GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
6 Ocak 2018 Cumartesi

Türkiye'de tarım nasıl çökertildi?/5

“Pandora’nın Kutusunda Kalan Umut!” yazımla geçtiğimiz hafta, “Türkiye’de Tarım Nasıl Çökertildi?”yazı dizilerime  ara vermiştim.

Yazımı sonlarken;”Çünkü elimizdeki tek şey,Pandora’nın  kutusunda kalan UMUT’tur.İnsanoğlu bu umudu destekleyecek birikime de sahiptir.” demiştim.Bu yaklaşımın her defasında tekrarlanmasının gerekli olduğuna inanıyorum.

Aksi durumda elimizde kalan tek şeyin,umarsız bir sızlama ve teslimiyet olduğu gözlemlenmiyor mu? Ancak elbette bu umut,bilgi,çaba ve özveriyle donatılmış olmalı.

Gelelim,yine tarımın çökertilmesine.Tarımsal kitlerin özelleştirilmesi, tarımın çöküşünde önemli bir paya sahip olmuştu.

Bununla birlikte, günümüzde  bu olumsuz durumu  ortaya çıkaran ekonomi politikaları,kitlerin özelleştirmelerini, daha doğrusu dışa bağımlı neo-liberal politikaları sorgulayan yeterince yok.Yoksa partiler arasında yapılan mücadele acaba bir kayıkçı kavgası mı?

Bu yazımda da özelleştirme  kapsamına alınan  “ Fiyat Düzenleyici Tarımsal Kit’ler” konusunda çok özet bilgiler vereceğim.

***

Fiyat düzenleyici kurumlar arasında; Süt Endüstrisi Kurumu (SEK), Et–Balık Kurumu (EBK), Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri AŞ. (TEKEL), Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (TSKB), ve aynı zamanda Girdi Üreten+Dağıtan kurum işlevlerini de yapan Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ. (TSFAŞ) sayılabilir.

Fiyat düzenleyici kurumların özelleştirilmesiyle ortaya çıkan olumsuzluklara ait üç örnek.

SEK’ in özelleştirilmesi ile;

  • SEK’in fiyat düzenleyicisi konumundan çıkarılmasıyla üreticiden çok ucuza alınan süt, tüketicilere de yüksek fiyatta satılmaya başlandı. Üretici süt fiyatları sanayicilerin denetimine girdi. Yem ve diğer girdiler arttığı halde üretici süt fiyatları  göreli olarak artmadı.
  • SEK işletmelerini satın alanların bir kısmı fabrikaları kapatarak kurulduğu arazi rantını kullandılar.
  • SEK işletmelerinin bir kesimi ise başlangıçta yerli sermaye tarafından satın alınmıştı. Ancak bunların kimileri daha sonra Nestle ve Danone gibi dünya tekelleri ile birleşmiş ya da onlara devredilmiştir. Bu şekilde süt piyasası tekelci küresel şirketlere bırakılmıştır.
  • Süt piyasasında tekelci küresel şirketlerin egemen olması, demokratik halk kooperatifçiliğinin de gerilemesine neden olmuştur.

TEKEL’in özelleştirilmesiyle;

  • Tütün üreticilerinin yoksullaşması giderek arttı, fiyat belirlemesi yabancı tekellere bırakıldı.
  • Yerli tütün üretimi yerine, Amerikan tipi tütün üretimi özendirildi. Üretim kıraç topraklardan sulu arazilere kaydırıldı. Bu durumda işlenmesi başka türlü olası olmayan topraklar üretim dışı bırakıldı.
  • Tütün işleme ve üretim yabancı tekellere bırakılınca sigara içme aşırı özendirildi.
  • Tekel’ e ait kurumlarda çalışanlar tasfiye edildi. İşsiz kaldı.
  • Devletin tekel olmaktan kaynaklanan gelirleri azalmaya başladı. Bu durum altın yumurtlayan tavuğun kesilmesi anlamına geliyordu.

ÇAYKUR’un özelleştirilmesi sürecinde ise;
,kuruma teknoloji yenileme ve yeni yatırım hakkı verilmemekte , buna karşılık özel sektöre yatırım yapması için büyük teşvikler sağlanmaktadır.

Kısaca:Fiyat Düzenleyici Tarımsal Kitler’in temel işlevi, tarım ürünlerinin fiyat oluşumunda düzenleyici olmalarıydı. Bu işlevleri nedeniyle üreticiler, yerli ve yabancı büyük sermaye gruplarının ve teşkilatlanmamış kredi piyasasının egemenliğinden belli ölçülerde kurtulabilyordu.Bu kurumların özelleştirilmesi, kimilerinin de kapatılmasıyla üreticiler bütünüyle sermaye gruplarının insafına bırakılmışlardır.