GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Aralık 2019 Perşembe

Ağır roman

Günlerden 20 Kasım’dı…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na göre…

Türk Medyası’nın yeni “amiral” gemisi Sözcü’nün başyazarı…

“Müthiş Bir Haber” başlığı altında…

Ankaralı bir meslektaşının…

Kendisine “bomba gibi” bir haber verdiğini yazdı…

O köşe yazısına göre…

CHP’li önemli bir siyasetçi…

9 Kasım gece yarısı…

Beştepe’de Cumhurbaşkanı ile gizlice buluşmuş…

Erdoğan da O’na…

“Türkiye'nin güvenliği için senin CHP Genel Başkanı olman gerekir…” demişti…

Aman… Aman… Aman…

Ertesi gün kıyamet koptu…

İlk çarmıha gerilen o duayen gazeteci oldu…

O da topu, Ankaralı bir gazeteciye attı ve…

“Kimliğini söyleyemem” dedi…

Tam bu sırada CHP Lideri canlı yayına çıktı…

Israrla, “Bu doğrudur dediniz mi?” diye soran gazeteciye…

“Evet!” diye karşılık vermez mi?

Arkasından bi’de…

“Erdoğan, CHP'yi dağıtmak için elinden geleni yapıyor…” demez mi?

Eee, durur mu Cumhurbaşkanı?

Bastırdı İzmir’den:

Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum... Acaba sen genel başkanlığını ortaya  koyabiliyor musun? İspat ettin, ettin... Etmediğin takdirde CHP’nin genel başkanlığından çek git…”

Heyecan doruktaydı…

Kıdemli gazeteci mecbur kaldı o ismi vermeye…

“Muharrem İnce” dedi…

Tüyo’yu veren Ankaralı gazeteci altta kalır mı?

“Beni assanız, Muharrem’in adını veren CHP’liyi söylemem” dedi…

Olayın merkezinde kendini bulan Muharrem İnce…

Yalova’daki baba ocağından Türkiye’ye seslendi:

“Bu işin arkasında CHP'de bulunan bir çete var...”

Bi’de iddia attı ortaya:

“Onlar kendilerini biliyorlar yazın aynı teknede tatil yaptılar!”

Takvimler, Kasım’ın sonunu gösteriyordu…

Ondan sonra herkes sustu…

***

Oysa…

20 Kasım’da Sözcü’de yer alan ilk başyazının sonu…

Nasıl bitiyordu?

İşte bunu kimsecikler dikkate almadı…

O final paragrafı aynen şöyleydi:

“Anladığım kadarıyla CHP'de sular bulandırılmak isteniyor!

CHP, muhtemel bir erken seçim öncesi, yıpranmamak için, her türlü önlemi almalıdır… Peki, bu nasıl olmalı?

Akıl vermek ne haddime? CHP'deki kurt politikacılara bunu ben öğretecek değilim tabii ki!”

Meslektaş büyük ağabey…

Ağızlara sakız olacak bir “bomba” patlatmış ama…

CHP’nin çatısındaki Kılıçdaroğlu’na…

İşaret fişeği atmıştı:

“Aman ha, bak sana oynuyorlar… Dikkatli ol!”

***

Bugün itibarıyla…

O karmaşık olay birinci ayını dolduruyor…

Artık “gündemden kalktı” filan derken…

Siyasi arenaya bıraktığı balçık…

CHP’nin içinde kokmaya başladı…

Neden hala kokuyor?

Şundan…

***

Bu “çıkmaz sokak”ın iki tarafı var artık…

Biri CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

Diğeri, Altıok’un son Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce…

Görünen o ki…

CHP, dışarıya karşı kendini dondurdu!

Neden dondurdu?

İki nedenle dondurdu…

Birincisi…

Özgül ağırlığı ile kendisini hissettiren Kılıçdaroğlu…

Süreci “10 üstünden 5” bile yönetemedi…

Konuşacak bi’şeyi kalmadı; artık olayın üstüne toprak atıyor…

İkincisi…

Muharrem İnce “çete” suçlamasının arkasını getiremedi…

Arkadaşı CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç bile…

“Kanıtın varsa konuş, yoksa sus! Dedikodun tamamen yalandır... Bu iddiayı kanıtlamazsan namertsin!” dedi…

O’na bile cevap veremedi!

Beştepe ise…

“Bir koydu, üç aldı…”

Hiç çaba sarf etmeden CHP’nin “kozmik odası”nı açtı…

Ana Muhalefet’in röntgenini çekti…

Bi’de karşı tarafa bakalım…

Bu olay, Erdoğan’ın değirmenine su taşıdı…

Morali bozuk AK Partili vekillerini ayağa kaldırdı!

Belki, azıcık komik olacak ama…

Cumhurbaşkanı, “CHP’de çete var” filan dese…

Kimseler üstünde durmazdı…

Ama…

O sözleri CHP’nin Cumhur adayı söyleyince…

100 misli etki yarattı!

Asıl sıkıntı burada…

***

Şimdi kapanmış gibi görünse de…

“Beştepe’ye çıkan CHP’li kim?” polemiğinin…

Yarattığı fırtına ile…

CHP’nin an itibarıyla içini yansıtan bir “ağır roman”dır!

Hatta…

Çeyrek asır önce yaşanan “İSKİ Skandalı”ndan bile…

Beterdir…

***

Yaklaşan Kurultay öncesi…

Bu olayla…

Az da olsa bir avantaj yakalayan Kılıçdaroğlu...

Artık Muharrem İnce’yi ve söylediklerini…

Pek dikkate almayacaktır…

Belki, nezaketen bir araya gelirler ama…

Gerisi mafiş…

“Oyun bitmiştir!”

***

Bitiriyoruz…

Siyaset, “net tavır” sanatıdır!

Muharrem İnce, “CHP içindeki çete” iddiasını…

Tabii ki, kanıtlarıyla birlikte…

Türkiye’nin ruhu bile duymadan…

Sadece ve sadece…

Kılıçdaroğlu’nun kendisine fısıldasaydı…

“10 numara 5 yıldız” bir iş yapmış olurdu…

Böylece Gandi…

Varsa tabii(!)…

Arkasından “dolap çevirenleri” bir bir öğrenir…

Gardını alır…

“İnce ince Yasemince” onları temizlerdi!

Nokta!

 

Sonsöz: “Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara! Gözlerindeki perdeyi arala… / Hz. Mevlana…”