GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
17 Eylül 2022 Cumartesi

Yıllara meydan okuyan fettan güzel!

Fi tarihindeki Türk filmlerinde…

Bırakın yatak sahnelerini…

Yatak odasında…

Hele yatağın üstünde sere serpe yayılmış…

Seksi bir sarışın aktrist görmek…

Çölde vaha ile karşılaşmak kadar…

“Mümkünatı olmayan” sahnelerdi…

Bugün sizlere hatırlatacağımız…

O sarışın yıldız…

Tabuları yıkan ilk sinema yıldızı oldu…

***

İlk filmini 1962’de çekti…

Türk Sineması böyle bir “sarışın” görmemişti…

Zaten filmin adı bile…

Gişe patlatan cinstendi:

“Şehvet Uçurumları”

Yani…

Tam, 60 yıl önce…

Zaten…

15 gün sonra kısmetse 85 yaşına basacak…

Ve hala…

Rüyalarını Yeşilçam süslüyor, dersek…

Yanlış olmaz!

***

Nüfustaki adı; “Suzan Bizavcı” idi…

Ne zamanki artist oldu…

Afişlere yakışmayan soyadlarına alerjisi olan yapımcılar…

Minik bir oynama yaptılar…

Al sana…

O günlerin “Sarışın Bomba”sı…

“Suzan Avcı”

Akılda kalması kolay; afişlere de yakışıyor…

***

Şu gamlı dünyaya gözlerini Bursa’da açtı…

Annesi Kırım Tatarı, babası Kazan Tatarı’ydı…

Sarışın Suzan…

Babasına doyamadı; altı yaşında kaybetti…

Minicik Suzan…

24 yaşındaki anneciği ve üç kız kardeşiyle…

Ne olduğunu anlamaya çalışırken…

Hayat bazen…

İşte böylesine zalim olabiliyordu…

***

İlkokulu bitirince “babasız aile” İstanbul Samatya’ya taşındı…

Annesinin çalıştığı tekstil fabrikasında…

O mini minicik Suzan’a da iş verdiler…

Karınları doyuyordu ama hayat çok zordu…

Takvimler…

1950 yılını gösterirken…

(72 yıl önce yani…)

Henüz 13’ündeki Suzan…

“Yıldız” dergisinin düzenlediği yarışmaya katıldı…

Annenin haberi bile yok ama..

Kazanmıştı yarışmayı o güzel sarışın kız…

Para filan yok…

Ancak ödül muazzam…

Metin Erksan'ın bir filminde oynayacak!

Annesi artist olmasına izin vermez…

Hayalleri yıkılır ve…

Her sabah olduğu gibi…

Annesiyle birlikte fabrikanın yolunu tutar…

***

15 yaşında serpilir, daha güzelleşir Suzan…

O yaz Samatya’da denize girerken…

Yakışıklı bir delikanlı laf atar:

“Bacakların ne güzelmiş senin…”

Utanır Suzan, eve koşar…

Sonra…

Ufak ufak buluşmalar başlar…

Ne var ki…

Her güzel hikayenin bir sonu vardır, derler ya…

Yakışıklı Alp de…

Yaz biterken memleketi İzmir’e döner…

Birbirlerini unutamazlar…

Şansa bakar mısınız?

Aşk lotaryası gibsi…

Yakışıklı Alp…

Askerlik görevi için Heybeliada’ya gelmez mi?

Ancak…

Suzan’ın bilmediği bi’şi var…

Yakışıklı İzmirli, nişanlıdır…

Öğrendiğinde dünya başına yıkılır…

Alp, yüzüğü atar…

Evlenmeye karar verirler…

Gelgelelim, güzel sarışın 15 yaşındadır…

Bir ay içinde…

Mahkeme kararı ile Suzan, 18 oluverir…

Bir yılbaşı gecesi hayatlarını birleştirirler…

Alp'in ailesi Suzan’a…

“Yuva yıktı!” diye bir türlü ısınamaz…

Taa ki…

Suzan, Mete’yi dünyaya getirinceye kadar…

***

Evlenmiş bebeği olmuştu Suzan’ın ama…

Yeşilçam’ı asla aklından çıkaramıyordu…

Bir sabah…

Yıldız Mecmuası’nın “Sinema Güzeli” yarışmasının ilanını görünce…

Şıppadanak kararını verdi…

Oğluyla birlikte…

Annesinin yanına dönecek ve yarışmaya girecekti…

***

O yarışmada…

Leyla Sayar birinci, Pervin Par ikinci, Suzan ise üçüncü olur…

Ancak…

Film işi yatınca, dünyası kararır…

Tiyatro’da şansını denemeye karar verir…

Muammer Karaca Tiyatrosu’nda sahne tozu yutmaya başlar…

Turnelere gitmediği için…

Kapıyı vurup ayrılır…

Toto Karaca’nın tiyatrosunda başlar…

Ne var ki…

Rüyalarını süsleyen hep Yeşilçam oluyordu…

Ah, bir filme başlayabilse…

Bi’daha kimseler O’nu tutamayacaktı…

İlle de…

Neriman Köksal gibi olmak istiyordu…

***

Duaları kabul oldu Suzan Avcı’nın…

“Sarışın” olmaya karar verdi…

O sırada dünyayı…

“Kim Novak Modası” silip, süpürüyordu…

Bir anda şansı dönmüştü…

***

60 yıl önce çektiği “Şehvet Uçurumları” filmi…

Suzan’ı alır…

Bulutların üstüne çıkarır…

Erkekler etrafında pervane olmaya başlamıştır bile…

***

Yıl, 1966…

Ekip, ‘‘Turist Ömer’’ filmi için Almanya’ya gidecek…

Sevda Ferdağ, “Gelemem…” deyince…

Rolü, Suzan Avcı kapar…

O film…

Aynı zamanda Suzan’ın ikinci evliliğinin kapısını aralar…

Turist Ömer'in senaristi Erdoğan Tünaş ile evlenir…

1971’de kızları Binnaz dünyaya gelir…

***

Fuar dönemi her sanatçı için bereket kapısıdır…

Yeşilçam’ın gelmiş geçmiş…

En güzel vamp yıldızı Suzan Avcı…

10 şarkı ezberleyip Lunapark Gazinosu’nda sahneyle tanışır…

Rivayettir ama…

Bir gece assolist Gönül Yazar…

Suzan’a haber gönderir kulisten:

“Sakın yırtmaçlı elbise giyme…”

Anladınız, di’mi?

Neler oluyor hayatta…

***

Hep söylerler…

Suzan Avcı için rol model nasıl efsane Neriman Köksal ise…

Banu Alkan için de rol model Suzan Avcı’ydı…

Gelgelelim…

Yıldızları hiç barışmadı…

***

Hayatının en korkunç haberini aldığında…

Dünya başına yıkılmıştı bile…

Oğlu Mete Tünaş…

Almanya’daki bir alışveriş merkezinde kalp krizinden ölmüştü…

Dört yıl evden çıkmadı; sessiz bir dünyaya gömüldü…

***

Bitiriyoruz…

Suzan Avcı, 367 filmde ve sayısız tiyatro oyununda oynadı…

Yakında 85 yaşına “merhaba” diyecek…

Kamera karşısında çok ustaydı…

Hala…

Çok aktif…

Hala alımlı…

Üç kez evlendi; sonunda kızı Binnaz Avcı’yı da evlendirdi…

Mutluluktan uçuyor…

Hani…

Şan olsun diye…

Fettan bir “büyükanne” rolü için…

Sevinçten kanatlanabilir…

Nokta…

Sonsöz: “Türkan Şoray’ın arkasında Rüçhan Adlı, Fatma Girik’in arkasında Memduh Ün, Filiz Akın’ın arkasında Türker İnanoğlu olmasaydı; onlar da olmazdı… O paraları göremezlerdi… Benim arkamda kimse yoktu… Her şeyi kendim yaptım… Kendi ekmeğimi kendim yedim… / Suzan Avcı – Oyuncu…)