GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
25 Ağustos 2022 Perşembe

Zafer Bayramımızın yüzüncü yılı kutlu olsun

21 gün süren Sakarya Savaşı zorlu bir savaştı. Atamız attan düşmüştü, yaralıydı, akciğerleri parçalanabilirdi ama ordusunun başındaydı. Ordumuz yokluk içindeydi. Yunan ordusu silah açısından üstündü, en sona, Lozan’a kadar devam eden İngiliz ve Batılı desteğiyle. Ancak Sakarya’da yine de yenildiler. Yenildiler ama çekilebilecekleri halde Anadolu’dan çekilmediler, işgali sonlandırmadılar, işgal emellerini sürdürdüler.

Üzerinden tam bir yıl geçti, Ağustos 1922 oldu. Ordumuz hala yokluk içinde, subaylarının çoğu önceki savaşlarda şehit düşmüş, bir yıl hazırlandı bu son savaşa, Sovyetler Birliğinin yardımıyla biraz daha silahlanmış ancak yine de ne silah ne asker sayısı olarak Yunan ordusuna yetişememişti. 26-30 Ağustos arası olan savaş Atamızın ve silah arkadaşlarının üstün manevralarıyla yine de çok hızlı bir zaferle sonuçlanmış, takip eden 9 günde İzmir ve diğer Anadolu kent, kasaba, köyleri kurtarılmıştı. Büyük bir zaferdi…

Darmadağın kaçan Yunan ordusu yol üstünde köyleri, kasabaları ateşe vermiş, kadın çocuk demeden acımasızca öldürmüştü. Ordumuzun amansız takibiyle denize dökülmüş, boğulmuşlardı, İngiliz gemileri önce İngilizleri tahliye etmiş, onları kurtarmamıştı. Bir İzmirli ve çok hoşgörülü olan, işgal günlerinde İzmir’i Bir genç kız olarak yaşayan anneannem “İki yıl balık yemedik. Yunanlılar o denizde boğuldu diye yemedik” şeklinde anlatmıştı o işkence dolu günlerini…

Yine de, bu eziyeti çeken Türk halkı Atamızın liderliğinde kin tutmamış, Yunan’a küsmemiş, kardeş, komşu demişti, halen de diyoruz. Ancak, 100 yıl önce yaşanan bu gereksiz kan, savaş adeta tekrarlanmak isteniyor, 100 yıl sonra. Bu defa Yunan’ı maşa gibi kullanmak isteyen, kışkırtıp öne süren ABD önderliğinde, Fransa gibi takipçiler, İngilizler geride duruyor, yine Batı, kısacası. Adalara silah, Dedeağaç ve diğer Yunan topraklarına ABD üsleri ile Yunanistan her gün farklı bir atakta, bir gün radar kilidi, başka gün başka bir çığırtkanlık…

Yalnızca üsler, uçak, gemi, silah desteği mi veriyorlar Yunanistan’a? Şaşkınlıkla fark ettim ki, Ukrayna-Rusya konusundaki ağır kara propaganda benzeri basın ve akademik alan da seferber olmuş. Kendini tarihçi diye tanıtan, Irağı yerle bir etme görevini üstlenen ABD’li emekli askerler Kurtuluş Savaşımızın tarihini yeniden yazmaya başlamışlar.

“İngiliz belgelerine güvenilmez, yanlıştır” diyen ve kendini tarihçi olarak tanıtan, hatta bir üniversitemizde geçmişte hocalık da yapmış, Irakta savaşmış olan bu ABD’li emekli asker “Türk ve Yunan kuvvetleri eşitti, İngiliz ve Fransızlar taraf değiştirip Türklere yardım etti” dedi bana, adeta Türk ordusu çok avantajlıymış gibi bir izlenim yaratarak. Kulaklarıma inanamadım. Ayrıca Türkler veya Türk ordusu veya Mustafa Kemal sözcüğünü kullanmayıp sık sık “Milliyetçiler” diye tarif etti ordumuzu. Yıllar önce yazılmış olan tarihi “mit” diye niteledi…

Yunanlıların vatanlarının uzağında savaştığını, yorgun olduğu için yenildiklerini, kaynağının bir Ermeni olduğunu ekledi. Atamızın ve silah arkadaşlarının üstün bir planla Afyon Kocatepe’de Yunan cephesini yarmasını adeta kurnaz bir tuzak izlenimi vererek “Bir Yunanlı askere 6 Türk askeri düşüyordu” dedi. Zafer Bayramımızı ve Atamızı, silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, değersizleştirmeye çalışıyordu. 30 dakikada Türk tarafı hakkında bir tek olumlu söz etmedi.

Üzüntüyle dinledim, dayanamadığım noktada sohbeti kestim. Kısacası, 100 yıl sonra Yunanlı kardeşimiz, komşumuzla bizi tekrar savaştırmak, kardeş kanı döktürmek için silahlanmadan akademiye adeta bir seferberlik içinde olduklarını, bu tür sözlerle Yunanlı kardeşimize silah gücünün yanında manevi güç katıp savaştırma isteklerini üzüntüyle izledim.

Yunanlı kardeşlerimizin bu tuzağa düşmeyeceğini umarak Zafer Bayramımızın 100. Yılı kutlu olsun.