GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
16 Temmuz 2021 Cuma

Yoksulların yüzyılı

Yüzyılda, yoksulluk büyük insanlığı kuşatıyor.

Yeni hayatın en alttakileri, kent ve kır yoksulları, çöken sistemden arta kalanlar… Kısaca, yapay zekâ tarafından ıskartaya çıkartılanlar...

Yeni toplumdaki yerlerinin ve rollerinin tanımı henüz muğlak…

Dünya’nın yeni düzeninde emek/üretim ilişkisi yapay zekâ marifetiyle koptu. Fabrikalarda ve tarlalarda işi kalmayan emekçileri bekleyen hayata dair kaygılar giderek büyüyor.

Acı bilgi; Üretimde insan emeğinin payı düştükçe, çalışıp üretip para kazanmanın maddi koşulları ortadan kalkacak.

Mal ve hizmet üretiminde bu yeni durum, arz/talep ilişkisini de bozacak. Milyarlarca insan tüketmekten vazgeçmek zorunda kalacak. Üretim sınırlanacak ve niteliği değişecek. Yani piyasa ekonomisi de yolun sonunda…

Yeni Dünya düzeninde işler ve günler artık o bildiğimiz normalde akmayacak.

Yoksulluk kentin bütününe yayılırken yeni normalin ahvali de ortaya çıkacak.

Kamusal yaşam normlarının neye benzeyeceğine dair ciddi endişelerimiz var.

Önümüzdeki zamanların yakıcı sorunlarından biri de “yoksulların tehciri” olacak.

İşçi deposu kenar mahallelere istiflenen emekçilere ihtiyaç ortadan kalkarken şehirdeki varlıkları da sorunlu hale gelecek.

Kentsel dönüşüm, sistemde işi biten proletaryanın kent dışında inşa edilen ve beton kulelerden oluşan gettolara sürülmesini öngören uygulamanın kod adıdır. Yani, yoksulların tehciri...

Yeni sosyal devlet, vatandaşlık gelir hakkının tanımıyla birlikte ortaya çıkacak. Tabii ki değişim sadece yeni sosyal devletle sınırlı değil, yeni sistemin gerektirdiği bütün kurum ve kuruluşların yeniden yapılanması söz konusu…

Yeni Dünya Düzeni, dediğimiz…

Para ve mülkiyet yeniden tanımlanırken, yoksulların durumu da “yeni sosyoloji” başlığı altında yeniden tanımlanacak.

Nasıl tanımlanacağı ise, yoksulların mücadele azmine ve kararlılığına bağlı; Yoksullar ya boyun eğecek ya ayağa kalkarak hayatı yeniden söyleyecek.

Hayatı yeniden söylemek, yoksulların kendi meselelerine doğrudan sahip çıkmasıyla mümkün olacak.

Yoksa, örgütleyici siyaset ağaları, ezilenlerin temsilciliğine soyunan serüvenciler, yoksulların başkaldırısını yeni efendilere bir imkân olarak sunmakta bir an bile tereddüt etmezler.

Yoksulların, ağzı açık Biden budalalarına dikkat etmesi lazım…

Uzun sözün kısası, yoksulların başkaldırısı, tepesine çöreklenen kurtarıcılara teslim olmamalı… Böyle bir teslimiyet yeni efendilerin de arzusudur.

Efendiler ve köleler düzeninin post modern versiyonu, dijital devrimin getirdiklerinden olabilir…