GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
4 Nisan 2022 Pazartesi

Yeni bir hikâye yazmak

“Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzyıllık hikayesini yeniden söylemek lazım.” Anahtar cümle bu!

Bu fikir etrafında yıllardır süren tartışmanın iki dayanağı var;

Birincisi, kapitalist sistemin dengeden çıkmasının yol açtığı bunalım ve sanayi toplumunun tarih sahnesinden çekiliyor olması.

İkincisi, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında ve öncesinde, Osmanlı bakiyesi etnik ve din gruplarının durumuyla ilgili süren tartışmalar.

Ve olan biteni yeniden söylemek ihtiyacına binaen süren tartışmaların orta yerinde, “helalleşme” çıkışı ve 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nureferans alan mutabakat metni, kimlik siyasetini daha da öne çıkardı.

Kimlik siyaseti yeni mevziler kazanırken, sol siyasetin Batı bağlantılı cenahı bu durumdan anında görev çıkardı ve Ermeniler, Rumlar, Kürtler, Aleviler üzerinden sürdürülen tartışma vites yükseltti.

Ne hazindir, kendi yoluna gitmek için oldukça istekli görünen gruplar, kendilerini ifade ederken Cumhuriyet’i mutlaka gömüyor. Cumhuriyet çökse sanki çok mutlu olacaklar. Muhtemelen, federasyon kurulursa dertlerin biteceğine inanıyorlar…

Kanımca, husumet yüklü üslubun ve amacını aşan suçlamaların ayrıştırıcı etkisi, baraj duvarlarının ardında yükselen su gibi... Ve Türk kimliğini sahiplenen T.C. yurttaşları bu etkiyi fazlasıyla hissediyor.

Bir çağ kapanırken yazılan yeni hikâyede iki yol var;
Türkiye’ye Batı tarafından biçilen kaftanı olduğu gibi kabullenmek.
Veya toplumsal mutabakat sağlamak suretiyle oluşturulacak güçlü iç cepheyi dosta düşmana göstererek dik durmak.


Yeni bir hikâye, yeni bir dil ve yeniden söylemek; bunlar kulağa hoş geliyor. Ancak bu topraklarda yaşayanların ortak yararı ile Batı’nın çıkarları arasında net bir ayrım yapılmadıkça yeni hikâye arayışları abesle iştigal.

Ne yazık ki Batı’nın kucağında hariçten gazel okumayı marifet sayanlar, kavgayı büyüten bir hikâye yazmak konusunda çok hevesliler.

Dünya ölçeğinde süren değişim bir vakıa.
Anadolu ve Trakya topraklarında barış içinde bir arada yaşamak için yeni toplumsal mutabakat bir zaruret.
Ve altı siyasal partinin bir araya gelerek oluşturduğu toplumsal mutabakat metni, tarihi bir belge olmaya aday.

Fakat mutabakat metni ve yol haritası oluşturulurken bir dayatmaya dönüşme ihtimali göz ardı edilirse çok derin yarılmaya yol açabilir. Yeni hikâye, bir yıkım hikayesine dönüşmemeli.