GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Burak OĞUZ
YAZARLAR
18 Nisan 2013 Perşembe

Varlık barışı geldi! Vergi barışı yolda mı?

Birkaç hafta önce, daha ortada fol yok yumurta yokken “seçim sürecine giriyoruz, yeni bir vergi affı gündeme gelebilir” demiştim. Nitekim, “varlık barışı” gündeme geldi; bunun arkasından da “vergi barışı” kaçınılmaz.
 
Bu konuda en yetkili ağızlar, “gündemimizde vergi affı yok, özellikle yurtdışındaki varlıkların Türkiye’ye getirilmesi üzerine çalışıyoruz” deseler de; kamuoyunda vergi affı beklentisi oluştu. Oluşması da çok doğal, çünkü zor durumda olan ve borçlarını ödeyemeyenlerin sayısı çok fazla. Bu haberler, vergi ve sigorta prim borcu olup da ödeyemeyenleri bir anda umutlandırdı ve beklenti içine soktu.
 
Önümüzdeki günlerde kanun taslağı çıktığında daha detayları değerlendireceğim. Ancak, son olarak bundan dört yıl önce çıkan varlık barışı kanununu hatırlayacak olursak; yurtdışındaki paraların Türkiye’ye getirilmesinin yanında; yurt içindeki para ve değerlerin de kayıt altına alınmasını kapsıyordu. 2008 yılındaki kriz ortamı ve ekonomik konjonktür nedeni ile beklenen fayda sağlanamadı. Bugün için şartlar daha uygun, Türkiye’nin ekonomik durumu da –göreceli olarak- krizin pençesindeki Avrupa Birliği’ne göre daha iyi. Ancak, kanun sadece Türkiye’ye para getirmekle sınırlandırılırsa beklenen başarıya ulaşamaz, durduk yere kimse parasını getirip de vergi dairesinin kollarına teslim etmez. Bunun yanında, beklentileri karşılayacak şekilde kapsamının genişletilmesi gerekir.
 
Matrah artırımı ve biriken borçların yapılandırılması herkesin dörtgözle beklediği düzenleme. İlgili vergi türüne göre matrah artırımı sonrasında o dönemlerin incelenemeyecek olması ilgiyi ve beklentiyi arttırıyor. Birikmiş borçların yapılandırılması ise, ağır ceza ve yüksek faiz yükünden kurtulup uygun şartlarda ödeme kolaylığı sağlanması açısından çok cazip. Bunun yanında muhasebe kayıtlarında gözüktüğü halde gerçekte olmayan maddi ve maddi olmayan varlıkların da cüzi oranlarda vergisinin ödenerek düzeltilmesi; tam tersi mevcutta olup kayıtlarda olmayan değerlerin eklenmesi, bilançoların gerçeği yansıtması açısından önemli.
 
Gelelim en can alıcı noktaya! Vergi barışı olsun mu, olmasın mı?Bugüne kadar yemeden içmeden dişimden tırnağımdan arttırarak devlete olan sorumluluklarımı yerine getiren biriysem ve borcum yoksa buna şiddetle karşı çıkarım. Hele bir de karşımda “nasıl olsa af çıkar” değip sorumluluklarını yerine getirmeyen ve bana karşı haksız rekabet yapan varsa asla kabul etmem! Bununla birlikte tüm iyi niyetime rağmen, çeşitli nedenlerle borçlarımı ödeyememiş ve devlete olan birikmiş borcu olan biriysem; bu haktan yararlanmak isterim. Kaldı ki bu durumda olan -maalesef- çok sayıda mükellef var.
 
Biz vergi affı olsun mu olmasın mı diye çok tartışır dururuz; bugüne kadar sayısız defalar tartışıldığı gibi. Artıları ve eksileri olsa da dönem dönem vergi aflarıgelmiştir ve gelecektir. Önemli olan, vatandaşın, esnafın ve Kobilerin sorunlarına kalıcı çözümler bulmaktır. Seçimden seçime popülist politikalar ile aflar çıkarmak çözüm olmadığı gibi ödevlerini düzenli ve zamanında yerine getirenleri enayi yerine koymaktan başka bir şey değildir. Borcunu ödemeyenleri mükafatlandırmayı biliyorsanız; ödeyenleri de mükâfatlandırmak zorundasınız.