Medya’nın bir kesimi…
Siyaset’in belli bir ayağı…
Yerlerde sürünüyor…
***
Bi’gazeteci, başka bi’gazeteciye…
Sözüm ona tüyo veriyor:
“CHP’li Muharrem İnce, gece yarısı Saray’a çıktı; Erdoğan’la görüştü!”
Ardından ekliyor:
“Kılıçdaroğlu’na doğrulattım… Yaz bunu…”
Kıdemli gazeteci, “Sen niye yazmıyorsun?” demiyor!
Döşeniyor…
***
Arkası “Orient Ekspres” gibi…
Ekle yeni vagonları, dünyanın etrafını dolaşsın…
Yeni vagonlar, yeni isimler…
Beş günde konuşmayan kalmadı…
Kılıçdaroğlu, canlı yayında “CHP’de böyle şeyler olmaz… Bu parti Atatürk’ün kurduğu partidir…” diyeceği yerde…
“Şaşırmadım; doğrudur… Ama ismi açıklayamam” dedi…
İş “moka” sardı…
Herkes Saray’a çıkan CHP’linin adı için fal açarken…
Ertesi gün…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir’de patladı:
“İspat etsinler Cumhurbaşkanlığı makamını bırakırım!”
***
Kıyametin daniskası koptu…
Her kafadan bi’ses çıktı…
İşin içine olmayacak isimler karıştı…
İnanılmaz varsayımlar havada uçuştu…
Ana Muhalefet’in sözcüsü sadece…
“CHP’yi dizayn etmek kimsenin haddi değil” demekle yetindi…
Sonunda…
Yorum yapanların en çok kullandığı kelime…
Kendiliğinden ortaya çıktı:
“Kumpas…”
***
Kumpas kurmak ne demek?
Basbayağı tuzak kurmak demek…
Daha da doğrusu…
Birisine karşı, onu güç duruma düşürecek gizli bir düzen hazırlamak…
***
Toplumsal olayları mizahi bir yaklaşımla hicveden…
Tiyatro oyunlarına “vodvil” denir…
Peki, bu “vodvil”de…
Kumpas kuranlar kim, kumpasa düşenler kim?
Projeye göre değişiyor…
Mesela…
CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’ye göre…
Bu köşe yazısı…
O’na karşı kurulmuş bir kumpas…
Hatta, bi’adım ileriye gidiyor…
“CHP’nin içinde bir çete var!” diyor…
Kılıçdaroğlu’na göre ise…
Asıl kumpas, siyaseten grafiği yükselen CHP’ye…
O yazının kaleme alınmasını sağlayan gazeteci diyor ki:
“Kılıçdaroğlu’na bir şekilde haberin doğruluğunu onaylatınca içimde şüphe kalmadı…”
Arkadaşa inanmaya kalkarsan…
CHP Lideri de işin içinde…
Eyvah… Eyvah…
***
Bakın…
Kamuoyu gargaraya getiriliyor…
Çünkü…
Böylesi kumpaslarda…
Servis eden değil, fısıldayan art niyetlidir!
Ayrıca…
Haberin kaynağının bu bilgileri nereden aldığı önemli değil…
Asıl önemli olan…
O kaynağı kim tetikledi?
Çıkmıyor ki ortaya, öğrenelim…
***
Esrarengiz olay, beşinci güne girdiğinde…
Muharrem İnce, köyünden konuştu…
Zehir zemberekti; damardan girdi:
“Bu sorunu çözmeden CHP yola devam edemez” dedi…
Ve müthiş bir sonsöz ile bağladı:
“Dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretildi…”
***
Doğru mu yaptı?
Doğru yaptı…
Çünkü…
Bu olay…
9.5 yıl önce Baykal’ı götüren kaset olayı kadar iğrençtir…
Bu olay…
CHP’yi dizayn etmek demektir…
Bu olay…
Yaklaşan Kurultay’ın üstüne kara bulut gibi çöker!
Bu olay…
CHP’nin ilçe ve ilgi kongrelerinde malzeme olur…
***
Ötesi daha karanlık…
Hatırlayın…
Kurtuluş’un ve Kuruluş’un partisi CHP’nin…
Vakıf olmasını isteyenler vardı bi’zamanlar…
Hala dimdik ayaktalar…
Turuncular var, mesela…
Ve dikkat!
Bu yeni “kumpas” harekatı…
Ne ilginçtir ki…
Kılıçdaroğlu’nun tam da, “İktidara yürüyoruz” dediği sırada patlıyor…
O nedenle…
Kılıçdaroğlu…
CHP’nin içinde bu fırıldağı kimin ya da kimlerin döndürdüğünü biliyorsa…
Partisinin hayrına…
Kulaklarından tutup…
Kapının önüne koyuversin…
Temizlik yapsın…
Yapmaz ise…
Yaklaşan Kurultay çok sancılı geçer…
***
Şimdi iş döndü dolaştı…
CHP’nin yaklaşan Kurultay’ına geldi ya?
Muharrem İnce, CHP Genel Başkanlığı’na yine aday olur mu?
Sorusu hortladı…
Doğaldır; kimilerini korkutabilir…
E, o zaman engellemek lazım…
Nasıl yapalım?
İşte, böyle “zincirleme reaksiyon” ile yapalım…
O zaman…
Şu soru akıllara geliyor:
“Muharrem İnce’ye operasyon mu çekiliyor?”
Ya da…
Tam tersinden okuyalım:
“Muharrem İnce’yi Kurultay’a kadar daha güçlü yapalım!”
En masumu şu:
“Muharrem İnce sevgisini bu yolla test edelim…”
***
Kim ya da kimler yapıyorsa…
Bu kumpas ile…
Türkiye’de siyaseti mevta haline getirmeye çalışıyorlar…
CHP Sözcüsü İzmir’den seslendi:
“CHP’yi dizayn etmek kimsenin haddi değil…” filan diyor…
Bence…
Kılıçdaroğlu ile İnce…
Birlikte kameraların karşısına geçmeden…
Birbirlerinden güç alarak…
Bu millete…
“Başımıza şunlar, şunlar, şunlar geldi!” diye, dümdüz anlatmazlarsa…
Oy… Oy… Oy…
Dükkanı kapat; daha iyi…
***
Bitiriyoruz…
Neyle?
CHP’deki bugünkü tabloyu acayip hatırlatan…
Aslında çocuklar için yaratılmış masal gibi bir tekerleme ile…
"Komşu komşu!
Hu!
Oğlun geldi mi?
Geldi.
Ne getirdi?
İncik boncuk.
Kime kime?
Sana bana.
Başka kime?
Kara kediye.
Kara kedi nerede?
Ağaca çıktı.
Ağaç nerede?
Balta kesti.
Balta nerede?
Suya düştü.
Su nerede?
İnek içti.
İnek nerede?
Dağa kaçtı.
Dağ nerede?
Yandı, bitti, kül oldu..."
Nokta…
Son söz: “Eriyen kar gibi ol; kendini kendinle yıka! / Hz. Mevlana…”