GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
15 Mart 2018 Perşembe

Ya ittifak yap ya da yok ol!

İttifak Yasası, Meclis’ten geçti. Birkaç güne kadar da onaylanır ve erken seçim hazırlıkları başlar. 

İktidar kendini iki seçenekten birisini yapmak zorunda hissetti:

Ya Çin’de ve Müslüman Emirliklerde olduğu gibi “kayd ü hayat / yaşadığı sürece” başkan olunacak ya da “böyle bir ittifak yasası” çıkarılacaktı.

Türkiye henüz demokratik dünyadan kopmadığına göre ittifak yasasını seçmek şimdilik en uygun olanı.

Bu da işe yaramazsa başkanlık süresi “terk-i dünya”ya kadar uzatılacaktır; bundan emin olabiliriz!

Muaviye’den 1923’e kadarki siyasal geleneğimizin serencamı budur.

Acı da olsa gerçek bu!

***

Clinton, 47 yaşında ABD başkanı seçildi. İki dönemin sonunda kimsenin aklına başkanlık süresini 3 veya 4 döneme çıkarmak gelmedi. Ve Clinton 55 yaşında, siyasal yaşamının en verimli çağında, tam ustalık dönemine girdiğinde göz göre göre, terk-i siyaset etti.

Obama da öyle yaptı…  

Genç yaşta terk-i siyaset etti.

ABD’de bunlar yaşanırken kimseler de ahh vahh etmedi.

Çünkü onların nefisleri, makam mevki konusunda Müslüman liderlerden daha terbiyeliydi.

***

Bir devleti yücelten kurallardır.

Bazı tekillerin, kurallar ve kamu karşısında özel bir kıymeti yoktur. Adama göre kural koyulacaksa o yapı devlet olmaktan çıkarak, Abdülhamit’in “hazine-i hassa”sına döner ki, Allah korusun!

***

Bizi izleyenler öngörümüz şu yönde olduğunu bilir:

Birinci öngörümüz; ittifak yasası öyle çıkacak ki, partiyim diyen her tüzel kişi, bir ittifakın içinde yer alacak. Başka çıkar bir yol da bulamayacak!

Ak Parti bile ittifak ve sonrasında koalisyona imza attıysa diğerlerinin de eli mahkûm demektir!

İkincisi ise adeta komedya:

16 Nisan 2016’da yapılan referandum ve ona bağlı çıkarılan ittifak yasasına göre etrafında 3 – 5 kişi toplayan her uyanık veya kanaat önderi lobi gibi davranıp pazarlık yapabilecektir.

Bu koşullarda seçime giren Türk siyasetinin, yönetilemez bir tablo ile karşılaşacağı da kesin gibi görünüyor.

Çünkü muhalefet çıkış yolunu makulde ararken, iktidar ve ortakları aklı, adaleti ve siyaseti zorlayan bir modelde ısrar ediyor.

Şimdi erken seçimin ikinci perdesine geçmiş durumdayız:

Ak Parti – MHP ve BBP dışında kalan diğer partiler, “yok olmaya” rıza göstermeyeceklerine göre “İlkeler İttifakı”nda buluşacaklardır. 

Kimse şu uyarımı göz ardı etmesin:

Cumhurcular, HDP sopasını göstererek muhalefeti birleşmekten alı koyarken bir yandan da HDP tabanını akıl dışı vaatlerle ele geçirmeye çalışacaklar.

Bu nedenle İlkeler İttifakını yapacak partilerin bu kurnazlığı da hesaba katmaları gerekecektir. Daha önce yazdıklarımı  http://www.egedesonsoz.com/yazar/baslik/11636 tekrar etmeme gerek yok.

HDP, ittifaka alınmadan da desteği alınabilir.

Çok da zor değil!