GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
2 Eylül 2021 Perşembe

Vasatlık budalalıkla müsemma

Aziz Nesin en az yüzde altmışımızın aptal olduğunu söylemişti. Zizek ise bu oranın yeryüzünde yüzde doksanı da aştığını söylüyor.

Dünya’da olan bitene ve bu olan biten karşısında elleri göğe açılan insanlık durumuna bakınca, kahir çoğunluğun aptal olduğunu düşünmek olağandır.

Dünya nüfusunun neredeyse yüzde seksenini yoksulluğa mahkûm eden muktedirlere boyun eğen kahir çoğunluk…

Ve gizli saklı hiçbir şey olduğu da yok, her şey gözler önünde cereyan ediyor. İnsanın bütün bu olan bitene görerek, bilerek katlanıyor olması, aptallığın tezahürü gibi…

Ne yazık ki aptal olmanın sağladığı kısa vadeli avantajların yarattığı bir çekim alanı var. Ve kurnazlıkla hemhal aptallığın motive ettiği vasatlar buraya üşüşüyor.

Dahası, aptalın bilgiyle pek işi olmadığından ezberle durumu idare edebiliyor. Doğaldır, düşünme ihtiyacını ortadan kaldıran ezberi tercih ediyor. Ve ezbere yürüyüp gidiyor.

Okuduğunu anlamayan ezberci okumuşlar böyle böyle ortalığı sardı. Sonrasında da hadsizlik trend oldu.

Tam burada bir hatırlatma yapmak gerekiyor; Ünlü okullardan diploma almış bir sürü aptal aramızda dolaşıyor. Ezberci bir aptal olmak o diplomayı almaya yetebiliyor. Sistemde,sınavla anlama düzeyi belirlenirken vasat baz alınır.

Bilgiyi ne yapacağını bilmeyen insanın haliyle ‘doğru bilgiye doğru zamanda ulaşmak’ gibi kaygısı da olmuyor. Dolayısıyla, niyetine uygun davranmasını sağlayan “olsa olsa…” kafası devreye giriyor. Eğrisi doğrusuna ya denk geliyor ya gelmiyor… Denk gelmezse, tam orada, “uysa da uymasa da” deyip geçiyor. Bkz. Cengiz İnşaatvakası.

Nihayetinde, aptallığın sağladığı kolaylıkları gören kişi, bu gerçeğin ışığında, hidayete eriyor.Vasat muktedirin zirveyi gözüne kestirdiği an.

Ve toplumda “al tekke ver külah” siyasi nüfuz kazananhidayete ermişmuktedir, gözünü zirveleredikip büyük laflar etmeye başlıyor. Öz güven patlaması...

Düzen emrinde… Medya emrinde…Parasıyla değil mi…Kim tutar hidayete ermiş vasat muktediri! Memlekette bütün köşe başları böylece tutuldu.

Vasatların, aptalların neredeyseher köşe başında karşımıza çıkması, liberalleşen sistemde vasatlığınprim yaptığı koşullarda mümkün oldu. Seksenli yıllarda başlayan sürecin getirdiklerinden...

Düşünmenin yöntemine dair hiçbir fikri olmayan vasatmuktedir, alfabe ve dört işlemi bilmek ve rant kokusu almaktan ötesine ihtiyaç duymuyor. Kurnaz olsun veyalan söylerken yüzü kızarmasın, yeter...

Hazin ama gerçek, sistemin periferisinde hayat bulanvasatlar rejimi tam olarak bir aptallık baş yapıtıdır; Zekâ ve bilginin, kurnazlık ve ezberciliğe yenik düştüğü... Değerliler geri plana çekilirken, önemlilerin öne çıktığı...

Bu baş yapıt, görüntü ve gürültüden ibaret gündelik hayatta ete kemiğe büründü.

Ve hepimiz, öyle veya böyle, önemlilerin birbirini ağırladığı bu aşağılık gösterinin parçası olduk; vicdan yitimiyle malul bir çağda, korkak ve ikiyüzlü…