıvamında ve adeta İzmir’in ikinci kurtuluşu gibi lanse edilen bir kampanya ile sürüyor. Elli yıldır duymadığımız vaatler havalarda uçuşuyor. Bunu yapan AKP.
Önce, İzmir’in kocaman bir köy olduğu hatırlatılıyor; ardından, yoksulluktan nasıl kurtulacağı hikaye ediliyor.
Önce, “İzmir’in ne kadar acınası bir durumda” olduğuna vurgu yapılıyor; sonra, “İzmir’i nasıl kurtaracaklarını” anlatıyorlar.
Sanki, Türkiye’nin bağımsız bir bölgesinden söz ediyor siyasetçiler. Halbuki, diğer 80 il kadar sorunlu ve çaresiz illerden bir ildir İzmir…
 
AKP’nin İzmir ilgisini ve ısrarını anlamak mümkün. Bu ilgi ve ısrar, Necmettin Erbakan ile başladı. Çünkü, İzmir’in onların kurmak istedikleri düzenin önündeki set olduğunu ilk o gördü.
İzmir hiçbir siyasi partinin kalesi olmadı; ama onların düşürmek için mücadele ettikleri modern yaşamın kalesi olduğu herkesin malumu. Maalesef, inkar etseler de, ortada bir fetih durumu var…
 
Eğri oturup doğru konuşalım; AKP İzmir’i istiyor. Çünkü, AKP’nin İslamcı siyasetine İzmir teslim olursa, Türkiye top yekun teslim alınır.
Sorun, İzmir’e yapılacak yatırımlar değildir.
Çözüm, alacağı yatırımlar karşılığında, İzmir’in AKP’ye oy vermesi değildir.
Sorun, AKP’nin Doğulu, İslamcı ve otoriter bir rejime yönelmiş olmasıdır.
Çözüm, her türlü vaadi elinin tersiyle itmektir.
Gölge etmesinler yeter!..
 
İzmir’e bir takım yatırımların yapılması gerekiyorsa, ülkenin o yatırımlara ihtiyacı olduğundandır. Neden seçimleri beklediler? O yatırımlar 30 yıldır konuşuluyor.
Dokuz yıldır hiç akıllarına gelmeyen bir sürü yatırımın bir anda akıllarına gelmesi hiç inandırıcı değil. Üstelik, yatırımlar 12 yıla yayılmış.
 
12 Haziran’da verilecek oylar, bir takım ulusal projelerin halkoylaması değil, ülkenin geleceği içindir.
Ülke bir yol ayrımına gelmiş bulunuyor. 12 Haziran genel seçimleri, ülkenin geleceği için çok kritik kararlar alacak meclisi oluşturacak; yapılacak yeni anayasanın kimlerin eline teslim edileceğini belirleyecek. İzmir bunun farkında.
İzmirli seçmenin, kendisine en çok yatırım vaat edenlere oy vereceğini düşünenler, bu şehirde yaşayanların zekasını hafife alıyorlar.
 
Aslında, AKP’nin derdi büyük. Uluslararası sistem, AKP politikalarına verdiği desteği geri çekti. AKP yönetimi sudan çıkmış balık gibi…
Sayın Erdoğan’ın hırçınlığı bu yüzden. Bir takım “parlak fikirleri” proje niyetine halka sunmak bu yüzden. Hiç dertleri olmadığı halde, 2023’ü hedef göstermek bu yüzden.
Seçim kampanyalarındaki bütünlükten yoksunluk, zihinlerindeki dağınıklığın eseri.
 
Durum, Sayın Erdoğan’ın gösterdiği gibi değil. Çözüm bekleyen çok fazla sorun var. Ekonomi, büyüyen cari açık nedeniyle çıkmazda. Sosyal barış bıçak sırtında. Dış politika sorunlu. Öğrenci gençlik gergin. İşsizlik artarak sürüyor. Sınav skandalları güven bunalımı yaratmış durumda. Özgürlükler tehdit altında.
 
İzmir bu seçimlerde, “Türkiye’nin geleceği için” oy kullanmalı.