GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
18 Eylül 2018 Salı

Tut ki, ‘yokum!’ dedi, Kılıçdaroğlu ne yapar?

Şimdi bu “altı ay kala” cümlesi ilginç…

Üstelik…

Giderek daha “heyecanlı” oluyor…

CHP İzmir’de “merak” tavan yaptı…

1 Ekim Pazartesi günü sabahı…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu…

“Adayım…” mı diyecek?

Yoksa…

“Benden bu kadar!” sözleriyle…

Kapıyı kapatacak mı?

***

Oysa…

Aziz Bey’in kararının “farklı sonuçları”nı da düşünmek gerek!

Mesela…

Tutun ki, “Adayım…” dedi…

Kılıçdaroğlu, anında “okey” çekecek mi?

Hani…

Diyorlar ya…

“Aralarında buz dağı var… Artık Aziz Bey, ağzıyla kuş tutsa, Kılıçdaroğlu O’nu bi’daha aday göstermez…”

Veya…

“Kemal Bey’e bayrak açtı, artık iflah etmez…”

Başka başka?

“Yeter 15 yıl, İzmirliler O’nu istemiyor!”

Daha daha…

“Bak İzmir çürük yumurta kokuyor; daha mı oturacak o koltukta?”

İyi, güzel…

Ancaaak?

CHP’nin lideri sadece bu “doldur / boşalt” atışlarla mı?

İzmir’in Büyükşehir Reis adayını belirleyecek…

Anket, kamuoyu yoklaması, önseçim filan yok mu?

***

Soruyu bi’daha soralım:

Tutun ki, Aziz Bey “Adayım…” dedi, 1 Ekim sabahı…

CHP’nin Lideri…

Bunu duyar duymaz ne yapar?

A Şıkkı: “Bunu öğrendiğime mutlu oldum…”

B Şıkkı: “Herkesin aday olma hakkı vardır, biz de bi’düşünelim…”

C Şıkkı: “Biraz erken olmadı mı?”

D Şıkkı: “Henüz kamuoyu araştırmalarımızın İzmir sonuçları gelmedi…”

E Şıkkı: “Hiç biri…”

İşte en tehlikeli cevap bu; “Hiç biri…”

***

Sorunun tersini soralım:

Tutun ki, Aziz Bey, “Aday değilim…” dedi, 1 Ekim sabahı…

Kılıçdaroğlu, aynı gün sıcağı sıcağına…

Bunu duyar duymaz ne yapar?

A Şıkkı: “Sayın Başkan, İzmir’e hizmetleriniz için gönülden teşekkürler, bundan sonraki yaşamınızda başarılar dilerim!”

B Şıkkı: “Kendi takdiridir, saygı duyarım…”

C Şıkkı: “CHP, İzmir’e çok yakışan bir adayla yarışa girer…”

D Şıkkı: “Aziz Bey’in kararını değiştirmesi için baskı yapar…”

E Şıkkı: “Hiç biri…”

Yine en tehlikeli cevap, E Şıkkı: “Hiç biri…”

***

Aziz Kocaoğlu…

1 Ekim Pazartesi günü…

Yani “karar günü” geldiğinde…

O koltukta…

14 yılı devirmiş, 15’inci yıldan 100 gün almış olacak!

Dile kolay…

O koltukta geçen…

Yaklaşık “5 bin 200 gün” içinde…

Ne badireler atlattı…

Sevinçler, hüzünler, kırılmalar, gururlar yaşadı…

Ahmet Piriştina vefat etti; “büyük başkan” oldu…

Prensibini bozmadı, yolundan gitti…

2008’de ilk kez “altı ay kala kararımı vereceğim” dedi…

O sırada CHP’yi Deniz Baykal yönetiyordu…

Takvimler, 2008 Ekimi’nin ilk haftasını gösterirken…

“Adayım…” dedi ve doğru Kazdağları’na tatile gitti…

Kaza geçirdi, sol ayak bileği kırıldı…

Bir süre tekerlekli sandalye ve baston yardımı ile görev yaptı…

2009 seçimleri yaklaşıyordu ama…

Baykal hala Kocaoğlu’nun elini havaya kaldırmamıştı…

Kafasından “Aziz Bey” geçiyordu ama…

Yine de…

Nabız yoklamak için Çeşme’ye geldi…

Kocaoğlu’nu sormadık kimse bırakmadı neredeyse…

Sonunda…

Baş başa görüştüler…

Ve, Kocaoğlu “resmen” aday oldu…

O sırada CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş’tı…

Kocaoğlu’nu karşılarken, ne demişti gazetecilere?

“Evraklarını inceledim, eksik yok. Sabıka kaydı da yok. Durumu gayet güzel, düzgün biri…”

Bu “buram buram ironi kokan espri”yi kimse unutmadı!

Kocaoğlu ile CHP…

29 Mart 2009 seçimlerini…

Yüzde 55.2 ile göğüsledi…

AK Parti 30.7’de kaldı; sadece Bayındır’ı alabildi…

***

2014 Yerel seçimleri için de Kocaoğlu…

“Altı ay kala karar vereceğim” diyerek…

Prensibini bozmadı…

Ancak…

AK Parti’nin İzmir adayının…

Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım olduğunu…

Öğrendiği an…

Adaylığını ilan etti…

CHP’nin oyları İzmir’de %50’ye kadar geriledi…

AK Parti %36 oldu…

30 ilçenin biri MHP’ye yedisi AK Parti’ye gitti…

***

Şimdi yerel seçimlere neredeyse altı ay kaldı…

Düğümü kafamızda çözme adına…

Zaman Tüneli’ne girip, bir parantez açalım…

Tarih: 3 Aralık 2013

CHP Lideri Amerika’dan Türkiye’ye şöyle seslenmişti:

“Aziz Bey istediği sürece İzmir’de Aziz Bey’le devam edeceğiz!”

***

“Va’mı daha ötesi?”

Filan demeyin…

Siyaset’te 24 saat uzun zaman…

Üstelik…

Aday olmaya karar verirse…

İzmir’in 15 yıllık kaptanı…

İlk kez “delege ile ön seçim” şartını masaya koymaya kararlı…

Olmadı…

“Temayül”

Olmadı…

“Eğilim yoklaması” istiyor…

Demek ki…

Kendinden çok emin!

Bu da mı, Kılıçdaroğlu için “önemli” değil?

Yoksa bugünün CHP’si için “absürt” bi’şi mi?

Galiba…

Güzel söylemiş Aziz Bey…

“CHP içinde partimizle ilgisi olmayanlar var!” derken…

Kantara vurulduğunda bu “ağır” bir söylemdir…

Ha’ni?

Altıok’ta genel başkan dahil…

Bu sözü / suçlamayı yalanlayan çıktı mı?

Sonsöz: “Nehir gibidir insan, sadece yüzeysel bilinir… Derinliklerinde ne saklar, ne fırtınalar kopar söylemez… Sadece akar gider… / Hz. Mevlana…”