GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
19 Şubat 2019 Salı

Yapar mı? Yapar tabii… Yeter ki, İzmir istesin!

Hayretle ve dahi ibretle izledim…

Bir özel televizyonda şu soruyu sordular…

Sokaktaki İzmirli’ye fikrini sordunuz mu? (Projem yok!) demek, aslında hazırlıksız olduğunuz manasına gelmiyor mu?”

Tunç Soyer’in cevabı…

Anlayabilen için “taş” gibiydi:

Proje meselesi vatandaşa sorarak öğrenilecek bir şey değil… Bir çerçeve çizeceğim... Onun içine girmesi gereken projeleri; ilgilileriyle, uzmanlarıyla, eğitmenleriyle oluşturacağız…”

Yani, demek istiyor ki:

“Masalı bırakın; beni izlemeye devam edin…”

***

O nedenle…

Susuyor, İzmirli’nin takdirine bırakıyor…

Başından savmıyor ama…

İstiyor ki…

Soruyu soran da “anlasın” bu kadim kent içinden gönlünden geçenleri…

***

Haftasonu Güzelbahçe’den seslendi; az biraz çıtlattı…

Proje babında değil ama…

Gönlü ne istiyor, döküverdi ortalığa…

Ancaaak…

Sözlerinin başına ne ekledi?

Şunu ekledi:

“İktidara gelemeyeceğini bilenler çılgın projeleri havada uçuşturuyor… Oysa İzmirli çılgın değil, akıllı projeler istiyor…”

***

Mesela…

Sabah 06.00-07.15 arası akşam 19.00-20.00 arası…

Tam işe gidiş ve eve dönüş saatleri…

Yap toplu taşımaya yüzde %50 indirim ciğerimi ye…

Mesela…

İzmir’in başarılı öğrencilerine otobüs bedava olsun…

Güzel olmaz mı; bak o zaman karneler nasıl gelecek?

Mesela…

“Süt Kuzusu Projesi” ile 135 bin eve giriyor musun?

Bütçeni denkleştirebiliyorsan…

Üzmeden yoksul aileleri ekle listeye, yap sayıyı 250 bin…

Hem hayır dua al hem de gönülleri…

Önemli olan…

Vatandaşa dokumak, hayatı kolaylaştırmak değil mi?

Mesela…

Avrupalı güneşe hasret…

İzmir’de yılın 300 günü güneş kalbimizi ısıtıyor…

Güneşten elektrik üreten büyük bir kooperatif kurulsa…

Bütün İzmir, minik minik ortak olsa…

Hem temiz enerjiye kavuşsak…

Hem de hep beraber para kazansak nasıl olur?

Mesela…

Burnumuzun dibinde Harmandalı var…

Gaz elde ediliyor…

Katı atıktan gaz üretirsek bizi parmakla gösterirler…

Mesela…

Şu sırada bir “tanzim satış”tır aldı başını gidiyor…

Patlıcanı yarı fiyatına almak için…

200 metrelik kuyruğa giren kadın TV haberlerinde…

“Oh, çok rahatladık” diyor…

Kameraya doğru konuşurken gördüm…

Elinde en az üç bin liralık telefon var…

Oysa, “tanzim satış” 45 yıl önce İzmir’de doğdu…

Ağababası Tansaş!

Al kooperatiften, getir vatandaşa…

Büyükşehir yeter ki istesin, bütün İzmir’e yayar…

Ama önemli olan ne?

Manavın, pazarcının canını çıkarmadan o işi yapmak!

***

Haklı Tunç Soyer…

İlle de…

“Proje… Proje… Proje…” deyip…

Beynimizi yemeyelim…

Bizi yönetenler…

Bir “miktar” da olsa…

Bize “dokunmayı” unutmuş olabilirler…

O da telafi edilebilir…

Yeter ki, şu aklımızdan çıkmasın:

“İzmir’in gücü kendine yeter…”

Biz pastamızı kendi kendimize büyütür ve paylaşırız…

Bu kadim kent…

Kurtuluşun ve Kuruluş’un kıvılcımıdır…

Kıskandıran bir “hoşgörü başkenti”nde yaşıyoruz…

Tüm zorlukların üstesinden geliriz…

Çünkü, biliriz ki…

“Başka İzmir yok…”

Tek ve bizimle güzel…

Nokta!

Sonsöz: “İzmirli geniş bakar, geniş düşünür ve yüksek sesle konuşur… / Nuri Çolakoğlu…”