GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
17 Temmuz 2022 Pazar

Yazının tahakkümü

İnsanın yazmaktan muradı yeryüzüne lanet bırakmak, itirazını dile getirmek olduğunda, yazı ifade ettiğine güç katabiliyor.

Gerçekte ise, yazı eksiltiyor. Beyin ile dil arasında eksilen düşüncenin dile gelmesi ve yazıya dökülmesi, eksilmedir.

Yazı sadece eksiltmiyor fakat aynı zamanda, insanın üstünde bilgiye dayalı tahakküm kurulmasına yol açıyor.

Cehalet, sistemin kendisine alt sınıflar oluşturma ihtiyacından kaynaklanır. On binlerce sayfa yoksulluk ve cehalet anlatacaksın ki yoksul ve cahil bırakılmış kitleler adam akıllı sinsin.

Binlerce cilt yazmak suretiyle gerçekleşen bilgi alışverişiyle ortaya çıkan tahakküm, bilginin mülkiyetini mümkün kıldı.

Düşüncenin metodunu öğrenerek bilgiyi kullanma becerisi edinenler, bilginin metalaşmasına dayalı tahakküm kuruyorlar. Ve bu tahakkümü kuran seçkin zümre, geri kalana “cahil” diyor.

Bilginin iktidar aracına dönüştüğü koşullar aynı zamanda toplumsallaşmanın gereğidir. Yönetilen toplumların olağan durumu gereği sistem eğitim ve öğretimle bütünleştiğinde ortaya çıkan muasır veya çağdaş medeniyet seviyesi, yazının tahakkümüyle pekiştiriliyor.

Aydınlanma adı altında yaratılan bilgi tekeli tam olarak yazının tahakkümüyle mümkün olmuştur. Batı tarafından oluşturulan bilgi tekelinin sürdürülebilirliği, yazının getirdiklerindendir.

Oturup on binlerce sayfa yazabilen batılı düşün insanları yarattıkları bilgi evreninde kavram fetişizmiyle aydınları ve yarı aydınları zapt etmeyi başardılar.

Çok az insanın derinlemesine bu alana dalıp olan biteni anlama imkânı olduğu bir gerçek; bilinmeyen karşısında duyulan korkunun yarattığı itaat ve saygı ikliminde, kitlelerin beyni yıkanıyor.

Aydınlanmanın büyüsüyle daldığı o bilgi curcunasında bilim huzurunda secdeye varan insan, tabiatın “Buraya kadar!” uyarısıyla her şeyin tepetaklak olduğu gerçeğiyle yüz yüze geldi. 
Ve insan, nihayet, “her şeyi yeniden söylemek” zaruretinin ne olduğunu kavramanın eşiğinde…

İnsanlığın kayıt altına aldığı her şey adeta bir suç belgesi... 
Yazı, insan-tabiat beraberliğine karşı işlenmiş suçların belgesi… 
Yazdıklarımızın tahakkümü altında gidilecek yol kalmadı.

Yeni bir dil ve yeni bir akılla her şeyi yeniden söyleyeceğiz.