GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
23 Ocak 2023 Pazartesi

Yüz gün

İktidar mücadelesi sürerken tırmanan gerilim eni konu tedirgin edici bir hal aldı. İnsan sormadan edemiyor;

Türkiye kaosa sürükleniyor olabilir mi?

Seçimlere giden Türkiye’nin kritik yüz günü…

İktidar mücadelesinde Doğu-Batı ekseninde yaşanan dış dinamiklere bağlı gerilimin iç dinamiklere yansıması, milli ve gayrı milli karşıtlığında belirginleşmeye başladı.

Bu belirginleşmeyi, sermaye grupları arasında “sert bir hesaplaşmanın ayak sesleri” olarak adlandırmak da mümkün.

Sanayi burjuvazisi veya İstanbul burjuvazisi, AKP iktidarınıngölgesinde güçlenen inşaat ve ticaret burjuvazine karşı.

Bu arada, silah endüstrisinde gelişmeleri anlatan programlar, her akşam, TV ekranlarında dosta düşmana gözdağı veriyor.

Batı Bloku ile birlikte hareket eden sanayi burjuvazisi, Altılı Masa’yı iktidar alternatifi olarak görüyor.

İktidar mücadelesi, bir anlamda, “olmak ya da olmamak” mücadelesine evrilmiş durumda.

AKP iktidarı, kendisine bağlı sermaye grubunu iyice güçlendirerek kendi burjuvazisini yaratmak konusunda kararlı. Aksi halde, iktidarda kalamayacağını biliyor.

Sanayi burjuvazisi ha keza bu seçimleri 6’lı Masa ile alamazsa sermaye gücünün nasıl zayıflayacağını biliyor.

Hal böyle olunca, AKP iktidarında yaratılan yeni sermaye grubuna servet aktarımı bütün hızıyla sürerken, derinleşen ekonomik kriz ve yoksullaşma özellikle metropolleri vuruyor.

Ortalık yangın yeri. Bir yanda, Doğu Bloku ile yakınlaşan iktidar grubu;diğer yanda, Batı Bloku ile yakınlaşan 6’lı Masa ve yandaşları…

Siyaset, ülkenin geleceğine zar atıyor.

Ülke, yönetilemezliğin güvensiz sularında…

İktidarı vermeye niyeti olmayanlar ile iktidarı almaya mecbur olanlar arasındaki sert mücadele nedeniyle, seçimlerin olağanüstü koşullarda geçeceğine dair endişelerimiz var.

Yüz gün, dış dinamiklerin de iç dinamikler kadar etkili olacağı olağanüstü bir dönem olacak. Ve git gide belirginleşen öncüller, ülke yönetiminin otoriterleşeceğini düşündürüyor.