Bilir misinizdir ki…
Bu güzel memlekette…
Bir bakkallar vardır, bir de kasaplar “aileden” sayılan…
Sadece bu iki esnaf vatandaşa “veresiye / borç” defteri açar…
Bi’de çarşı-pazarda minik çay ocağı işleten esnaf…
Dolayısıyla…
Siz hiç berberin, camcının, hamamcının, yorgancının, tüpçünün…
“Şimdi al, ay başında ödersin…” dediğini duydunuz mu?
Demek ki…
Kasabın da, bakkalın da yaşaması için gözünün içine bakacağız...
Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu misali…
Şimdi her mahallede üstümüze afiyet bir zincir market…
Bakkal da bitti bitiyor, kasaplar da…
***
Hele kasap, bakkaldan daha acınacak durumda…
O iki zincir market…
İthal Sırp etinden kıymayı 29, kuşbaşını da 31 liradan satmaya başladığı ilk günden beri…
Kasapların boynunda bir ilmik, soluk alamaz durumdalar…
***
Son çare…
Ne yaptı Kasaplar Odası Federasyonu?
“Ölüyorum ben arkadaş…” diye afiş bastırdı…
Üstüne de kocaman kocaman yazdı…
“Ey vatandaş… Bir kilo Sırbistan eti yerine 750 gram yerli et al… Hem kasabına hem besiciye sahip çık…”
Çare mi?
Bana sorarsanız, merhem bile olmaz…
Aslında mantığa da pek oturmuyor…
Bir kilo Sırp eti aldın mı, beş kişilik ailede kişi başına 200 gram düşüyor…
750 gram alırsan hemen hemen aynı fiyata gelen yerli et ile o aile kişi başı ancak 150 gram kırmızı et’le yetinmek zorunda kalır…
“Neden çoluk-çocuk 50 gram daha az et yesin?”
Diyenler kıyamet gibi çıkacak…
Kaldı ki…
Vatandaşın 750 gram eti alacak hali de kalmadı…
***
Tire Süt Kooperatifi’nin Başkanı Mahmut Eskiyörük’e sordum…
“N’olacak bu kasapların hali?” diye…
O da, lafa şöyle girdi:
“Para pul oldu, alım gücümüz düştü… O yüzden bunlar başımıza geliyor… Bugün 26 liradan bu memlekette dana kesiliyor kemiği ile… O danadan kemiği at, yüzde 60 et çıkıyor… Oldu mu sana kilosu 30 lira? Kasap kaç liradan satsın o eti? Bugün asgari ücret 2.500 lira olsa kasaptaki 39 liralık mis gibi yerli etten kıymaya kim pahalı der? Besici, hayvanını besleyecek yem bulamıyor… Bu nedenledir ki, dünyada örneği yok; dört aylık buzağını pazarda elden çıkarıyor… Kasaplar feryatlarında haklı… Bitmek üzereler…”
Sonra topu meslek birliklerine attı Eskiyörük…
“Kasap, (Ölüyorum…) diye dükkana afiş asarken İzmir’in esnaf birliği yöneticileri nerede? TESK nerede? Ziraat Odaları birlikleri nerede? Niye kuruldu bu odalar? Süs için mi? Hepsi hükümetle, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile iyi geçinmeye çalışıyor… Bugün bizimle aynı nüfustaki Fransa’nın dörtte biri tarımla uğraşıyor… Bakın bakalım o koca Fransa süt ithalatı yapabiliyor mu? Böyle giderse temel gıda maddelerinde ithalatın önünü alamayız… Alamadığımız içindir ki, kendi kendimizi batırmaya mahkümuz…”
***
Biliyor musunuz?
İşin ilginç yanı, bu ülkeye ucuz Sırp Eti’ni getiren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba da “kırmızı et ithalatı”na karşı…
Garip değil mi?
***
Allahtan Ege Bölgesi’nde yaşıyoruz…
İyisi mi…
Biz sebze yemeklerine ağırlık verelim…
Sonsöz: Ne demiş atalarımız: “Ucuz etin yahnisi tatsız olur…”