GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fikret İLKİZ
YAZARLAR
17 Ağustos 2009 Pazartesi

Yumurtacı şaşkınlığı

Yumurta atmak gibi protesto eylemleri çok yaygındır. Tarihi çok eskilere dayanır. ’¶ 

’“Deli Dana’” krizinin yaşandığı 2001 yılında Fransa Başbakanı Lionel Jospin, bir çiftliği ziyaretinde çiftçiler tarafından yumurta yağmuruna tutulmuştu.

1995’’de ODTÜ'yü ziyaret eden SSCB'nin Devlet Başkanı Gorbaçev, öğrencilerin çürük yumurta saldırısına uğramıştı.

2008 yılı Kasım ayında Londra Ekonomi Okulu'ndaki toplantıya katılan Yunanistan'ın Finans Bakanı George Alogoskoufis’’i, solcu öğrenciler yumurta fırlatarak protesto etmişti. 

2006 yılı Şubat ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’’a Mersin gezisinde protestolarını yumurta atarak gösteren 5 kişinin tutuklanması şaşkınlık yaratmıştı.
 
Yumurta atılarak protesto edilen kişiler, politikacılar veya kamu yöneticileri’…
Bu kez değişiklik oldu’… İzmir’’in Buca ilçesinde gazeteci Gönül Soyoğul ’“yumurtaları yedi’”

Neden mi ? Yanıt gazeteci Gönül’’den’…   
 
’“Üzgünüm. Çünkü yumurtalı protestoya uğramamın nedeni, Buca Belediyesi Meclis Üyesi Doç. Dr. Levent Köstem’’le yaptığım röportaj ve o röportajda CHP İzmir İl Disiplin Kurulu tarafından 1 yıllık kınama cezası alan Köstem’’in yaptığı cesur açıklamaları, olduğu gibi yayımlamak’… Suçlamaların muhataplarına (belediye başkanı Ercan Tatı ve röportajda adı geçen meclis üyelerine) dönüp ’“siz ne diyorsunuz bunlara’” demem bile beklenmeden, Sırf mesleğimin gereklerini yerine getirdiğim için, Sırf bu yüzden hedef alınmış olduğum için’… Üzgünüm’…’”
 
Gazeteci görevini yaptı. Mesleğinin gereklerini yerine getirdi’… Medya yoluyla ’“politik tartışma’” ortamı yarattı. Ama anlamadılar. Anlamadıkları yumurtacıların, yumurtaları attıkları yerden belli’… Şaşkınlık işte’…
 
Bu nedenle anımsadığım bir Deklarasyon var. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ’“Medyadaki Politik Tartışma Özgürlüğü Üzerine Deklarasyonu’”  12 Ocak 2004 tarihli, 872. Bakan Yardımcıları Toplantısında kabul edildi.
 
Deklarasyona göre; özgür ve bağımsız medyada halkı ilgilendiren konularda halkın bilgi edinme hakkını garanti etmek, halkın kamusal ve siyasi konularda bilgi edinmesini sağlamak, aynı zamanda siyasi yapıların ve kamu kurumlarının denetlenebilirliğini ve şeffaflığı sağlamak devletlerin görevidir.
Siyasetçiler, yerel yöneticiler ve kamu görevlileri kendi haklarında medyada çıkan bilgi ve haberler karşısında bilmelidirler ki; çoğulcu demokrasi ve politik tartışma özgürlüğünün gereği olarak; haklarındaki olumsuz haber, bilgi ve eleştirel görüşlerde dahil olmak üzere kamuyu ilgilendiren olaylarda halkın medya aracılığı ile politikacılar ve politik figürler hakkında bilgi edinme hakkı vardır.  
 
Yürütme, yasama ve yargıya ilişkin devlet, hükümet ve diğer kurumlar medyada eleştirilere konu olabilir.  Politikacılar, siyasetçiler, yerel yöneticiler kendi haklarında araştırmalar yapılmasını ve haklarındaki eleştirilerin özellikle medya yoluyla yayınlanmasını kabul etmelidirler. Bu yol onların yerine getirdikleri ya da getirecekleri görevlerinde gerekli olan şeffaflık ve görev sorumluluğunun bir sonucudur.  Nüktedan ve ağır eleştiri, AİHS’’nin 10. maddesinde korunduğu gibi bu eleştiriler geniş bir abartıya hatta provokasyona kadar varabilir; ancak kamuoyu yanlış yönlendirilmemelidir. 
Politikacıların, yerel yöneticilerin ve kamu görevlilerinin özel ve aile hayatları medya yolu ile saldırılara karşı AİHS 8. maddesiyle koruma altındadır. Ancak, gazetecilerin araştırması onların görevleri ile ilgili ise veya kamuyu ilgilendiriyorsa; medyanın bu konuda dahi araştırma yapma ve elde ettiği bilgileri haber olarak yayınlama hakkı vardır.
 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesi ile güvence altına alınan hakların başında ifade özgürlüğü hakkı gelmektedir.
İfade özgürlüğü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından üretilen kararlarda, demokratik bir toplumun ilerlemesi ve her bir bireyin gelişmesi için temel koşul olarak kabul edilmiştir.  
 
AİHM’’si ’“Lingens v. Avusturya’” vakasında verdiği 08/07/1986 tarihli kararında, basının siyasal meseleler hakkında bilgi ve düşünceleri yaymakla ödevli olduğunu,  ’“muhalif, şok edici ve rahatsız edici türden bilgi ve düşüncenin, çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirliliğin gereği olduğunu’” ve bunlar olmaksızın demokratik toplumun söz konusu olamayacağını vurgulamaktadır.
AİHM’’sinin bu kararına göre; ’“basın özgürlüğü’”, halkın,  siyasal liderlerin düşünceleri ve tavırları hakkında bir görüş edinebilmek için en uygun yollardan biridir. Mahkeme ayrıca ’“bilgi ve düşünceleri yaymanın yalnızca basının ödevi olmakla kalmadığı ve fakat, kamunun bunları edinme hakkının da olduğu’”nu da belirtmiştir.
AİHM’’si ’“Sunday Times v. Birleşik Krallık (No.I)’” vakasında verdiği 26/04/1979 tarihli kararında aynı gerekçe tekrarlanarak ’“..bu tür haber ve düşünceleri vermek basın yayın kuruluşları için sadece bir görev değildir, halkın da bu haber ve düşünceleri edinme hakkı vardır.’” denilmiştir.   
 
O halde ifade özgürlüğü, niteliği gereği, hem ifade edenin/sahibinin özgürlüğüdür, hem de, o ifadenin yöneldiği adresin, kişinin/kişilerin özgürlüğüdür.
 
Gazeteci Gönül Soyoğul için var olan basın özgürlüğü/ifade özgürlüğü hakkı, aslında, bu hakkın yöneldiği hepimizin ifade özgürlüğü hakkıdır.
Bu yüzden; o yumurtalar gazeteciye değil; hepimizin ifade özgürlüğü, bilgi edinme ve gerçekleri öğrenme hakkımıza atılmıştır.
Çünkü ben Belediye Meclisinde, bir siyasi partide, neler olup bittiğini gazeteciden öğrenmiş oldum’…
Gerçekleri öğrenmeliyim. Bilgi sahibi olmalıyım. Gazeteciden öğrendiklerimle kendi yorumumu yapabilmeliyim’… Yorumlarımı çoğaltıp başkalarıyla paylaşabilmeliyim’… Böylece yerel yöneticiler üzerindeki denetimim, buna karşın onlarında -eğer verebilirlerse- hesap verebilirlikleri sağlanmış olacaktır’…
Medyada politik tartışma özgürlüğünü sağlamak için gazeteciler haberlerini yazacak’…
Eleştirisi olanların görüşlerini yayınlayacak.
Politikacılar ve yerel yöneticiler kızmayacak. Hatta onlara kızılacak’… Hatta onlara yumurta atılacak’…
Basın özgürlüğü işte bu yüzden var’… Benim, sizin ve herkesin ifade özgürlüğü için var’… Hatta ’“yumurtacılar’” ve hatta ’“yumurtacıları’” sevk ve idare edenler için bile var’…
 
Gönül Soyoğul, gazetecilik görevini fevkalade iyi yaptı.
Bu yüzden memnunum.
Ama ’“yumurta atıcıları’” adına ’“üzgünüm’”’…
Yumurtacılar, hedefini şaşırdı.
Yumurta Atanların ve Yumurtacının şaşkınlığı’….