GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
28 Eylül 2021 Salı

Türk genci ‘Park Palas’a mahkum edilemez!

Üniversite öğrencilerinin barınma sorunu bu dönem zirve yaptı.

On binlerce öğrenci, memleketin dört bir yanında yurtlarda yer arıyorlar.

Devlet yurtlarının kapasitesi çok düşük olduğu için açıkta kalınca…

Yana yakıla kiralık ev aradılar, ama nafile!

Bulamadılar.

Belediyeler başta olmak üzere Valilikler de bu sorunu kısmen de olsa gidermek için seferber oldu.

Kimi yurt kiraladı, kimi misafirhanelerini açtı.

Çocuklar oralarda sürekli mi kalacak?

Elbette hayır!

Geçici bir süreliğine…

Yani yurtta kendine yer buluncaya veya kiralık eve çıkıncaya kadar…

***

Okulların bir kısmı açılmış, üniversiteli öğrenci, açıkta kalmış.

“Park Palas”ta bankların üstünde yatıyor, iyi mi!

Aralarında provokatör de olabilir.

Ama böyle bir sıkıntı yok sayamayız.

Peki bu sorun, 2021 yılına mı mahsus?

Ben bu yıla mahsus sanıyordum.

Meğer geçmişte de bu tür sorunlar yaşanmış, hem de fazlasıyla.

Öyle ki karikatürlere konu olmuş.

1984 yılından bir karikatür paylaştı, İzmir’in yetiştirdiği büyük karikatüristlerden sevgili arkadaşım Mustafa Yıldız…

O günlerin en büyük mizah dergisi Gırgır’ın kapağına konu olmuş, bugünkü sorunu görünce…

İster istemez, hafızamı zorladım.

1978’de giriş yaptığım Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu’ndan 1982’de mezun oldum.

Devlet yurdunda da kaldım, evde de…

O zamanlar böyle bir sıkıntı yoktu.

Devlet yurduna yerleşmek hiç sorun değildi.

Parası olan anneler babalar, çocuklarına ev tutuyordu.

Peki, son yıllarda çok sayıda öğrenci yurdu açıldığı halde, ne değişti de yurtlar yetmez oldu?

Ev kiraları, zaten yüksek seyrederken, buna rağmen kiralanabilirken…

Ne oldu da bir anda fahiş fiyatlara ulaştı ev kiraları?

***

1980 yılında Türkiye’nin 19 üniversitesi vardı.

Sınava giren öğrenci sayısı 466 bin idi.

1985 yılında sınava giren öğrenci sayısı 484 bine yükseldi.

Yani 18 binlik bir artış oldu.

Yurt sayısı, yurtlardaki yatak sayısı değişmemiş ama mevcutlar, uzun süre ihtiyaca yetti.

1990’da 982 bin olan sınava giren öğrenci sayısı, 1995’te 1 milyon 263 bine ulaşmış mesela.

2021’de üniversite sınavına giren öğrenci sayısı, 4 milyon 149 bin…

Bugün itibariyle Türkiye’nin 129’u devlet olmak, 79’u vakıf olmak üzere 205 üniversitesi var.

Kasabalara bile üniversite açılırsa, çocuklar nerede yatıp kalkacak diye düşünülmezse, böyle bir tablonun oluşması kaçınılmazdı elbette.

Üniversite sayısı 11 kat artmış.

Öğrenci sayısı 9 kat artış göstermiş.

Yurt sayısı emeklemiş.

Geçmişte devlet yurtları, tüm üniversite öğrencilerine yeter haldeyken…

Bugün itibariyle üniversite gençliğinin sadece yüzde 35’i yurtlarda yer bulabiliyor.

Yüzde 65’i, kaderiyle baş başa!

***

Özellikle 1990’lı yıllarda yurtsuz kalan, ev bulamayan gençler, kendilerine kucak açan cemaat evlerine sığındı.

Bu dipsiz kuyuya düşmüş insanların, bugün aynı felaketi yaşamaması için bir şeyler yapmak lazım.

***

Gelelim 1984 yılına ait karikatüre…

Evin reisi eşine kızıyor, “Sana yatarken pencereyi açık bırakma demiştim. Yine bir sürü öğrenci dolmuş içeri!” diye öfkeleniyor.

Bugün, dünden farklı değil.

Kimse evini öğrenciyle paylaşmak istemiyor.

Kapısını penceresini sıkı sıkıya kapatmış durumda!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, ailelerin öğrencilerine kucak açmaları istemişti.

Fakat bu düşüncenin, hiçbir aile tarafından benimsenmediğini görüyoruz.

Bu devirde öğrenci olmak, ne zormuş be!

***

1984’den bugüne…

Aradan geçmiş 37 sene…

O günden bugüne öğrencilerin yurt sorununun kökten çözümü için hiç kafa yorulmamış.

Öğrenci sayısına paralel bir yurtlaşma olmamış.

Okulların yanına yurt yapılması kimsenin aklına gelmemiş!

Ne kadar acı değil mi?

***

Binlerce öğrenci, misafirhanelere, belediyelerin kiraladığı yurtlara yerleşti.

Peki misafirhaneler, belediyelerin kiraladığı yurtların sözleşme süresi bittiğinde ne olacak?

Çocuklar, yine ortada kalacak!

Yurt var da çocuklar mı gitmiyor?

Neden kendilerine geçici barınma merkezlerinde bir yer bulabilmek için çırpınıyor?

Eğri oturalım, doğru konuşalım.

Kredi Yurtlar Kurumu’nun yurt sayısı artmış olsa da ihtiyaca cevap veremediği kesin.

Bu ülkenin, üniversite gençliğinin yeni yurtlara ihtiyacı var.

Şunu kabul edelim ki…

Türk gençliği, “Park Palas’a mahkum edilemez.!