GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nuray ÖTGÜNÇ
YAZARLAR
19 Ağustos 2009 Çarşamba

Uyanalım, uyuyanı uyandıralım’…

Sabah aceleyle evden çıkıp otobüse yetişemeye çalışırken son anda telefonumu evde unuttuğumu fark edip asansörün kapısını hiç açmadan tekrar yukarı çıktım. ’¶

Telefonumu alıp kapıyı kilitlerken yan dairedeki 80’’lik teyzemle göz göze geldik Yüzündeki kocaman gülümsemeyle bana ’‘’’Rojbaş’’’’ dedi. Bende yanağından bir makas alarak sana da günaydın haminnem dedim.
Sonra otobüste otururken düşünmeye başladım. Ben Kürtçe bilmem ki has be has Yörük kızıyım
 
Egeliyim yani...
 
Ama yan dairedeki alnı dövmeli Kürt ninemle 5 yıldır gayet rahat anlaşıyoruz.
 
Bunlar aklımdan geçerken düşüncelerim birden , kendini BOP’’un ( Büyük Ortadoğu Projesi pehhh’…) eş başkanı olarak ilan eden sayın Başbakan’’ın son zamanlardaki Kürt açılımı zıplamalarına kaydı.Neyin açılımıysa onu da pek anlamış değilim gerçi...
 
Kürt açılımını kelime olarak gayet açık bulsam da içinde nelerin barındığını gerçekten çözebilmiş de değilim. Hadi ben neyse de şu an hükümette ki muhalefet kanadı da içeriği çözebilmiş değil.
 
Deniz Baykal’’ın grup toplantısında ifade ettiği gibi, konuşmalar başlayalı aylar oldu. Bunun altında ne var, belli değil. En küçük aydınlanma, işaret ortaya çıkmış değil. Ama önemli büyük bir iş olduğu izlenimi verildi fakat içi doldurulmadı ve  AKP herkesin de bu söylem içinde aynı yaklaşımda olmasını talep ediyor. Toplum bilmiyor. Muhalefet bilmiyor.
 
Maalesef arapsaçına dönen, içeriğinin ne olduğu belirsiz olan daha doğrusu içeriği sadece AKP tarafından hazırlanıp doldurulan bu açılım nedeniyle, muhalefet de kamuoyu önünde zorda bırakılarak istenmeyen adam, işbirliğine yanaşmayan taraf olarak gösterilmeye çalışılıyor.
 
Şimdi gelelim ana soruya.
 
Kürt açılımındaki maksat nedir?
 
Ve anlamadığım içinde tekrar tekrar sormak istiyorum. Bu açılımlar niçin, hangi amaçlar için yapılan açılımlar. Ayrıca bu açılımlar nasıl bir gereklilik sonucunda doğdu?
 
Aslında, Irak’’da işi biten ve yakın bir zamanda terk etme planları yapan ABD Başkanı Barak Obama’’nın Türkiye ziyareti sırasında, çok başarılı olan hükümetimize yapmış olduğu tavsiyeleri hatırlarsak, amacının ne olduğunu çözmekte de, taşları yerine oturtmakta da hiç zorlanmayacağız.
 
Peki, Big Boss (Büyük Patron )Türkiye’’ye geldiğinde ne demişti?
 
Türkiye Ermenistan ile ilişkilerini düzeltmeli, Kuzey Irak yönetimi ile olan ilişkilerini pekiştirmeli, Ruhban Okulunu açmalı , ’“Kürt Azınlığına’” haklarını vermeli’…
 
Hoopp arkasından da önce Cumhurbaşkanı ’“Kürt Açılımı’” ’‘nın gerekliliğini açıklamış bulunmaktadır ardından da BOP’’un eşbaşkanı ve Saygıdeğer Başbakanımız.
 
Ve art arda gelen  ’‘’’Kürt açılımı’’’’ ,’‘’’Kürt Çalıştayı’’’’ çalışmaları falan filan’…
 
Projenin sahibi bellidir arkadaşlar. Ve bana göre çok tehlikeli bir oyunla karşı karşıyayız.
 
Türkiye’’de hiçbir zaman Kürt sorunu diye bir sorun olmamıştır
 
Evet Doğu’’ya yapılan hizmetleri daha doğrusu yapılmayan hizmetleri ve o bölgenin neden kalkındırılmadığını konuşabiliriz. Nerelerde yanlış yaptığımızı, feodal yapıyı neden kaldıramadığımızı hatta neden kaldırmak istemediğimizi tartışabiliriz.
Tekrar belirtiyorum Türkiye’’de Kürt sorunu yoktur. Biz Türk Ulusu olarak yıllardan beri Türk’’ü, Kürt’’ü, Çerkez’’i, Laz’’ıyla iç içe yaşadık. Kaynaştık. Birbirimizden kız aldık kız verdik, Kürt İngilizce öğretmenim vardı benim. Ülkemin Kürt başbakanı, cumhurbaşkanı oldu. Türkiye Cumhuriyeti’’ni omuz omuza birlikte kurduk.
Ama sorun Kürt sorunu değil, amaç bu değil ki; amaç Türkiye Cumhuriyeti’’ni terör örgütü ile aynı kefeye yerleştirmek ve bu oyunun tutması için var güçleriyle Kemalizm'e ve ulusalcılığa saldırmak!
Amaç Türkiye Cumhuriyeti’’ni lime lime edip, parçalara ayırmak.
 
Soruyorum..! Sizce de uyanmanın vakti hala gelmedi mi?
Yazarın Diğer Yazıları