GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ayda ÖZEREN
YAZARLAR
28 Mayıs 2022 Cumartesi

Yaş aldıkça alınan dersler

Müzik Önerisi : Yaşamak var ya - Kalben

İnsan 3 kez doğarmış.

İlki annesinden,

18’inde tercihlerinden,

40’ında hatalarından…

Tercihlerimizin toplamı değil midir hayat? Hatalarımız kaç doğruyu götürüyor yaşam boyu?

Tüm hayatımızı etkileyen en önemli tercihleri hayatın en başında yapmaya başlıyoruz. Okul seçimi, meslek seçimi, eş, iş, ev araba derken seçimlerin peşi sıra hatalarına dönüşebiliyor.

Henüz kendimizi tanımadan, tecrübeler yetersiz olmasına rağmen kimseye pek kulak asmadan, burnumuzun dikine gitmeyi tercih ediyoruz.

Düşersin çocuğum diyorlar inadına çıkıyoruz o ağaca bize söyleneni kulak asmadan. Sana uygun değil diyorlar gözümüze perde iniyor. Yaşarken tercihlerimizin yanlışlarıyla hemen yüzleşemiyoruz.

Hayatın ikinci perdesinde idrak ediyorsun zamanın nasıl hızlı aktığını. Önceliklerinin değiştiğini. Eskisi kadar affedici olmadığını.

Üzüntüden uykularını kaçıran şeylerin aslında gülmekten kırıp geçirebildiğini. Mücadele gücünün arttığını, mutluluğun olaylarla değil kendinle ilgili olduğunu.

Seneleri ardı ardına tek tek bıraktıkça kendine uzaktan baktıkça ne keşifler yapıyorsun hayatla ilgili…

Mesela;

Çocukken zaman geçmedi bir türlü. Boyun, uzun bir süre yüksek tezgâhın boyunu geçmedi. Evde yalnız kaldığında gece geçmedi, beklediğin kapının önünden geçmedi. Ders dinlerken uykun geçmedi, teneffüs zili çalmakta hep nazlandı. Yemek sırası beklerken karnının zili geçmedi. Beklediğin otobüs geçmedi, sınavlar kolayca geçmedi. İlk aşkının acısı geçmedi, yara izin geçmedi. Eline para geçmedi, beklentilerindeki saflığın geçmedi.  Çocukluğun geçtiğinde geçmediğini düşündüğün ne varsa hayatından gelip geçmişti

Gençliğinde bitmez dediğin her şey bitti. Tüylerin bitti. Saçındaki çocuksu bukleler bitti. Masallar bitti, çocukça kandırmacalar bitti. Anne babanın tahammülü bitti. Cebindeki harçlığın bitti, soruların hepsini çözemeden süre bitti. Âşık olduğun ele tam uzandığında film bitti. Tam dansa kaldırdığında şarkı bitti. Okul bitti. Yaz bitti. Pilin bitti.

Ergenlik gençlik geride kaldığında olmaz dediklerinin olduğunu gördün tek tek. Ana babasız olmaz dedin, gün geldi bu acıyla yüzleştin ana babasız oldu. Gözyaşı olmaz dedin, geceler boyunca sızlandın. Gülmek olmaz dedin, karnına ağrılar saplandı. Aşk olmazsa olmaz dedin sevgiyle dostlukla bağlandın bu sefer. Uykusuz olmaz asla dedin bebeğini aldığında kucağına anladın nasıl olduğunu. Acı olmaz dedin oldu dişini çektirirken. Olmaz dedin, hayatına aldın asla almayacağını düşündüğünü. Olmazların olduğu bir dünyaya bakakaldın çoğu zaman.

Hayatını yarıladığında ise yapmaz dediklerin sıraya girdi bu sefer. Gönlünü kaptırdığın asla yapamaz bensiz dedin, yaptı. Kanından canından yanlış yapmaz bana dedin yaptığını anladığında her şey için çok geçti. Dedikodu yapmaz dedin, yaptı. Kapris yapmaz dedin, şaşkına döndün.

Geçmez dedin geçti, bitmez dedin bitti.

Olmaz dedin oldu, yapmaz dedin yaptı işte.

Yaşadıkça akıllanıyor insan. Yaş aldıkça öğreniyor yaşamayı. Gençliğin boyunca öğreniyorsun belki de anlamak hayatın ikinci yarısında başlıyor.

“Yaşlanmadan akıllanmak isteyen” Bernard Shaw gibi yaşadıklarımız anında aydınlatmıyor bizi. Çok konuşup az dinliyoruz ya da kendimizi kolaycacık değersiz hissettiriyor çevremizdekiler. Daha uzun, daha zengin, daha genç, daha zeki, daha anlayışlı, daha çekici, daha becerikli, daha güzel  olmadığımızı sanıyoruz.

Buna değmeyeceğini anladığımızda ise özgürleşiyoruz. Kendimiz için yaşamaya başlıyoruz. Sadece sen olduğun insanlar arasında karşılıksız, hiçbir beklenti olmadan yaşamanın değerini fark ediyoruz. “Ben olma sanatında” ustalaşmaya başlıyoruz. Herkese değil olması gerekene güveniyoruz, hak edene değer vermeye başlıyoruz, saygının da en az sevgi kadar yer kapladığını görüyoruz  ve her yaşanmışlığın iz bıraktığını ama her şeyin gelip geçtiğini anlıyoruz.

Ruhun Sükûneti bu. Özgürleşirken kendinden hoşnut olduğun için iç seslerin susması.

İç seslerini susturabilmiş insanlar, kendileriyle yalnız kalmanın tadını çıkarıyorlar. Yaşlanmış ama aldığı yaşlardan tecrübe kazanamayanlar ise doğru zamanı yanlış insanlarla geçirip büyük hata yapıyorlar.

***

MARTENİÇKA

Bu yazıma Gdz Elektrik Dağıtım Şirketi’nden bir katkı geldi.

Şirketin Kurumsal İletişim Müdürü Elvan hanım’dan gelen bilgiyi aynen harfi harfine paylaşmak istiyorum.

“Gdz Elektrik olarak hizmet bölgemiz içerisinde yer alan İzmir ve Manisa illeri göçmen kuşların göç yolları arasında yer almaktadır.

Leylekler yuvalarını kurarlarken uçmalarını da kolaylaştıran yüksek alanları tercih etmektedirler.

Leylekler bu nedenle sıklıkla elektrik direklerini de yuva alanı olarak seçmektedirler.

2013 yılında başlayan projemiz kapsamında elektrik dağıtım hattına ait direklerin tepe noktalarına leyleklerin yuva yapması için elverişli olan özel yaşam platformları yerleştiriyoruz. Göç mevsimi öncesinde yerleştirilen özel yaşam platformlarının teknik bakımlarını yapan ekiplerimiz, leyleklerin yuvalarında temizlik ve kontrolleri yaparak yuvalara yakın elektrik dağıtım hatlarında yalıtım çalışmaları yapıyor ve kurulan yuvaların bakımlarını da gerçekleştirerek leyleklerin hayatını güvence altına alıyoruz.

Sayısı 1.500 e ulaşan platforma yuvalarımızla her yıl 13 bine yakın leylek güvenle yaşamlarını sürdürüyor.”

Ne güzel değil mi? Leylekler havada ve en azından bizim buralarda güvende :)